Ünlü işadamı, tüm parasını spor otomobile harcadığını, bunun yanında telefon faturasının da 60 TL’yi geçmediğini söyledi. Hiç bir hareketinin yapmacık olmadığını belirten Ağaoğlu, ’1977’den beri kendi işimin başındayım. Şu an daha fazla kamuoyu önünde olduğumdan bunları yeni yapıyormuşum gibi gözüküyor’ dedi
- Sena Ağaoğlu: Niye bu kadar seviliyorsun?
Ali Ağaoğlu: Beni kendilerinden biri gibi görüyorlar. Doğal ve samimi olmamdan kaynaklanıyor bu. İnsanlar belirli bir yere gelince, kendilerini toplumdan soyutluyorlar, daha kapalı yaşamayı tercih ediyorlar. Değişmemem ve onların içinden gelmemden dolayı bu kadar sevildiğimi düşünüyorum.
1954 DOĞUMLUYUM, YAŞIM 22!
- S.A. : Bu samimiyetten dolayı kendi isminin Ali Ağaoğlu olarak güvenilir bir marka olduğuna inanıyor musun?
A.A. : Ben 1954 doğumluyum, yaşım 22 yapıyor, değil mi? (Gülerek) Bugüne kadar kimse çıkıp diyemez ki Ağaoğlu bunu dedi, bunu yaptı. Ben her zaman sözümün arkasında oldum. 1977’de babamdan ayrılıp, kendi işimin başına geçtim. O günden beri iş hayatımda herkesin hakkını en az kendi hakkım kadar korumuşumdur. Ben bugün iyi araba kullanıyorum ama dün de iyi araba kullanıyordum. Bugün helikopter kullanıyorum ama 1980’de Türkiye’de helikopteri ilk kullanan kişi de benim. Şimdi daha fazla kamuoyu önünde olduğumdan, bunları yeni yeni yapıyormuşum gibi görünüyor.
BEN AĞAOĞLU’NDA OTURURDUM
- S.A. : İnsanlar neden Ağaoğlu’ndan ev alıyor?
A.A. : Biz Ağaoğlu grubu olarak Türkiye’deki konut algısını değiştirdik. Türkiye’de ’müteahhit yapar, teslim eder, ilişkisini keser’ anlayışı var. Biz yaptığımız her malın arkasında durduk. Hepsinde hala birer ofisimiz vardır. Bugün 15 binin üzerinde insan yanımda çalışıyor, bu beni mutlu ediyor. Bizim sitelerde oturanların yüzde 80’i çocuklu aileler. Bu aileler çocuklarını rahatlıkla site içinde bırakabiliyorlar. Normal gelirde bir insan olsam, 200 bin TL param olsa, çocuklarımın rahat yaşaması ve güvende olmaları için gider Ağaoğlu’nda otururdum.
- S.A. : Şu an devam eden kaç proje var?
A.A. : Devam eden 8 şantiyemiz var, toplam 10 bine yakın konut inşaatı devam ediyor.
- S.A. : Kaç paralık bir yatırımı yönetiyorsun?
A.A. : Şu anda devam eden projelerimizin toplam tutarı 4 milyar TL civarında. Başlayacaklarımızla beraber toplam 10 milyar TL.
KADINLAR İŞ HAYATINDA BAŞARILI
- S.A. : Adam dediğin adam, kadın dediğin kadın nasıl olur?
A.A. : Ben çalışmayan, tembel adamı hayatta sevmem. Sabah kalkıp işine koşacaksın ki başarı gelsin. Kadın da bir defa akıllı olmalı. Aslında insanı kadın-erkek diye ayırmamak lazım. Kadın öncelikle annedir, doğurgandır. Kadınlar özellikle iş hayatında çok başarılı oluyorlar. Bizim şirkette ofis çalışanlarının yüzde 65’i kadın. Şirketimizin finansman müdürü Yurdagül Hanım var, şirkette benden çok sözü geçen insandır. (Gülerek) Para ondadır ve hepimizi haşlar yani.
- S.A. : Kazanılan parayı sen nasıl alıp cebine koyuyorsun?
A.A. : Yurdagül Hanım bana para gönderir, kredi kartlarımı dahil o kontrol eder. Kredi kartıma fazla para geldiğinde de beni haşlar, ikaz eder. Örneğin akşam ondan 3 bin veya 5 bin TL para alıyorum, ertesi gün bir daha istediğimde ’Dün aldın ya. Ne yaptın parayı?’ diye hesabını soruyor.
- S.A. : Günlük hayatında ne kadar harcıyorsun?
A.A. : Biliyorsun ben öyle her gece dışarı çıkan biri değilim. İşim bittiği zaman eve giderim. Yoğun çalışıp ofisten çıkamadığım zamanlarda günde 100 TL bile harcamadığım oluyor. Ama bazen de gidip 10 bin TL harcayabiliyorum.
- S.A. : En son çocuklarına ne aldın?
A.A. : Sana saat aldım. (Gülerek) Doğum gününde Göcek’teydin, sana helikopterle özel pasta getirdim.
ÖRFLERİMİZE BAĞLIYIM
- S.A. : Bayramların senin için ayrı bir önemi var mı?
