Hülya Karabağlı- Medyafaresi.com Özel haber
Vekillerin oy işleminde kabinlerde oyalanma yoluyla yaptıkları pasif-yavaşlatma eylemi Sayıştay üyelikleri için yapılan oylamayı üç saatte bitirdi. CHP’nin bu tutumuna sinirlenen AKP, Çarşı ve Mahalle Bekçileri kanun teklifinde muhalefetin sesini kısarak misilleme yaptı.
TBMM Genel Kurulu’nun dünkü akşamki oturumunda CHP, Enis Berberoğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesine tepkisini Sayıştay’da boş bulunan 5 üye seçiminde gösterdi. CHP’li vekiller gizli oylama nedeniyle kurulan kabinlerde oyalanma yöntemiyle AKP’lilerin tansiyonunu yükseltti. Üç saatte bitirilen Sayıştay oylamasının ardından görüşmelerine geçilen Çarşı ve Mahalle Bekçileri kanun teklifi’nde AKP muhalefetin önergeler üzerinde konuşmasını engelleyerek misilleme yapmış oldu.
CHP: Her gün farklı yöntemlerle devam edilecek
CHP, bundan sonraki süreçte de Genel Kurul’da taktik uygulayacağı mesajını verdi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Adalet ve Kalkınma Partisinin sivil darbesine karşı eylemlerimiz de tutumlarımız da bu konudaki eleştirilerimiz de her gün farklı yöntemlerle devam edecektir, gerisini siz düşünün” dedi.
Genel Kurul’da yaşananlar şöyle:
BAŞKAN - Şimdi, Sayıştayda boş bulunan 5 üyelik için yapılacak seçime başlıyoruz.
Bu seçim, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu'nun 15 ve 16'ncı maddeleri ile İç Tüzük'ün 150'nci maddesine göre gizli oylamayla yapılacaktır.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Meclis Başkanım, Sayın Meclis Başkan Vekilim, şu anda biraz önce Sağlık Bakanı'mızın bir 'tweet'i vardı: "Aman sosyal mesafeye dikkat." diye. Biraz önce oylama sırasında sosyal mesafe konusunda ciddi sıkıntılar vardı.
Biz, CHP Grubu olarak oylamayı 2 hassasiyet üzerinden ele alıyoruz: Bir; sosyal mesafeye dikkat etme, iki; kabine giren arkadaşlarımız, geçen hafta perşembe günü bir sivil darbeyle onu seçen seçmenlerinin iradesine darbe yapılan Enis Berberoğlu bu kabinde niye yok? "Enis Berberoğlu bu kabinde olsaydı ne düşünürdü, nasıl karar verirdi?" diye düşünerek Enis Berberoğlu'na ve ona darbe yapanları düşünerek oy kullanıyor arkadaşlarımız. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkanım, siz Anayasa'yı tanımayacaksınız, İç Tüzük'ü tanımayacaksınız, Anayasa'yı açıkça ihlal edeceksiniz, daha sonra bir hakkın suiistimalinden bahsedeceksiniz. Burada yapılan iş, geçen haftaki Anayasa ihlaline toplum önünde dikkat çekmektir. Adalet ve Kalkınma Partisinin sivil darbesine karşı eylemlerimiz de tutumlarımız da bu konudaki eleştirilerimiz de her gün farklı yöntemlerle devam edecektir, gerisini siz düşünün! (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, tabii, bütün şu anda arkadaşlarımızın ifade ettikleri, izah ettikleri ve hepimizin de anlayışla karşıladığı şu dayanışmanın, birlikte Meclisin saygınlığına, işlerliğine ve üzerinde yürüttüğümüz çalışmaların ciddiyetine gösterilen hassasiyete öncelikle ben Divan adına şükranlarımı sunuyorum.
Fakat takdir edersiniz ki yapacağımız işlemlerde, eylemlerde, faaliyetlerde sizin dediğiniz ölçülere de riayetkâr olma durumu söz konusudur. Bakınız "sosyal mesafe" dediniz ama grubunuzun şu andaki mevcut durumu ile oylamanın yapıldığı bölge arasında bağışlayın ama bir tezat var, bir çelişki var.
Sosyal mesafe de herhâlde 15-20 metre olmaz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Siz yine birer metre, birer buçuk metre arayla bu sosyal mesafeye de riayet ederek lütfen oylarını kullanmayan son vekillerimize de Sayın Grup Başkan Vekilimiz de yardımcı olsun, ikaz etsin ve bu işlemimizi bu şekilde tamamlamış olalım diyorum. Ben hepinizin sabrına ve göstermiş olduğu dikkate, itinaya da şükranlarımı sunuyorum.
