2019 sonu itibarıyla kaydedilen bu rakamlar tüm zamanların en yüksek seviyelerine işaret ederken, altın fonlarındaki varlıkların piyasa değeri yıllık bazda yüzde 37 yükselerek 2019'da 141 milyar dolara çıktı. Bu yükselişe altının ons fiyatındaki yüzde 18,4'lük artış katkı sağladı.
Piyasa değeri bazında yıl sonu kapanış rekoru ise 147 milyar dolar seviyesi ile 2012'de elde edilmişti. Pay piyasaları, 2019'da rekor seviyelere yükselmesine rağmen altın fiyatları son 10 yılın en iyi performansını sergiledi.
Merkez bankalarının "güvercin" politikaları ve ticaret savaşlarının sebep olduğu belirsizlikler, 2019'da yatırımcıları altına yönlendirdi.
Geleneksel "güvenli limanlardan" altına olan talep önemli ölçüde artarken, altın fonları da bu eğilimin etkili oyuncularından oldu.
2019'daki riskler 2020'de devam edebilir
Rapora göre, parasal genişleme altın fiyatlarının en önemli destekçisi oldu. "Şahin" veya nötr duruşlar, altın fiyatını baskılayan başlıca etkenler olarak belirlendi.
Altının tahvillerin yerini almasında düşük tahvil faizleri dolaylı rol oynarken, altına yatırım yapmamanın alternatif maliyetindeki artış da altın talebini destekledi.
2020 yılına ilişkin öngörülerin yer aldığı rapora göre, 2019'da altın fiyatlarını destekleyen jeopolitik riskler, 2020 için de geçerliliğini koruyabilir.
Rapora göre, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz indirimi yapmayacağına dair beklentiler gücünü korurken, repo operasyonları da önemini korumaya devam edecek. Repo operasyonları, bazı kişilerde piyasaya verilen likidite sebebiyle bir çeşit parasal genişleme olarak algılandı.
ABD ve Çin arasındaki ticaret görüşmelerinin halen resmi bir sonuca bağlanmamış olması da risklerin fiyatlanmasına devam edilmesini sağladı.
Rekor seviyelerdeki pay piyasaları ile oldukça düşük seyreden tahvil getirileri bazı yatırımcıları tedirgin ederken, oynaklık, altın fiyatlarını destekleyebilecek.
Rapora göre, olası bir satış baskısı durumunda altın, yatırımcıların ilk limanı olabilir.
Altın varlıklarında lider Kuzey Amerika
Fed'in 11 yılın ardından faiz indirmesi ve jeopolitik gerilimlerin sürmesi 2019'da piyasaları etkiledi. Kuzey Amerika fonlarında tutulan altın yaklaşık 206 ton yükselirken, fonlara para akışı yüzde 14,4 artarak 10,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Avrupa fonları ise geçen yıl 188 ton altın aldı. Bu artışta, yılın büyük kısmını Brexit belirsizliğinin etkisinde geçiren İngiltere fonlarındaki hareketler etkili oldu. Geçen yıl Avrupa'daki altın fonlarına para akışı ise yüzde 13,6 yükselerek 8,8 milyar dolar arttı.
Öte yandan, Asya fonlarının tuttuğu altının miktarı 2019'da yataya yakın seyrederek 0,1 ton azaldı. Söz konusu fonlardaki para akışı da yüzde 0,3 gerileyerek 12 milyon dolar düştü.
Diğer bölgelerde fonlardaki para akışı yıllık bazda yüzde 16,3 artarken, bu yükselişte Avustralya'nın etkisi büyük oldu. Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya dışında kalan fonlardaki altın miktarı 6,3 ton arttı ve fonlardaki para akışı 311 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.
Böylece geçen yıl altın fonlarındaki varlıkların piyasa değeri Kuzey Amerika'da 70,5 milyar dolar, Avrupa'da 64,7 milyar dolar, Asya'da 3,9 milyar dolar ve diğer bölgelerde 1,9 milyar dolar oldu.
ABD'li fonlardaki para akışı 10,3 milyar dolar
Ülkeler bazında ise 2019'da altın fonlarına gerçekleşen para akışında ilk sırayı yaklaşık 10,3 milyar dolarla ABD aldı. Ülkenin altın fonlarındaki varlıkların piyasa değeri 67,4 milyar dolara ulaşırken, altın miktarı da 1376,1 ton oldu.
Altın fon varlıkları sıralamasında ABD'yi, 582,4 tonla İngiltere ve 367,6 tonla Almanya takip etti.
Türkiye, söz konusu sıralamada 0,64 tonluk altın fonu varlığıyla 15'inci sırada yer alırken, ülke fonlarında tutulan toplam altının değeri de 32 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.
(AA)