Başarısız darbe girişimi sonrası Boğaziçi Köprüsü’nde linç edilerek öldürülen Hava Harp Okulu öğrencisi Murat Tekin’in ailesi, 696 sayılı KHK ile ‘darbe girişimi ve terör eylemlerinin bastırılması için hareket eden sivillere cezai sorumsuzluk’ getirilmesine tepkili.
Abla Mehtap Tekin, “Murat’ın katillerinin yargılanmasının önü kesildi. AİHM’ye gideceğiz. Bizi ülkemizin dışında adalet aramaya mecbur kılıyorlar” dedi.
Hava Harp Okulu ikinci sınıf öğrencisi Murat Tekin (21), 15 Temmuz günü eğitim için Yalova’ya götürüldü. Ancak daha sonra Tekin’in de aralarında bulunduğu askeri öğrenciler, “Tatbikat var” denilerek otobüsle Boğaziçi Köprüsü’ne doğru yola çıkarıldı.
3 kez suç duyurusu
Otobüs köprüye yakalaşırken etrafı darbeye karşı koyan vatandaşlarca çevrildi. Askeri öğrenciler polisler tarafından bölgeden uzaklaştırılırken Murat Tekin ile Ragıb Enes Katran ve bir arkadaşı kalabalığın içinde kaldı.
O akşam köprüde bulunan bazı vatandaşların çektiği kamera görüntülerinde, Murat Tekin’in, öldürülmeden hemen önce kalabalık içinde şaşkın halde etrafına bakındığı hemen sonra da yardım için bir arkadaşına doğru yürüdüğü görülüyor.
Genç harbiyelinin daha sonra burada öldürüldüğü tahmin ediliyor. Tekin ailesi, 15 Temmuz’dan bu yana çocuklarının ölümünden sorumlu olanların yargı önüne çıkarılması için hukuk mücadelesi yürütüyordu. Üç kez suç duyurusunda bulunuldu.
İlk iki şikayet, dilekçedeki teknik eksiklikler gerekçe gösterilerek reddedildi, üçüncüsüyle ilgili ise aradan 1.5 yıl geçmesine rağmen hiçbir sonuç alınamadı.
Son olarak önceki gün yayımlanan 696 sayılı KHK’nın darbe girişimi ve terör eylemlerinin bastırılması için hareket eden sivillere cezai sorumsuzluk öngördüğü maddesiyle bu dosya da soruşturulmadan kapanmış oldu. Tekin ailesi ise düzenlemeye oldukça tepkili.
Abla Mehtap Tekin, kardeşinin kandırılarak köprüye götürüldüğünü, kimseye ateş açmadığını ve hain olmadığını belirterek, Tekin’in ölümüne yol açanların yargılanmasının engellendiğini söyledi.
Tekin, “Ben en başından bu yana tamamen kendi çabamla bir mücadele yürüttüm. Kardeşimin ölümünden sorumlu olanların kendi hukuk sistemimiz içinde yargı önüne çıkarılmasını istedim. Ancak 1.5 yıldır alınmış en ufak bir mesafe yok” dedi.
‘Hâlâ mesaj atıyorlar’
O gece köprüde olan bazı vatandaşların kendisine hâlâ mesaj gönderdiğini kaydeden Tekin, “Bu insanlar çok rahatlar. ‘İstersen bizi mahkemeye ver’ diyecek rahatlıktalar.
Kendi çabalarımla o lince dahil olan tam 26 kişiyi tespit ettim. O gece kardeşime ve arkadaşlarına neler yaptıklarını açık açık söyleyen insanlar bile var. Vicdan azabı çeken var. Ancak tanık olmaya çekiniyor. Adreslerine kadar ulaştım. MOBESE görüntüleri dahi var” diye konuştu.
Bu meselenin burada kalmayacağını belirten abla Tekin, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğim. Bu dosya bu şekilde kapanamaz. Öyle bir duruma geldik ki, darbe girişiminden 14 gün sonra Adli Tıp’ta kardeşimin cenazesi bulabildiğimize ve alabildiğimize şükreder hale geldik.
Bizi ülkemizin dışında adalet aramaya mecbur kılıyorlar. Biz Türk adaletine güvendik. Buna inandık. Ancak sonuç alamadık” ifadelerini kullandı.
Hukukçu gözüyle: AİHM yolu açık
Ceza hukukçusu Doç. Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu da süreçle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde yaşam hakkının yüzde yüz korunması durumu söz konusu. Eğer Türkiye, ne şekilde olursa olsun cana kast eden bir eylemi yargılamaktan, etkin kovuşturma yapmaktan vazgeçerse, yaşam hakkına ilişkin bu düzenlemelere aykırı davranmış olur. Neticede etkin bir yargılama yapılması, bunun neticesinde suç oluşup oluşmadığının tespit edilmesi gerekiyor. Türkiye bunu yapmak durumunda. OHAL süreci ve KHK, AİHM’ye bu şekilde başvuru yapılmasının önünde engel değil.”
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında köprüde linç edilen genç Harbiyeli Murat Tekin’in ablası Mehtap Tekin, “Bizi ülkemizin dışında adalet aramaya mecbur kılıyorlar” diye sitem etti.
(Milliyet)