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) - Milletin Meclisini çalıştırmamak için her şeyi yapıyorsunuz. Kabinlerde telefonla görüşüyorlar.
(Oyların toplanmasına devam edildi)
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, mesaj yerini bulmuştur, anlaşılmıştır.
Oyunu kullanmayan arkadaşlarımız da oylarını bir kullansınlar lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Var efendim, sırayla gelip kullanıyorlar, kabinler dolu.
Geçen hafta Enis'e yapılanı biz içimize sindireceğiz, siz bunu sindirmeyeceksiniz, öyle mi?
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Rahat ol, kaldırıyorken de konuşacaksınız onları. Dokunulmazlıklara "hodri meydan" diyorken konuşacaksınız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Kabinler dolu, kabin boşaldığında arkadaşlarımız giriyor, buradan da gidiyorlar.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, yetki ve görev sizdedir efendim. Ben Meclis Başkanlığı olarak sizleri göreve davet ediyorum.
BAŞKAN - Kabinde oy kullanmayan arkadaşlarımın biraz daha bu işi artık sonuçlandırmalarını istirham ediyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Geliyorlar efendim, geliyorlar. Kabinler boşaldıkça kullanıyorlar.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - İçeride telefonla konuşuyorlar Sayın Başkan. Onlar telefon kulübesi mi? Oralar telefon konuşma yeri değil Sayın Başkan.
Sayın Başkan, kabinlerde telefonla konuşuyorlar.
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) - 5 dakikada 5 kişiyi oylayamayanlara memleket teslim edilmez.
MİHRiMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Halk biliyor zaten.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Ya, siz her gün insanları içeri atıyorsunuz görünmüyor da biz oy kullanırken böyle bunları, onu mu görüyorsunuz. Dışarıda gazeteci koymadınız hakkınızda yazı yazan. İsmail gibi adamı içeri attınız. EYT'yle ilgili oylama olsun hemen bir dakikada bitirelim.
BAŞKAN - Oyunu kullanmayan Sayın Vekil var mı?
(Oyların toplanmasına devam edildi)
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, bu ne kadar sürecek böyle? Arkadaşlar içeriden çıkmıyorlar, kabinleri şu an işgal ediyorlar. Böyle şey olmaz Sayın Başkan, lütfen İç Tüzük'ten kaynaklanan iradenizi kullanın Sayın Başkan. Eğer oy kullanma kabiliyeti yoksa oy kullanmaya gitmesinler. Lütfen Sayın Başkan, göreve davet ediyorum sizi.
(Oyların toplanmasına devam edildi.)
BAŞKAN - Oy verme işlemi tamamlanmıştır.
Oy kutuları kaldırılsın.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, bir kanun görüşmesi yapıyoruz. Kanun görüşmesinde 8'inci maddede önerge işlemi yapıyoruz. Zaten karşı karşıya olduğumuz durum Adalet ve Kalkınma Partisinin öncesindeki dönemde kanunlar İç Tüzük'ün ilgili maddesi, 81'inci maddesi uyarınca her bir kanun maddesi üzerinde müzakere açılıp, her grubun onar dakika söz alıp, gerek görüyorsa grupların önergelerini verip verdikleri 7'yle sınırlı önerge sayısı ve grupların önerge hakları saklı olmak üzere müzakere edilirdi. Bu, bundan önce böyleydi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyursunlar.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Kanunların bazı durumlarda, İç Tüzük'ün 121'inci… Şuradan müsaadenizle açayım Sayın Başkan, meşgul olduğunuz için çünkü size hitaben anlatıyorum, kusuruma da bakmayın.
22'inci Dönemde AK PARTİ iktidarında İç Tüzük'ün verdiği bir imkân kullanılmaya başlandı ama İç Tüzük kanunların temel kanun olarak görüşülmesini şu şekilde emretmiş: Bir hukuk disiplininin tamamını ilgilendiren birbirine benzeyen maddeler otuzar maddelik bölümleri aşmamak üzere müzakere edilebilir. Buna izin veriyor. 22'inci Dönemde yanılmıyorsam 8 ila 10 kez bu yöntem kullanılmış. Örneğin, Vergi Usul Kanunu'nda. 900 maddelik kanunu 30-30 bölersiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bu, 23'te, 24'te, 25'te, 26'da artarak bu suistimal neredeyse her kanun temel kanun olarak görüşülmeye başlandı. Böylelikle torba yasa yani kar lastiği ile tüp bebek uygulamasında hastanın ödeyeceği katılım payı peşi sıra maddelerde olduğu hâlde bunu temel kanun olarak görüştürdüler ve bu görüşmenin sonucunda şu ortaya çıktı: Gruplar bölüm üzerinde on dakika konuşacak, maddeler üzerinde müzakere imkânı yok Sayın Başkan ve toplam 2 önerge hakkı var, grupların önerge hakkı saklı. Böylelikle…
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Sayın Başkan, bu Sayın Grup Başkan Vekili İç Tüzük'ün hangi maddesi kapsamında konuşmaktadır?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkanın bir uygulaması doğrultusunda konuşuyorum.
