İşte Güvenç Dağüstün'ün o yazısı:
Uzun uzun yazmayacağım tüm olayı. Defalarca yazdım, yazıldı, çizildi!
Video kaydı var video kaydı!
Rivayet değil! Gerçek!
Gerçeğin ta kendisi!
Komşusunun köpeğini tabancayla öldüren şahıs başka bir köpeği ezmiş!
Buz gibi!
Soğukkanlılıkla işlenmiş bir "cinayet!"
Bir "katliam!"
Taammüden!
Adam önce silahsız. Sonra eve gidiyor, bir süre sonra silahıyla geliyor!
Video var!
Komşusunun bahçesinin kapısını zorlayıp içeriye giriyor!
Haneye tecavüz!
Köpek Nero'nun kafasına iki tane sıkıyor!
"Katlediyor" Nero'yu; öldürüyor.
Planlı programlı! Taammüden!
En ünlemli yazım bu! Ünlem işareti yetmiyor!
Nero'nun katili Alp Erkin'e ortak iş yaptığı şirketten tokat gibi karar
İşadamı Alp Erkin, komşusu Deniz ve Can Özula çiftinin bahçesine zorla girip köpekleri Nero'yu silahla vurarak öldürüyor, sonra da pis pis sırıtarak gidiyor.
Deniz ve Can'ın mücadelesi başlıyor bundan sonra. Aylardır savcılığın iddianame yazmasını bekliyorlar. Katil zanlısının cezalandırılmasını istiyorlar.
Bakın şimdi; bugün ne oldu biliyor musunuz?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı “kovuşturmaya yer olmadığına” dair kararını açıklıyor.
Gerekçesi ise “meşru müdafa”!
Alp Erkin kendini savunmuş yani!
Video var yahu video var! Vicdanınız kurusun!
Deniz arıyor bugün, önce sesi mutlu geliyor; “savcı iddianameyi hazırlamış, almaya gidiyorum” diyor. Birazdan tekrar arıyor Deniz; ağlamaktan konuşamıyor. Yukarıda yazdığım kararı gönderiyor bana!
Bakın şimdi artık soruyorum:
Bu “cinayet” ayan beyan belgeliyken böyle bir karar nasıl çıkabiliyor!
Alp Erkin'i kimler koruyor? Bu ismin arkasında kimler var!
Şu bilinsin ki ne Nero'nun ailesi, ne bizler bu konuyu kapatmayacağız.
Mücadele şimdi başlıyor!
Bu zanlının sicili kabarık…
And olsun, bütün günahları dökülecek ortaya...
İşte o karar:
Birgün