HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, BBC Türkçe'ye verdiği röportajda, muhalefetteki 'ortak aday' tartışmalarına ilişkin konuştu. "Mutabakat sağlanırsa ortak aday fikrine açık olduğumuzu zaten beyan etmiştik. Şayet ortak aday bu gerçekleşmezse çoğulcu demokratik yöntemle karar vereceğiz" diyen Sancar, "Böyle bir durumda, kendi adayımızla seçimlere girmek de elbette önemli bir seçenek olacaktır" dedi.
t24'ün haberine göre, Sancar'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki açıklamalarını 'Sayıların Dili'nde Murat Sabuncu'ya değerlendiren KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, "HDP kendi adayını çıkarırsa Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalır" dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimi için en geniş ittifakın ve birlikteliğin sağlanması gerektiğini söyleyen Ağırdır, HDP'nin kendi adayını çıkarmasının riskli olacağını ifade etti.
“Ayrı adaylar bugünden AKP’nin hünerlerini de göz önüne alınca riskli görünüyor”
HDP'nin öncülük ettiği üçüncü yol ittifakının parlamento seçimleri ve sonrasındaki anayasa çalışmalarında önemli olacağını ancak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP'nin 6 muhalefet partisinin kurduğu ittifaktan dışlanmaması gerektiğini belirten Ağırdır, "Birinci turda veya ikinci turda Cumhurbaşkanlığı seçimi için en geniş ittifakın ve birlikteliğin sağlanması gerekiyor. Birinci turda kazanılmazsa yine ikinci turda bu birlikteliği arayacaksınız. O nedenle HDP'nin kendi adayını çıkarmasını riskli görürüm. Kağıt üzerinde bu siyasi analizler çalışıyor görünüyorsa bile AK Parti'nin ve Tayyip Erdoğan'ın bunca yıllık birikimi, kapasitesi, seçim sürecindeki hünerleri, sahip olduğu medya ve bürokrasi gücü ile karşı tarafın ne yapacağını bilmiyorsunuz. Tek taraflı oynuyor olursunuz. Onun için ayrı adaylar bugünden riskli görünüyor" diye konuştu.
Muhalefetin ortak ve yeni bir düzen vaadinde bulunması gerektiğini dile getiren Ağıdır, hem en geniş ittifakın sağlanması, hem bu ittifakın hedefler konusunda güven vermesi gibi konuların her detayına kadar konuşulması gerektiğini söyledi.
“6 muhalefet partisinin bir araya gelmesi önemli bir kırılma noktası"
Seçimin sonrasının da iyi planlanması gerektiğini ifade eden Ağırdır, 6 muhalefet partisinin stratejisine dair şöyle dedi:
“6 muhalefet partisinin bir araya gelmesi önemli bir kırılma noktası. Anladığım kadarıyla 28 Şubat’taki toplantı tek ve son da değil. Adım adım farklı konularda ortak ilkesel birliktelikler ve hedefler ilan edecekler. 28 Şubat’taki kısmının yeni anayasanın temel ilkelerine dair bir mutabakat metni olacağına dair duyumlarımız var. Herhalde onu açıklayacaklar. Ama iletişim tarafında da ortak bir stratejinin kurgulanması lazım. Çünkü her biri ayrı slogan ve vaatlerle ortaya çıkarasa seçmen ‘şimdiden farklı şeyler söylüyorlar nasıl yönetecekler’ diyebilir. Farklılıklarını koruyarak ortak ilkeler üzerinden bir seçim kampanyası süreci tasarlanır diye düşünüyorum. Bu gerekli ve zorunlu bir adım”
Muhalefetin düzen değişikliği peşinde olması gerektiğini ve bunu yaparken kimliklere sıkışmadan bütün kimlikleri kapsayan bir yerden adımlar atması gerektiğini söyleyen Ağırdır, HDP’nin dışarıda bırakılmasının doğru olmayacağını belirtti.
"HDP'yi dışlayarak olmaz, ittifak İyi Parti’yi daha kapsayıcı olmaya zorlayacak"
Muhalefet partilerinin liderlerinin yaptığı toplantının İyi Parti’yi daha kapsayıcı olmaya zorlayacağının söyleyen Ağırdır, “Muhalefetteki ittifak, muhafazakar ve sekülerler arasında bir uzlaşmaya işaret ediyor diyebiliriz ama üçüncü bir küme de var ve bu yok sayılamaz. Bu kümenin temsilcilerinin siyaseti beğenmiyorsunuz diye onları yok sayarak ‘biz’ duygusunu inşa edemezsiniz. Bütün kimliklerin katılacağı bir düzen kurulmalı” dedi.
İyi Parti’nin tabanının, sosyo-kültürel yapısına bakıldığında partinin varsaydığının aksine çoğulculuğa açık olduğunu söyleyen Ağırdır, "İyi Parti seçmenin dayattıkları üzerinden mi düşünecek yoksa seçmenini dönüştürmeye çalışacak bu da önemli” ifadelerini kullandı.
İyi Parti’nin ‘meseleyi doğru tanımlamadığını’ Kürt meselesini terörden ayırmadan konuşamadığını söyleyen Ağıdır, “Güneydoğu’da işsizlik, enflasyon, eğitim meselesinin yanı sıra hala zırhlı araçlarla insanların ezildiği olaylar, helikopterden atılan insanlar var. Bütün bunları yok saymak ve hepsini birden terör parantezi içinden konuşmak doğru değil. Dolayısıyla Meral Akşener ve İyi Parti’nin en azından bu cumartesiden sonra bazı konularda daha kapsayıcı düşünmeye başlamalarından başka çare yok” ifadelerini kullandı.