Tekerek, AKP’nin kendi varlığını ülkemize bir müjde olarak sunmaya kalktığını vurgulayarak şu değerlendirmede bulundu.
“Doğalgaz rezervinin kamuoyuna sunulma biçimini biliyorsunuz. Büyük bir müjde verileceği söylenmiş, kamuyu iki gün boyunca müjdenin ne olabileceğini tartışmış, ardından da Karadeniz kıyılarımızda tespit edilen doğalgaz rezervi halkımıza müjde olarak sunulmuştu. Partimiz bu gelişmenin ardından ise bir açıklama yayınladı. Açıklamada:
AKP, ülkemizin enerji ihtiyacında dışa bağımlılıktan kurtulacağını, cari açığın bitip fazlaya geçeceğimizi, enerji ihraç eden ülke olacağımızı duyurduğu ‘sözde müjde’si abartma ve algı operasyonundan ibaret bir AKP hamasetidir.
Yıllık ortalama 50 milyar metreküp doğalgaz ihtiyacı olan ülkemizin ancak 6-7 yıllık ihtiyacını karşılayacak bir rezervi büyük bir müjdeymiş gibi sunmak ve bunun ülkemizin hatta dünyanın eksenini değiştireceğini iddia etmek, eğer cehalet değilse algı operasyonunun daniskasıdır.
Beka, Ayasofya ve şimdi de gazla ülke yönetmeye çalışanların artık inanılır tarafı kalmamıştır.
Ülke yönetmek ciddiyet ister. Ayasofya ile yükseltilen din siyaseti şimdi yerini gaz verme siyasetine bırakmıştır.
Erdoğan, ‘gaz vermeyi’ bırakmalıdır. Öncelikle, ülkemizdeki işsizlik ve yoksulluğun hesabını vermelidir. demişti.”
AKP, BİZZAT KENDİ VARLIĞINI ÜLKEMİZE BİR MÜJDE OLARAK SUNMAYA KALKIYOR
Albayrak’ın doğalgaz rezervini bir zenginlik olarak sunmasına ilişkin ise Türkiye’nin yağmalanan kaynakları ile tepki gösteren Tekerek şunları kaydetti:
“Bakan Berat Albayrak’ın katıldığı televizyon programında bu doğalgaz rezervini bir zenginlik olarak sunmasına, dışa bağımlılığa son verme olarak sunmasına gelin biraz daha yakından bakalım.
Örneğin, Doğalgaz bir zenginlik de ülkemizin Demiri Çelik’i bir zenginlik değil mi? AKP döneminde Ereğli Demir Çelik satıldı, İskenderun Demir Çelik, Hekimhan Demir Madeni satıldı.
Doğalgaz bir zenginlik de alüminyum, fosfat bir zenginlik değil miydi? Seydişehir Alüminyum ve Mazıdağı Fosfat Tesisleri AKP döneminde satıldı.
Doğalgaz bir zenginlikte, Şeker kaynaklarımız, şeker üretimimiz bir zenginlik değil miydi? Halkın malı olan büyük şeker fabrikaları AKP döneminde satıldı.
Geçtiğimiz hafta 19. Yaşını kutlayan olan AKP, bizzat kendi varlığını ülkemize bir müjde olarak sunmaya kalkıyor.
Biz de hadi oradan diyoruz…
AKP’nin zenginlikten anladığı tek şey, bir halkın, bir ülkenin zenginliği değildir. Zenginlikten anladıkları tek şey, yarın öbür gün, patronları zenginleştirecek ne varsa satıp savmak, halkın malını sermayeye vermektir.
İşte biz komünistler de tam tersini yapacağız. Halktan çalınanları, geri alacak, halka teslim edeceğiz.
Yine buradan ifade etmek isteriz ki; Berat Albayrak, doğalgaz bahsinde ağzındaki baklayı çıkarmıştır.
Albayrak yaptığı açıklamada, önümüzdeki yakın süreçte bu keşiflerin gelişmesiyle birlikte gerek TPAO, gerek Botaş’ın bilançoları önce yurt içi, sonra yurt dışı olabilir, halka arz sürecinin de önünü açacak”
Damat Berat, Karadeniz’de bulunan doğalgaz sonrası TPOA ve Botaş’ın özelleştirileceğini, yabancı sermayenin ortak edileceğini açık açık ilan etmiştir.
Demek ki Karadeniz’deki doğalgaz patronlara ve emperyalistlere peşkeş çekilecek! Doğalgaz bulduk diye şov yapanlar, şimdiden nasıl sıcak para gelir diye düşünmeye başlamışlar!
Yabancı sermaye girişine ve dış borca dayalı ekonomiyi böyle kurtaracaklarını zannediyorlar!”