Tiyatro sanatçısı Levent Üzümcü, 31 Mart yerel seçimlerinde CHP’den Şişli Belediye Meclis Üyesi adayı.
Son yıllarda yasaklanan oyunlarıyla ve yaptığı muhalif açıklamalarla gündemde olan Üzümcü “Geniş bir kitleye ve bölgeye kalıcı, anlamlı birtakım eserler kazandırmak için aday oldum” dedi.
Levent Üzümcü Gazete Duvar'dan Anıl Mert Özsoy'a konuştu.
Siyasete neden girdiniz?
Bunu siyasi bir manevra olarak görmek yanlış olur. Ben bir tiyatro oyuncusuyum ve bizim ihtiyaçlarımız var. Geniş bir kitleye ve bölgeye kalıcı, anlamlı birtakım eserler kazandırmak için aday oldum. İşi bilen hiç kimse yok belediyelerde. Ben tiyatro binalarının nasıl olması gerektiğini tüm dünyada oynadığım oyunlardan biliyorum. Bunu bilen mimarlar da var. Bu mimarlarla kalıcı eserler kazandırmayı düşünüyorum ama sadece Şişli’de değil…
Nerelerde peki?
Beşiktaş, Sarıyer ve Şişli’nin bağlı bulunduğu geniş bir belediye alanı var. Eğer ki Şişli’yi, Sarıyer’i ve Beşiktaş’ı CHP kazanırsa geniş bir alana hizmet götürebileceğiz.
‘SOSYALİST İNSANLAR TOPLUMA FAYDALI OLABİLECEK ŞEYLERİN PEŞİNDE KOŞAR’
CHP’den aday olmanızın nedeni nedir?
Bugüne kadar tiyatro binalarının neye ihtiyacı olduğunu bilen bir tane Meclis Üyesi olmamış. Kültür alanları benim için çok önemli. Bu kültür alanlarını yapabilmek, gerçek anlamda bir siyasi erk gerektiriyorsa o da belediye seçimlerinde halkın oyuyla oluyor ve bugün hangi siyasi görüşten olursa olsun bu idealin peşinde koşan bir tiyatro oyuncusunun hangi partiden aday olmuş olduğu önemli değil. Önemli olan bu hizmeti yapabilecek bir partiden olması. Takdir edersiniz ki siyasetten nemalanmak gibi bir amacım yok. Bizim inandığımız siyasi görüşe inanan insanlar halkı soyup soğana çevirmek istemez. Sosyalist olan insanlar topluma faydalı olabilecek şeylerin peşinde koşar.
Son zamanlarda gündemde olan iki önemli mesele dikkat çekiyor: Sinema yasası ve şehir tiyatroları… Özellikle oyun yazarlarının yaşadığı ciddi sorunlar var. Bu sorunlar karşısında belediye meclis üyesi seçilmeniz durumunda neler yapmayı planlıyorsunuz? Çözüm önerileriniz nelerdir?
Sanatla ilgili aksayan çok şey ama sanatla uğraşan insanların büyük bir avantajı vardır. Sanatçılar birbirlerine destek olurlar. Olabildiğince bir araya gelip tartışabileceğimiz bir alan yaratmak önemli. Yazar evleri var. Sarıyer bunun için çok ideal bir yer. Bu tarz girişimler yapılabilir.
Şişli, Sarıyer ve Beşiktaş’tan bahsediyorsunuz. Bu bölge çok yoğun bir nüfusa sahip. Toplumsal kutuplaşmanın bu denli keskin olduğu bir dönemde CHP seçmeni dışındaki halkla birlikteliği nasıl sağlamayı düşünüyorsunuz?
Benim için önemli değil ki… Yaptığım tiyatro binasının içerisinde tüm ihtiyacı yerine getirmiş insanlar kuran-ı kerim okumak istiyorlarsa geçip okuyabilirler. Bir örnekle açıklamak isterim: Maltepe Belediyesi oyunumu Maltepelilere izletmek istiyor. Ben de gişe açsam kazanacağım paranın üçte birine oynuyorum oyunu. Diyorum ki, Maltepe Belediyesi böyle hizmet sunuyor, ben de destekte bulunuyorum. Maltepe Belediyesi tüm biletleri satarken insanlardan ne bekliyor? Yalnızca Maltepe’de ikamet etmesini… Gelen insanlara siyasi görüşlerini mi soruyor? Hayır. Bir yandan da ben Türkiye’nin birçok şehrine gidemiyorum. Peki bu şehirdeki valiler, kaymakamlar, emniyet müdürleri bizim halkımızın hepsini mi temsil ediyor? Hayır…
‘BÜTÜN KÜLTÜR SANAT HAYATINI DÜZELTEYİM GİBİ BİR İDDİADA OLAMAM’
Oyuncular Sendikası’nı eleştiriyorsunuz. Belediye çatısı altında yeni bir sanatçı örgütlenmesi düşünüyor musunuz?
Bu tarz şeyleri yapmak için tuzunuzun kuru olması gerekiyor. Çünkü belli giderleriniz var sadece o işi yaparak kazandığınız para size yetmeyecektir. Bu ekonomiyi sürdürmek için hem sendikada olup hem de kendi düzeninizi oturtmak zorundasınız, benim için en azından böyle. Bütün kültür sanat hayatını düzelteyim gibi bir iddiada olamam. Ben oyun oynamak zorundayım, bu benim gerçeğim.
‘EMRE KINAY DA BEN DE ÇOK ÇEKTİK’
Oyuncu Emre Kınay, İYİ Parti’nin Kadıköy Belediye Başkan adayı. Seçilmeniz durumunda birlikte çalışmalar yapmak ister misiniz?
Emre Kınay da ben de çok çektik. Bu işin sağı-solu yok. Burada gerçekten çok büyük sıkıntılar çeken insanların çıkar yol bulma çabaları var. Bizler tiyatronun içinde aynı dili konuşan, organik olarak aynı dünyayı isteyen insanlarızdır. Hangi partiden girdiğimizin çok da önemi yok.