Abone Ol

Maden Şirketinden Zeytin Ağaçlarını Koruyan Köylülerin Direnişine Suçlama!

Muğla Milas'ta 3 hafta önce zeytin ağaçlarının kesilmemesi için köylüler tarafından direniş başlamıştı. Maden şirketi köylülerden şikayetçi oldu.

Maden Şirketinden Zeytin Ağaçlarını Koruyan Köylülerin Direnişine Suçlama!

Muğla‘nın Milas ilçesine bağlı İkizköy‘de yaklaşık üç hafta kömür ocağı için asırlık zeytin ağaçlarını iş makineleri ile kökünden söken ve köylüler ile çevrecilerin direnmesi üzerine yeniden yerine diken maden şirketinin, köylüler ve çevreciler hakkında şikayetçi olduğu ortaya çıktı.

TOPLAM 20 KİŞİNİN İFADESİNE BAŞVURULDU

İkizköy Çevre Komitesi‘nden 11 kişi ve İkizköylülerin dayanışmasına destek veren yedi kişi dün ifadeye çağırıldı. İkizköylüler zeytin ağaçlarının sökülmesinin suç olduğunu yineleyerek ifade verdi. 10 kişi Milas İlçe Jandarma Komutanlığı'nda toplu olarak çevre avukatı Arif Ali Cangı eşliğinde ifade verdi. İkizköylüler şehir dışından iki kişinin de ayrıca ifade vereceğini bildirdi.

“ZEYTİNLERİ KALDIRMALARI İÇİN İZİNLERİ YOKTU”

Vatandaşlar ifade verdikten sonra Avukat Arif Ali Cangı eşliğinde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Köyde Akbelen Ormanı‘da aynı gün yapılması planlanan bilirkişi keşfinin hemen öncesinde 1 Mart'ta Resmi Gazete‘de yayımlanan ve zeytincilik  sahalarını madencilik faaliyetlerine açan yönetmelik değişikliğinden bugüne neler yaşandığını Cangı, şöyle anlattı:

“1 Mart'ta yayımlanan Maden Yönetmeliği değişikliği ile zeytin alanlarının madenciliğe açılmasını fırsat bilen YK Enerji, 31 Mart'ta daha önce kamulaştırılan zeytinleri sökmeye kalktı. Bu işlemin durdurulması için İkizköylüler alana gittiler. Bir taraftan Kaymakamlığı arayarak herhangi bir izinleri olup olmadığını sordum. Herhangi bir izinleri olmadığı ortaya çıktı.”

“ALKIŞLANMALARI GEREKİRKEN İFADEYE ÇAĞRILDILAR”


Cangı açıklamasının devamında ise “Köylülerin demokratik tepkisi ve talebi üzerine yasanın kuralı yerine getirildi. İdarenin uygulaması gereken yasayı yurttaş uyguladı. Hiçbir izni olmayan sökümü durdurdu. Aslında alkışlanması gerekiyordu İkizköylüler. Ama bugün ifade vermeye gittiler.

Sözüm ona ‘çalışma ve iş yapma hürriyetlerini engellemek', ‘hakları olmayan yere tecavüz etmek suçlamasıyla'… İzni olmayan bir çalışmanın engellenmesi diye bir suç olamaz. Diğer yandan kimin alanını sahiplenip de ‘benim alanım buraya giremezsin' diyorsunuz? Hazineye ait olan bir alana şirket ‘benim' diyerek girilmesini engellemeye kalkıyor. Aslında bunların hepsi yürütülen direnişi kırmaya yönelik hamlelerdir” dedi.

“ŞİRKET SUÇUNU ÖRTBAS ETMEK İSTİYOR”

Av. Cangı şirketin suçunu örtbas etmek için İkizköylülerden şikayetçi olduğunu öne sürerek, “Şirket ‘hem suçlu hem güçlü' sözünde olduğu gibi kendi suçunu örtbas etmek için İkizköylüler hakkında suç duyurusunda bulunmuş, bu kapsamda bugün ifade verdik. İfademizde tüm gerçekleri anlattık ve bırakınız kovuşturma aşamasını, soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar vermesini talep ettik. Çünkü ortada bir suç yok. Şimdi soruşturmanın sonuçlandırılmasını bekliyoruz. Daha sonra buna ilişkin yasal haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. İkizköylüler, bu direnişten vazgeçmeyecek çünkü bu direniş yaşamı savunma direnişidir. Bu şekilde hamlelerle insanları bu direnişten vazgeçiremezler” ifadelerini kullandı.

Açıklamanın ardından İkizköylüler “Akbelen Ormanı'nı vermeyeceğiz” ve “Zeytinime, havama, suyuma dokunma” sloganlarını atarak taleplerini yinelediler.