Dünyada Amerika’dan sonra en çok televizyon izleyen ikinci ülke Türkiye. Günde yaklaşık 5.5 saatimizi ekran karşısında geçiriyoruz. Televizyon ekranlarıysa dizilere teslim. Dönem dizilerinden, aşk çıkmazlarına, zengin fakir çatışmalarından sosyal sorunlara kadar her konu ekranda arz-ı endam ediyor. Ama bir dizi var ki, değindiği küçük gelinler sorunuyla Muhteşem Yüzyıl, Karadayı ve Yetenek Sizsiniz gibi yapımlardan çok daha fazla reyting alıyor. VATAN, Samanyolu TV’de ekrana gelen ve yüksek bütçeli yapımları yerinden eden Küçük Gelin dizisinin setine girdi ve bu başarının izini sürdü.
Hint dizisi esin verdi
Küçük Gelin, Şanlıurfa’da ağabeyinin canını kurtarmak için berdel yapılan 13 yaşındaki Zehra’nın dramını konu ediniyor. Dizi, İstanbul Sancaktepe’de 2 bin metrekarelik bir alana kurulan Kirman Konağı, Kapalıçarşı ve Melek öğretmen ev platosunda çekiliyor. Tüm mimarisi Güneydoğu’daki konaklar baz alınarak yapılan platoya 2 milyon lira harcanmış. Dizinin proje tasarımı Samanyolu Televizyonu proje koordinatörü Murat Kesgin’e ait. Yurt dışında izlediği Hint dizisi Balika Vadhu’dan etkilenmiş ve senarist Erkan Çıplak’a “Küçük gelin hikâyesi yapalım” demiş.
Kültürel kodlarını Türkiye’ye nasıl uyarlayalım diye düşünürken Akil İnsanlar raporu gelmiş. Çıplak, “Rapora göre terörden sonra en büyük sorun çocuk gelinlerdi. Doğru bir konuya parmak basıyoruz diye düşündük. Gaziantep, Elazığ, Diyarbakır, Mardin, Siirt ve Karadeniz’e gidip küçük gelinlerle konuştuk. Küçük gelin geleneğini araştırdığımızda karşımıza din buna ruhsat veriyor yanlışlığı çıktı. Öncelikle töreye din kılıfı uydurma yanlışını düzeltmek istedik. O nedenle küçük gelin ve berdel hikâyesini birleştirerek yasalardaki boşlukları da gösterdik. Açıkçası küçük gelin hikâyesi bir senaristin eline düştüğü zaman ticarete dönüştürebilirdi ama kanalında bir misyonu var” diyor. Proje tasarımını üstelenen Murat Kesgin, reytingden ziyade fayda boyunu baz aldıklarını ifade ediyor ve “Biz Küçük Gelin’e hem dizi hem de sosyal sorumluluk projesi olarak bakıyoruz” diyor.
‘Kıskananlar var’
Sancaktepe’deki sette herkes ses tonundan hareketlerine kadarçok dikkat ediyor. Çünkü dizinin başrolünde 11 yaşındaki Çağla Şimşek var. Sette bir çocuk olduğu için de her şey onun mutluluğu için koordine ediliyor. Çağla Şimşek, büyümüş de küçülmüş gibi. Elveda Derken’le başladığı oyunculyuk hayatına yedi senedir ara vermeden devam ediyor. Şu anda ilköğretim 6’ıcı sınıf öğrencisi. Ona sorsanız set onun oyun alanı ve oynamaktan çok mutlu. Küçük gelin olma serüvenini de heyecanla anlatıyor: “Dizi Malatya’da çekilecekti. Ama benim okulum olduğu için İstanbul’da çekiliyor. Bu hikâyede yer almayı çok istedim. Çünkü hem oyunculuk yapmayı çok seviyorum hem de küçük gelinlerin sayısının azalmasını istiyorum. Belki bu diziyle bunun ne kadar yanlış olduğunu gösterebiliriz” diyor
Şimşek, haftaiçi okula gittiği için cumartesi ve pazar günleri çalışıyor. Bir oyuncu koçuyla çalışmayan Şimşek, “Çok dramatik bir hikâyemiz var ama ben hiç etkilenmiyorum. Sahneye yönetmenimizle çalışıyoruz. O an Zehra olsam nasıl olurdum diye düşünüyorum. Psikolojik destek de almıyorum. Çok ağlıyorum ama Zehra’nın bir rol olduğunu biliyorum. Set bitince normal hayatıma dönüyorum. Setim yoğun olduğu için arkadaşlarımla görüşemiyorum” diyor. En büyük hayalinin ileride iyi bir oyuncu olmak olduğunu söylüyor Şimşek. Arkadaşlarıyla arasının nasıl olduğunu sorduğumdaysa, “Herkesle iyi anlaşıyorum. Ama beni kıskananlar da var. Onlar kötü bakışları ve laf sokmalarıyla bunu belli ediyorlar. Benim kimseyle derdim olmaz. Okuluma gider, sonra işime bakarım” diye cevap veriyor. Bir de her cümlesine rica ederek başlıyor, sonunu da yapımcısına, izleyiciye, annesine ve set arkadaşlarına teşekkür ederek tamamlıyor.