Taciz veya tecavüz mağduru olanlara sesleniyorum. Lütfen bu hashtag ile bir adım öne çıkın.
Birkaç yerden duymuş ama konduramamıştım.
Öyle ya, dört kuşaktır Türkiye’nin en saygın müzayedecisi olan bu yaşını başını almış, kültürlü, birikimli ve saygın adam nasıl olur da kültür sanat dünyasında yer edinmeye çabalayan genç kızlara cinsel tacizde bulunurdu.
Ancak ilk kez, birinci ağızdan böylesi bir tacizi dinleyince midem ve vicdanım kaldırmadı.
Kim olursa olsun, kızı yaşındaki insanlara çeşitli maddi ve manevi vaatlerle seks yapmayı teklif eden, bununla yetinmeyip fiziki olarak taciz eden bir adam teşhir edilmeli ve kamu vicdanında hak ettiği cezayı almalıdır.
İstanbul’un en gözde semtindeki sanat ve kültür evinde, Türkiye’nin en büyük ve varlıklı ailelerine danışmanlık veren bu isim meğer yıllardır sistemli olarak onlarca genç kızı çeşitli biçimlerde ve seviyelerde taciz etmiş. Ruhlarında onulmaz yaralar açmış.
Koleksiyoner olmak bir birikim işidir. Maddi gücünüz ve kültürel birikiminiz olması gerekir. Cumhuriyet tarihinin çeşitli evrelerinde sınıfsal olarak toplumda belli bir yeri olan aileler mal mülk sahibi olmanın ötesinde çok kıymetli kültür sanat eserlerine de sahiptirler.
Sabancı ve Koç gibi ailelerin kültür sanat dünyasına katkısı hepimizin malumudur.
Türkiye’de çok sayıda ailenin evinde kıymetli sanat eserleri bulunur.
Son yıllarda onlarca yeni zengin de bu kervana kıyısından köşesinden katılmıştır.
Ancak hiç şüphe yok ki bu “gusto” bir kültürel kök gerektirir.
Şayet bu kök yok ise ve parayı bulduysanız; zengin olduğunuzu sadece yatla katla değil oluşturduğunuz koleksiyondaki eserlerle de tesciller ve tabiri caizse “kulübe girersiniz”.
SUYUN BAŞINDA OTURMAK
Dededen kalma birikimle, müzayedelerle eser toplar ve dağıtır.
Yani bir anlamda suyun başında oturur.
Kültür ve sanat camiasının duayeni O’dur.
Peki sadece eski eserler mi alınır satılır?
Elbette hayır.
Güzel sanat fakültelerinden mezun onlarca genç insan resim yapar, heykel yapar ve adını duyurmak için sergiler açar.
Ve dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de sadece yetenekli ve üretken olmak yetmez.
“Networking” de çok çok önemlidir. Yani ister küratör olsun, ister sanat yazarı, ister gazeteci birden fazla bağlantınız olmalıdır.
Alıcı olan tarafta görünür olmak için böylesi bir ağa dahil olmaya ihtiyaç duyarsınız.
Mesele sadece sanatçı da olmak değildir.
Bir galeri de çalışmak, birine asistanlık yapmak içinde çalınması gereken kapılar vardır.
“GEL SENİ MEŞHUR EDECEĞİM AMA ŞARTLARIM VAR!”
Bu tanınmış müzayedeci işte tam da burada devreye giriyor.
O kadar ünlü ve güçlü ki. Onunla tanışmak için görüşmeye gelen, iş isteyen genç kızlara (ki sayısını bilemiyorum ama mesela ekşi sözlükte onun hakkında yazılanlar bile sayının çok fazla olduğuna işaret ediyor) ahlaksız tekliflerde bulunuyor.
Kimine nakit para, kimine iş imkanı, kimine ise sadece “networking” vaat ediyor.
Karşılığında ne istiyor dersiniz? Evet, doğru tahmin ettiniz.
Kendi tabiriyle “küçük orospuları” var onun.
Daha fazla yazamayacağım zira midem kaldırmıyor.
Hatırlarsınız. Bundan iki yıl önce Hollywood’un en kudretli isimlerinden 66 yaşındaki yapımcı Harvey Weinstein’ın taciz ettiği 70 kadından biri konuşmuş ve sosyal medyada “#metoo” hareketi başlamıştı.
Dünyanın dört bir yanından on binlerce isim taciz ve tecavüze uğradıklarını açıklayan paylaşımlarda bulunmuşlardı.
Weinstein yargı önüne çıktı. Nihayetinde 44 milyon dolarlık bir anlaşmayla iki mağdur ile uzlaşmaya gitti. Kurduğu şirketten kovuldu ve insan içine çıkamaz hale geldi.
Bu yazdıklarım üzerinden #sendeanlat diyelim.
Taciz veya tecavüz mağduru olanlara sesleniyorum. Lütfen bu hashtag ile bir adım öne çıkın. Kim hangi mevkide olursa olsun artık gücünü ve parasını kullanarak fütursuzca davranamayacağını, günü geldiğinde bunun bedelini ödeyeceğini bilsin.
Ne olur bir adım öne çıkın ve #sendeanlat deyin.
NOT: Özel olarak bu adamla ilgili paylaşacağınız bir bilgi varsa bana [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz.