Hem de en damarından; 'Ölürsem Kalbime Gelme İstemem, inim inim inlesen de gelme istemem'
Sosyal medyada bir Türk modacının defilesi sanıldı önce ve Türk kültürü böyle mi tanıtılır diye yergi konusu oldu. Ama defile Hint asıllı İngiliz modacı Ashish’indi.
Ashish’in geçen yıl The Guardian gazetesine verdiği röportajı okuyunca “Ölürsem Kabrime Gelme” şarkısını neden seçtiğine çok da şaşırmadım.
Ashish, geçtiğimiz yıl Londra Moda Haftası’nda “Immigrant” yazılı t-shirt giydiğinde, “Giydim, çünkü olanlardan yeterince bıkmıştım. Brexit denilen şey bütün yazımı berbat etti ve herkese ben bir göçmenim diye göstermek istedim” diyor. Delhi’den Londra’ya gelip çalışma izni almak için ne kadar zorlandığını, üstüne bir de insanların “Biz göçmenlere karşı yeterince toleranslıyız” demelerinden hoşlanmadığını ekliyor.
Ashish, “Sloganlar değişimin ajanları olabilir”, “Alışılagelmiş güzellik anlayışının değişmesine ihtiyacımız var”, “Çeşitlilikler, farklılıklar üzerinde konuşmamız gerek”söylemlerinin sahibi.
Bir defilesinde kullandığı siyahi modeller üzerine çok sayıda gazetecinin kendisine sorduğu “Neden siyah modeller?” sorusunu “Bu soruyu beyaz model kullanan tasarımcılara da sordunuz mu? Neden beyaz modeller?” diye cevaplıyor. Tasarımlarında Hint kültüründen esinleniyor. Defilelerinde mankenlerini el ve ayakları kınalı, alınlarında bindi, renkli, payetli, ışıltılı kumaşlardan yapılmış kıyafetlerle yürütüyor.
Şimdi böyle düşünen ve hemen her alanda çeşitliliğe vurgu yapan birine “Neden İbrahim Tatlıses’ten “Ölürsem Kalbime Gelme İstemem”i çaldırttın, diye sormak biraz manasız oluyor.
Not: “Ölürsem Kalbime Gelme İstemem” her ne kadar İbrahim Tatlıses ile bilinse de Abdullah Yüce’nin seslendirdiği, aynı zamanda bestecisi olduğu bir eser.
(Milliyet)