Kasım ayındaki Merkez Bankası'nın politika faizi artırma kararı dolar için dönüm noktası oldu. Naci Ağbal'ın gelişiyle birlikte peş peşe iki faiz artırımı ve ardından sabit tutma kararı sonrası 9 TL'ye doğru giden dolar aniden yönünü aşağı çevirdi.
Dolar kuru o tarihlerden beri istikrarlı bir düşüş sürecine girdi. Şu sıralar 7-7.10 bandı arasına sıkışmış durumda... Uzmanlar daha fazla düşüş bekliyor.
Peki dolardaki bu düşüşten en çok kim yararlandı, kimler zarara uğradı? Kamuoyunun yakından tanıdığı ekonomist Mahfi Eğilmez, konuyla ilgili analizini takipçileri ile paylaştı.
Eğilmez yazısında Türkiye’nin carry trade, yani düşük faiz getiren bir para biriminden borçlanıp krediyi yüksek faiz getiren bir para birimine yatırma işlemleri için ideal bir ülke olduğunu öne sürerken “Türkiye, kısa sürede ciddi kazanç elde edip gidenlerin yaptığı carry trade işlemler için ideal bir ortam. Onlar kazanıyor, biz kur düşüyor diye seviniyoruz” ifadelerini kullandı
Dolar düşerken kimler kazanıyor, kimler kaybediyor?
Mahfi Eğilmez ayrıca kendi adını taşıyan blogunda dolar kurunda ve faiz alanında yaşanan artışların ya da düşüşlerin kimlere yaradığını da izah etti.
Dolar kurunun oynaklığı düşerse enflasyon düşer
Dolar kuru ve faiz oynaklığından ülkenin çok büyük zararlar gördüğünü ifade eden Eğilmez dolar kuru ve faiz oynaklığının düştüğü dönemde üreticinin kazançlı çıktığını açıkladı.
Yaşanan sert aşağı ya da yukarı yönlü dolar kuru hareketlerin önüne geçmek için ekonomideki riskleri azaltmak gerektiğini söyleyen Eğilez “Riskler düşerse, kurun oynaklığı azalır dolayısıyla enflasyon düşer. Enflasyon düşünce de faiz de düşer” ifadelerini kullanan Eğilmez, Türkiye'nin bunu 2001-2009 yılları arasında başardığına işaret ederek, “Çözüm yolu: Riskleri düşürmektir” dedi.