Asuman Turhan 'ın yazısı şöyle...
Söylenmeyen sır, öpüşemeyen ve dahi bir türlü kavuşamayan Defne ve Ömer. Darmadağın olan bir hikâye... Oyuncuların özel hayatına hükmetme niyetindeki fanlar. 'Kiralık Aşk' seyircinin isyan etme eşiğine gelmesi beklenenden önce olur mu?
Etrafımızdaki iki kişiden biri mutlaka ' Kiralık Aşk ' seyrediyordur. Defne’nin aşırı doz tatlılığı, Ömer’in cool adam halleri, Koray’ın yüksek desibel isyankârlığı, Neriman’ın 'piiisss' Yasemin nefreti derken herkes dizide peşine takılacak birini bulabildi. Ama en çok da, illaki de Defne ve Ömer’in kavuşamama hikâyesi bağladı seyirciyi. Yani dizi aslında, Defne ve Ömer’in yüksek tansiyonlu bir ekran çifti olmasının nimetinden faydalanıyor. Bu çıkarımı fragmanları takip ederek bile yapmak mümkün. Herhangi bir dizide hikâye odaklı bölüm fragmanı seyredersiniz ama 'Kiralık Aşk' fragmanı seyrediyorsanız Defne ve Ömer ya öpüşeyazıyodur ya da birbirlerine kur yapıyordur. Dizinin ismine binâen bu durumu normal de bulabiliriz aslında. Ortada bir aşk var, iki de âşık, odakta onların olmasını çok görmemek lazım sonuçta. Uzun vadede bunun bağlayıcılığı nasıl olacak peki? Söylenmeyen sır, öpüşemeyen ve dahi kavuşamayan Defne&Ömer… Seyircinin isyan etme eşiğine gelmesi beklenenden önce olursa peki? Bu durumlar üzerine birkaç kelam edesim var...
Elçin Sangu Kiralık Aşk'tan ayrılmak mı istedi?
Özge Özpirinçci'nin o sözleri Elçin Sangu'ya mı?
Yaz dizisi olarak başlayan 'Kiralık Aşk', Defne ve Ömer’in rüzgarıyla aldığı yüksek reytinglerle Star TV’den kış sezonu onayı aldı ve yoluna devam ediyor. Yaz sezonunda aldığı oranlarda değil ama hâlâ yüksek oranlarla AB kategorisinde reyting listesinin zirvesinde kalmayı sürdürüyor. Total kategorisinde ise dört sezondur zirvede olan 'Karagül’ün peşini bırakmış da değil ('Karagül’ün 111'nci bölümü yayımlanacak bu hafta.) Dizi çok başarılı, bunda hemfikiriz. Ayrıca sosyal medyada konuşulma oranı en yüksek dizi de 'Kiralık Aşk'. Yayınlandığı cuma akşamları her bölüm etiketi trend topic hatta world wide trend topic oluyor. Yani dizinin sosyal medya kullanan izleyici kitlesi diziyi kalben sahiplenmiş durumda. Dizi ve ekip çok büyük bir sevgi ile sarmalanmış halde.
Kiralık Aşk neden sevildi? Elçin Sangu ve Barış Arduç'un sırrı ne?
ESKİ ÖMER VE DEFNE'YE NE OLDU?
Bu sevgisi büyük izleyici kitlesinin etkisi de büyük oluyor haliyle. Sosyal medyada dört, beş haftadır isyanlarda olan fanların niye ayaklandığını anlamak için ben de dizinin son bölümlerini takibe aldım ve yaz sezonunda seyrettiğim karakterlerin büyük değişime uğradığını fark ettim. Bir kere fragmanlarda Defne ve Ömer’den başka bir şey yokken, bölümlerde ikilinin sahnesi yok denecek kadar az. Defne ve Ömer yazın seyrettiğim Defne ve Ömer’in yanından bile geçmeyecek kadar değişmiş. Karakterler hikâye içerisinde illa ki değişim geçirir evet de senaristin karakterin özüne oturttuğu, değiştirilmemesi gereken özellikleri değiştirmesi izleyicinin isyan etmesine sebep olur. Bir süre sonra şimdi olduğu gibi "Biz bu Ömer’i veya bu Defne’yi sevmedik" sesleri yükselir. Senarist manevrasını iyi yapamazsa seyirciyi küstürürse onca emek de heba olur gider.