BAŞKAN - Sayın Bülbül, bir saniye…
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Konuya matuf en ufak bir açıklama yok.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Yapıyorum.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Defalarca dinlediğimiz açıklamaları bir defa daha dinletiyor. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Hayır, tam da ilgisi var, tam da ilgisi var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Bugün yaptığınız işlemin artık haddi aştı. Sayın Başkan, konuya matuf süreyi belirleyin, kendisi, konuşması kifayet ettiği yerde bitirsin. Lütfen süreyi tespit edin, ona göre işlem yapın. Yeter artık!
BAŞKAN - Sayın Bülbül, müsaade edin.
OLCAY KILAVUZ (Mersin) - Meclisi çalıştırmamak için elinden gelen her şeyi yaptın, ayıp yahu!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bakın, bir darbeye daha kalkışıyorsunuz. Bu yaptığınız iş doğru değil. (AK PARTİ ve MHP sıralarından gürültüler, sıra kapaklarına vurmalar)
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Sizin yaptığınız doğru değil. Doğruluk mu öğretiyorsun bize!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Çok rica edeceğim.
Sayın Başkan, tam da meramımın ne olduğunu anladı herhâlde Sayın Bülbül, ondan engel olmaya çalışıyor.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Hikâye anlatıyorsun sabahtan beri, ne anlatıyorsun yahu!
MUHARREM VARLI (Adana) - Sayın Başkan, milletvekillerinin hakkını da koruyun lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bir madde üzerinde, örneğin, kar lastiğini bir maddede düzenlemiş ya o madde üzerinde gruplar konuşamayacak. Çareniz önerge vermek, başka çare yok Sayın Başkan. Siz de Meclis Başkan Vekili olmadığınız dönemlerde, grubunuz adına önerge üstünde konuşmalar yaptınız çünkü başka imkân yok, maddede konuşturmuyor. Maddeler apayrı. Bakın, 900 maddelik kanun için tanınmış hakla 12 maddelik kanunu 6-6 ikiye bölüyor.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Kulübede bekleyeceğine konuşsaydın, kulübede bekledin.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ve bunun yerine bugün, şimdi burada…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkanım, tamamlayacağım.
Sayın Başkanım, yaptıkları durum şu: Madde üzerinde konuşmak için önerge veriyorsunuz. Normal şartlarda bu önergenin gerekçesinin bizler tarafından açıklanması lazım ama Manisa'da yaptığı kamu hizmeti sırasında adaletinden razı olduğumu kendisine de ifade ettiğim Komisyon Başkanına, sen muhalefetin önergelerine katıl, böylelikle -ki orası çok tartışmalı- "Konuşma hakkını elinden alalım, biz önergeyi reddedelim." diye bir suistimale girişerek grupların bir önerge üzerinde konuşma hakkını dahi elinden almaya kalkıyorlar.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Suistimal… Allah'ım… Bugünü mahvettiniz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ama burada, on senede 2 kez buna tevessül edildi. Tevessül edenler bu işten…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OLCAY KILAVUZ (Mersin) - Ayıp ya!
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkanım sözümü tamamlayım.
BAŞKAN - Peki, anlaşılmıştır Sayın Başkan.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, anlatmama müsaade edin, bitiriyorum.
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Geçen hafta bu Meclisin milletvekillerinin Anayasa'ya aykırı olarak vekillikleri düşürüldü, hakları ellerinden alındı.
Demokrasi, tepki ve protesto rejimidir. Sizin söylediğiniz diye… Bayramı evinde değil, çocuğunun yanında hapiste geçiren bir kadının ve Adana Yüreğir'deki gencecik bir kişinin hiçbir suçlarının olmadığı ortaya çıktı ama siz burada dört saat veya üç saat o tepkiye tahammül edemediniz.
Şimdi bir önerge üzerinde muhalefetin konuşma hakkını elinden alıyorsunuz. Sayın Başkan, muhalefetin bu beş dakikalık hakkının elinden alınmasına sessiz kalmamalısınız. Sayın Başkan, bu doğru bir tutum değildir. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz.
8'inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.