AKP iktidarının ilk Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın 2003 yılında ‘deprem vergileriyle’ ilgili yaptığı açıklama da Marmara depremi sonrası çıkartılan vergilerin bütçe için toplandığını ve Özel İşlem ve Özel İletişim vergilerinin düzenlemeyle kalıcı hale getirileceğini belirterek, “Adı ne bunun deprem vergisi. Milleti aldatmanın alemi yok. Almışız deprem vergisi diye. Yıllardır devam ediyor. Ne deprem vergisi?” diyor.
Hülya Karabağlı - Medyafaresi.com Özel Haber
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Elazığ Sivrice depreminin ardından sosyal medyada tartışmaya açılan ‘deprem vergisinin’ Meclis’te değişen bakanlarla verilen ilginç yanıtlarını gündeme taşıdı.
Dönemin Maliye Bakanı Naci Ağbal, CHP’li Tanal’ın konuyla ilgili soru önergesine “Deprem vergisi’ adı altında bir vergi alınmıyor” yanıtı veriyor.
AKP iktidarının ilk Maliye Bakanı Kemal Unakıtan 2003 yılında ‘deprem vergileriyle’ ilgili yaptığı açıklama da, Özel İşlem ve Özel İletişim vergilerinin düzenlemeyle kalıcı hale getirileceğini belirterek, “Bu vergiler deprem için getirilmedi. Deprem için getirilmiş olsaydı, alınır biterdi. Yani resmen bütçenin ihtiyacı olduğu için toplanan vergilerdir bunlar. Adı ne bunun deprem vergisi. Milleti aldatmanın alemi yok. Almışız deprem vergisi diye. Yıllardır devam ediyor. Ne deprem vergisi?” diye konuşuyor.
CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, 2014 yılında “Özel İletişim Vergisi” adı altında toplanan deprem vergilerinin amacına uygun kullanılmayarak başka kaynaklara aktarılmasına tepki göstererek, vatandaşların bu vergi yükünden kurtarılması için kanun teklifi veriyor. Ancak, teklif dönem içinde görüşülmediği için kadük oldu.
CHP’li Tanal, ‘deprem vergisinin’ Meclis’teki yolculuğunu Medyafaresi.com’a şöyle anlattı:
17 Ağustos 1999'da yaşanan Marmara depreminin ardından “geçici” denilerek alınmaya başlanan ve AKP’nin iktidara gelişiyle kalıcı hale getirilen “deprem vergilerinin nereye harcandığı” sorusuna yanıt aranıyor.
UNAKITAN “NE DEPREM VERGİSİ, BÜTÇE İÇİN TOPLANIYOR” DEMİŞTİ
Muhalefet, Özel İletişim Vergisi (ÖİV) adı altında depremin yaralarını sarmak ve depreme hazırlık için vatandaşlardan toplanan milyarlarca liralık paranın amacına uygun kullanılmadığı eleştirisinde bulunurken, AKP iktidarının ilk Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın 2003 yılında ‘deprem vergileriyle’ ilgili yaptığı açıklama halen arşivlerde duruyor.
Marmara depremi sonrası çıkartılan vergilerin bütçe için toplandığını savunan Unakıtan, Özel İşlem ve Özel İletişim vergilerinin düzenlemeyle kalıcı hale getirileceğini belirterek, “Bu vergiler deprem için getirilmedi. Deprem için getirilmiş olsaydı, alınır biterdi. Yani resmen bütçenin ihtiyacı olduğu için toplanan vergilerdir bunlar. Adı ne bunun deprem vergisi. Milleti aldatmanın alemi yok. Almışız deprem vergisi diye. Yıllardır devam ediyor. Ne deprem vergisi?” demişti.
CHP’Lİ TANAL’DAN “DEPREM VERGİSİ AMACI DIŞINDA KULLANILIYORSA VATANDAŞTAN ALINMASIN” TEKLİFİ
CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, “Özel İletişim Vergisi” adı altında toplanan deprem vergilerinin amacına uygun kullanılmayarak başka kaynaklara aktarılmasına tepki göstererek, vatandaşların bu vergi yükünden kurtarılması için kanun teklifi hazırlamıştı.
Tanal, Gider Vergisi Kanunu’nda değişiklik yapılması için verdiği kanun teklifi ile geçici olarak getirilen ancak kalıcı hale gelen “Deprem Vergisi” ve “Özel İletişim Vergileri”nin kaldırılmasını talep etmişti. Tanal; kanun teklifinin gerekçesinde, 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinde konulan uygulamalara dikkat çekmiş ve "ÖİV, her yıl uzatılmış, 2004 tarihinde çıkarılan kanunda yapılan değişiklikle kalıcı hale getirilmiştir.