Ben tarafsız bir göz olarak baktığımda hikâyenin darmadağın olduğunu görüyorum açıkçası. Dizileri hikâyeleri için seyreden biri olarak 'Kiralık Aşk' senaryo ekibinin büyük bir kaosa doğru son sürat gittiğini söyleyebilirim. Dizide bir sır var ve o sırrın ortaya çıkma gerekliliği göz ardı ediliyor. Sır ortaya çıktıktan sonrasında ne olacağının çoktan kurgulanması gerekirdi. (Bana göre 11'nci bölümde hikâyesini çıkmaza sokmuştu zaten) Hâlâ gerçekleri çoktan sevdiği adama söylemiş olması gereken Defne, güven problemleri olduğunu bildiği sevdiceğine "Sana söyleyemem, bana sorgusuz sualsiz güven" diyor. Nezaketine ve aşkına ayılıp bayıldığımız Ömer, Defne’yi of pof ederek dinleyen sıradan vasat bir yurdum erkeğine döndü. Hadi Ömer bir şey sakladığından emin olduğu sevgilisinin hallerinde ikrah getirdi diyelim, diziye yeni giren bir kadın karaktere anında vurulup hayran olmalarını nereye koysun seyirci?
Peki sır konusunu toparlayamadık o zaman yeni bir rakip koyalım demek nedir kuzum? Hayır niye kadın çabalıyor bir de? Defne dünya güzeli kız, ona âşık olsunlar ayol? Biz bir dizide esas kıza 20 erkeğin birden âşık olduğu dizilere şerbetliyiz, bize koymaz yani! Bu Ömer’e biçilen "Zekiyim, seksiyim, entelektüelim, o mahalle kızı öyleyse benim için savaşmalı" halleri nedir allasen? Feminist damarlarımı kabartmam da yersiz bir yerde aslında. Enikonu aşk için kiralanan bir kadın var zaten hikâyenin başrolünde. (Hemen kendi ağzıma vurup devam ediyorum.) Yani sevgili okur görünen o ki, senaryo ekibi uzun soluklu bir plan yapmamış. Başrollerin uyumuyla yaz sezonunu kotarınca, hikâye sosyal medyanın tepkilerine göre şekillenmiş desem pek haksızlık olmayacak galiba.
BAŞKA MEKÂN MI YOK?
Bir de dizinin mekân kısırı olması durumu var. Dizideki çift ve diğer karakterler evleri ve Passionis dışında hiçbir yere gitmiyor mesela. Seyirci karakterlerle beraber aynı mekânlara hapsolmuş durumda. Bir zaman sonra bu hapsolma hali izleyicide klostrofobik bir etkiyle "Ay daraldıım!" fevaranlarıyla tezahür edebilir. 'Kiralık Aşk' haziran sonrasında bir sonraki sezon için onay alır mı bilmem ama dizinin senaryosunun, başrollerin 'sweet couple' etkisiyle yakaladığı bu rüzgarı taşıyamayıp seyirciyi küstürmeye çok yaklaştığını söyleyebilirim.
FANLARIN SEVGİSİ KORKUTUYOR!
Bir de dizinin sosyal medyadaki fanlarının oyuncularının özel hayatlarına hükmetme isteği var tabii. Defne ve Ömer uyumunun etkisiyle oyuncuların sevgililerine edilmedik hakaret, edilmedik tehdit bırakmıyorlar. Sevmek, sahiplenmek güzel de aşırısı buradan bakınca hakikaten korkutucu. Yaklaşık dört haftadır fanları da mercek altına aldım, forum sitelerinde, Twitter’da, Facebook’da açılan sayfalar, kurulan gruplar iki oyuncunun sevgili olması için dua eden sahnelerden anlamlar çıkartan fanlarla dolu. Tabii enteresan bir şekilde teknik ekip tarafından servis edilen, oyuncuların sıradan set hallerinin başka anlamlara çektirilmeye çalışılması fanların bu ütopyasını beslemeye çanak tutuluyor.
Dizideki çiftin azalan sahnelerini "Sevgilisi izin vermiyor"a dayandırandan tut, "Bilmemkim senaristin arkadaşı, onun için sahneler yazılmıyor" diyenlere kadar her türlü değişik kafa mevcut. Ha, böyle şeyler dizilerde daha önce oldu mu, oldu tabii. Bu tür senaryoya müdahale olayları da oldu. Lakin fanların müdahil olma dozu o kadar yüksek ki, dışarıdan bakan benim bile gözümü korkutup pıstırıyorsa oyuncuların sevgililerine Allah sabır versin, ne diyelim...
Gözlerinize sağlık.