Söz konusu haberde "Bakanlıklara zincir ve asma kilit talimatı" verildiği iddiasının somut bilgilere dayandırılmadığına dikkati çeken Bildirici, Zaytung’da yer alan bir haberi hatırlattı.
Bildirici, “Haberin üniversite rektörlerinin tedirgin olduğu iddiası da tıpkı bakanlıklara asma kilit ve zincir alınması talimatı verildiği iddiası gibi havada kalıyor, doğrulanmamış bir söylentinin aktarılmasından öteye gitmiyor. Bu haberin, Zaytung’un aynı günlerde yayımlanan ‘Ankara'da Kamu Kurum ve Kuruluşlarını ‘Kılıçdaroğlu yarım saate sizi ziyarete geliyor’ diye arayıp fahiş fiyattan zincir ve asma kilit satan çete çökertildi’ haberini çağrıştırdığını da söylemeliyim” değerlendirmesini yaptı.
“Habercilik şeffaf olması gereken bir faaliyet. Bir iddiayı dile getiriyorsanız, haberin o iddiayla ilgili bütün sorulara açık yanıtlar vermesi, iddiaların kaynağından kontrol edilmiş, doğrulanmış olması gerekli” diyen Bildirici devamında şunları kaydetti:
"Cumhuriyet’in İzmir mahreçli 'Bakanlıklara zincir ve asma kilit talimatı gitti. Rektörler tedirgin: Ya Kılıçdaroğlu bize gelmek isterse?”'haberinin temel unsurları eksik, konuyla ilgili soruları yanıtlamıyor. Son derece zayıf kaynaklara dayandırılan iddiaların ilgili taraflara doğrulatıldığı, kontrol edildiği yolunda bir bilgi de verilmiyor. Gazetecinin bir kaynaktan Türkiye’deki bütün bakanlıklar ve üniversiteler hakkında duyduklarının doğru olduğu varsayılıyor.
Böyle bir haber, eksikleri tamamlanmadan, kaynaklarından kontrol edilip doğrulanmadan yayımlanmamalıydı. Cumhuriyet gazetesinin editöryal süzgeci bu yönde işlemeliydi. Yazı İşleri’nin, fren pedalını gazdan daha sık kullanması habercilik kazalarını önlemenin en etkili yoludur."