17 Ağustos sonrası oluşturulan Ulusal Deprem Konseyi dahi 6 Ocak 2007 tarihli bir genelge ile lağvedilmiş olmasına rağmen “Özel İletişim Vergisi” uygulamasına halen devam edilmektedir" demişti.
TOPLANAN VERGİLER ÖZEL BİR HARCAMAYA TAHSİS EDİLEMEZ
CHP’li Mahmut Tanal'ın TBMM Başkanlığı'na verdiği kanun teklifinin gerekçesi şöyleydi:
“Marmara Depremi için getirilen geçici vergilerin toplanmasına on beş yıl geçmesine rağmen son verilmedi. Bugüne kadar bu yolla 60 milyar lira vergi tahsil edildi. Yetkililer gelirlerin yol yapımı ve farklı alanlarda kullanıldığını söylüyor. Oysa “devlet bütçesinde birlik” ilkesi gereği toplanan vergilerin özel bir harcamaya tahsis edilmesi mümkün değildir. Alınan vergilerin vaat edildiği şekilde kullanılmamasına rağmen toplanmaya devam ediyor olması tepki çekmektedir.
Geçici olarak getirilen bu vergilerin zenginler ve düşük gelirliler tarafından aynı oranda ödenmesi gelir dağılımı adaletsizliğini de olumsuz etkilemektedir. Verginin mali güce göre alınması esastır. Dolayısıyla herkesin aynı vergiyi ödediği bir toplumda gelir dağılımı adaletsizliği çok ciddi bir şekilde artmaktadır.
Depremle ilgili çalışmalar ve yardımlar sona ermesine rağmen bu vergilerin günümüzde dahi alınmaya devam etmektedir.
Cep telefonundan bankacılık işlemlerine, vergi beyannamelerinden uçak biletleri, talih oyunları, gümrük ve pasaport işlemlerine kadar birçok alanda deprem vergisi alınmaktadır. Kalıcı hale gelen ve en önemli gelir kaynağı olan 65 milyonu aşan telefon abonelerinden alınan özel iletişim vergisi ile geçen zaman içerisinde toplanan para yaklaşık 60 milyarı bulmuştur.
ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİNDEN ELDE EDİLEN GELİRİN KİMİN KONTROLÜNDE OLDUĞU VE NASIL KULLANILDIĞI BİLİNMİYOR
Türkiye, cep telefonundan alınan vergiler açısından dünyada en yüksek vergiyi ödeyen ülkedir. 'Gelişmiş ülkelerde faturalara sadece KDV yansıtılırken ülkemizde ise yüzde 18 KDV, yüzde 14 maktu vergi oranının yanı sıra yüzde 25 ÖİV alınmaktadır. Türkiye'de mobil iletişimden alınan vergi toplamı yüzde 43'e ulaşırken, sabit hatlarda da bu oran yüzde 33 düzeyinde gerçekleşmektedir.
Elektronik haberleşmesi üzerinden alınan ÖİV'nin kaldırılması, vergi adaletini sağlayacağı gibi vergi oranlarının daha makul düzeylere çekilmesini sağlayacaktır. Düşen vergi oranları nedeniyle abone sayısı artacak, konuşma süreleri uzayacak bunlara bağlı olarak vergi gelirlerinde artış elde edilecektir.
17 Ağustos 1999 yılında geçici olarak çıkarılan ancak daha sonra yapılan düzenlemelerle büyük bir kısmı kalıcı hale getirilen deprem vergisinden, özel iletişim vergisinden elde edilen gelirin kimin kontrolünde olduğu ve nasıl kullanıldığına dair herhangi bir somut bilgi bulunmamaktadır. Bu sebeple bahse konu vergilerin kaldırılması gerekmektedir.”
“DEPREM VERGİSİ” ALINMIYOR SAVUNMASI
Diğer yandan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın 2017 yılında deprem vergileriyle ilgili eski Başbakan Binali Yıldırım’a yönelttiği soru önergesine ilginç bir cevap verildiği ortaya çıktı. Tanal, ‘deprem vergisi’ veya başka isimler altında vatandaşlardan toplanan paraların hangi işler için harcandığını, depreme yönelik tedbirler için halktan toplanan paradan ne kadarının harcandığını sormuştu.
Dönemin Başbakanı Yıldırım adına Tanal’a cevap veren dönemin Maliye Bakanı Naci Ağbal, “Soru önergesinde ifade edildiği şekliyle ‘deprem vergisi’ adı altında bir vergi alınmasının söz konusu olmadığını” savunuyor.
Ağbal devamında, “Diğer taraftan, ülkemizin büyük bölümü aktif deprem kuşaklarında yer almakta olup, muhtemel depremlerin neden olacağı can ve mal kaybının mümkün olan en düşük seviyelere çekilebilmesi amacıyla başta kentsel dönüşüm çalışmaları olmak üzere birçok proje ve faaliyet yürütülmektedir” ifadelerini kullanıyor.