A.A. : Bayramlara kesinlikle önem veririm ve sizden ayrı geçirmem. Çocuklarımla, annemle, babamla ve büyüklerimle bayramlaşmadan hiçbir yere gitmem. Geçmişinden kopan toplumların yaşama şansı yoktur. Biz örf ve adetlerine bağlıyız.
- A.A. : Bir soru da ben sana sorayım. Babanın Ali Ağaoğlu olması insanlarla olan ilişkilerinizde size avantaj mı dezavantaj mı getiriyor?
S.A. : Biraz dezavantajı oluyor tabii, kısıtlamalar da oluyor.
- S.A. : Okul sonrasında bizi yanında mı çalıştıracaksın?
A.A. : Her babanın istediği şeydir bu, sonuçta bu kurumlar kolay kurulmuyor. Ama ille de o olacak diye bir şey yok, ben başarılı ve mutlu olmanızı isterim.
- S.A. : Baba bu Trabzonspor’un durumu ne olacak?
A.A. : Umulmadık bir yerdeydi, şimdi olması gereken yere geldi. Onun için ben Trabzonspor’a başarılar diliyorum, başarılı olacağına da inanıyorum. Her ne kadar spora ayıracak, takip edecek vaktim olmasa da kanımı kessen bordo mavi akar. Trabzonspor bir Trabzonlu için uyuşturucu görevi görüyor. Ama bence bu olması gerektiğinden fazla bir sevgi... Sonuçta bu bir spordur. Açıkçası bunu çok doğru bulmuyorum. İnşallah Türkiye’yi en iyi şekilde temsil eder, başarılı olur.
SANA EVLİLİK YOK, UNUT!
- S.A. : İleride çocukların evleneceği zaman neler hissedersin?
A.A. : (Gülerek) Gelin almak kolay da damat zor. Damat çok çeker elimden.
A.A. : Peki kızım, benim huylarımdan, davranışlarımdan sevmediğin var mı?
- S.A. : (Gülerek) Kız arkadaşlarını beğenmiyorum.
- A.A. : Neden beğenmiyorsun?
S.A. : (Gülerek) Olmamalı kız arkadaşların.
- A.A. : Beni paylaşmak mı istemiyorsun?
S.A. : Evet kıskanma duygusu var, o yüzden.
A.A. : Ben de seni çok kıskanıyorum, öyle erkek arkadaş falan yok unut, evlilik yok, bitti.
- S.A. : Çocukların içinde en çok beni mi seviyorsun?
A.A. : Erkekler biraz kazmadır, 3-4 yaşına kadar seversin. Ama kız çocuk kaç yaşında olursa olsun alırsın kucağına bebek gibi seversin. Kız-erkek diye ayırmam ama kız çocuğu daha farklıdır.
MUTLU OLMAK İCİN ARABA ALIRIM
- S.A. : En çok neden korkuyorsun?
A.A. : Karadenizliyim, Elhamdülillah Oflu’yum. Kitabımda korku diye bir şey yazmaz.
- S.A. : En çok canını ne sıkar?
A.A. : Riyakarlık ve yalan sıkar.
- S.A. : En çok mutlu eden şey?
A.A. : Beni mutlu eden başarıdır. Her zaman şuna inanmışımdır: ’Allah bana bir varlık verecek, benim varlığımın eşime, dostuma, topluma faydası yoksa Allah bana bu varlığı vermesin’. Belki namaz kılmam, oruç tutmam ama itikatım tamdır. Topluma bir şeyler verebiliyorsam -ki başta eğitim- o beni kazandığım paradan daha çok mutlu eder.
- S.A. : Kendini mutlu etmek için en son ne aldın?
A.A. : Kendimi mutlu etmek için yaptığım tek şey araba almak. Güzel arabaya binmeyi ve kendim kullanmayı severim. Para kazanmasını çok iyi beceririm ama harcamasını pek de iyi becerebilen biri değilim.
- S.A. : Kıyafetlerini kim seçiyor?
A.A. : Alışveriş yaptığım mağazalar bellidir. Onlar zevkimi bilirler ve kıyafetlerimi ofise kamyonla gönderirler.
- S.A. : Telefon faturan ne kadar?
A.A. : Tek hattım var. Telefon özürlüyümdür, ayda 50-60 TL ödüyorum. İşi olan beni arıyor, benim aramama gerek kalmıyor. Hayatımda bir kere mesaj çekmemişimdir sadece, gelenleri okuyorum.
AKSESUARLARIM SİLAH VE SAAT
S.A. : Erkekte aksesuvar çok fazla yoktur. Ne tür aksesuvarları seviyorsun?
A.A. : Silah ve saat kullanırım.
S.A. : Kaç tane saatin var?
A.A. : Herhalde 30 -40 tane vardır.
S.A. : Bunların içinde senin için çok özel olanı var mı?
A.A. : Oğlumun İsviçre’de liseyi okurken bana aldığı bir saat var. O gerçekten benim için özeldir.
S.A. : Kaç tane silahın var?
A.A. : 10-15 tane silahım var. Karadenizliyim sonuçta. 1905 model bir silahım var. Küçük, güzel onu severim.