Konuya ilişkin olarak İsmail Küçükkaya ile konuştuğunu belirten Erkin, deneyimli televizyoncunun şu ifadelerini aktardı:
"Engin Altay ve Mahir Ünal ile bir otelde 1.5-2 saat konuştuk. ‘İki aday ve kurmaylarıyla görüşün. Zorlu bir süreç' dediler. Ben de ‘Tamam' dedim. Onlara formatı anlatmak ve beklentilerini almak istedim. Önce Yıldırım'ın kurmaylarıyla Levent'te bir otelde yemek yedik. Sonra Yıldırım ile telefonda görüştüm. ‘Ömer Bey ile (Ömer Sertbaş) çerçeveyi konuştuk. Danışmanlara formatı anlattım. Kaç soru olacak, her soruya kaç dakika sürede yanıt verilecek, birbirlerine müdahale etmeyecekler. Son noktayı çarşamba günü koyduk.”
‘TEK BAŞIMA BEKLEDİM'
'Perşembe günü… Ekrem Bey basın toplantısından gelmişti. Ona ‘Yıldırım ile konuştum, danışmanı ile de görüştüm. Sizleri bilgilendirmek için geldim' dedim. İmamoğlu ile görüşmem 3-4 dakika sürdü. Onun danışmanları ile görüştüm. Yıldırım ile ikinci bir telefon görüşmesi daha yaptım üstelik. Şimdi bakın, ben otele saat 12.10 gibi giriyorum. Ekrem Bey'in toplantısının bitmesini bekliyorum. 1 saat süreceği söylenmişti ancak 45 dakika daha uzadı. Tek başımaydım. Bitince yukarıya geldi ve görüştük. Konuşacak hali yoktu, buhar çekiyordu! 3-5 dakika zor konuşmuştur.”
‘BİRİLERİ DÜĞMEYE BASTI'
'Bu yüzde yüz bir algı operasyonu. Hatta Yıldırım'ı dahi aşan bir operasyon. Çünkü, bu programda benden kelle bekleyenler vardı. Ama ben kelle avcısı değilim, gazeteciyim. Maç berabere bitti ve kimse mağdur olmadı. Kavgaya da izin vermedim. Binali Yıldırım programdan aile fotoğrafı çektirecek kadar memnun kaldı. Ki programda da yayından memnun kaldığını söyledi. Sonra birileri düğmeye bastı. Seçime son bir hafta kala açık oturumla değişmeyen durumu yeni bir algı operasyonuyla değiştirmek isteyenler var. Ancak… Unuttukları şu? Canlı
yayını izleyen milyonlar tarafsız olduğumu gördü."