Şahin, "Şimdi adeta bir yezitbaşı gibi ortada olması böyle bir görüntü verdiğini söylemek istemiyorum ama böyle bir izlenim var kamuoyunda, dolayısıyla davamızın liderinin talimatıyla bir takım görevlere gelmiş olan kişilerin bir hizip içerisinde olmaması, eğer böyle bir görüntü var ise bunun derhal üzerinden atması gerekir" dedi.
AKP Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Karabük’ün Safranbolu ilçesinde partisinin ilçe danışma meclisi toplantısına katıldı.
Öğretmenevi’nde düzenlenen toplantıda partililere seslenen Şahin, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı görevinden sonra partiye üye olması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Bu teşkilat içerisinden 2 tane cumhurbaşkanı, 4 meclis başkanı çıkmıştır, belki de 5’tir. Bakanlar çıkmıştır ama yezidbaşı olalım diye bu teşkilat bize bu görevleri vermemiştir. Meclis başkanı yaptık, yezitbaşı olun diye bize bu görevleri vermemiştir.
Seni cumhurbaşkanı yaptık, yezitbaşı olun diye bu görevleri vermemiştir. Bir gece o zaman sayın genel başkanımız başbakanımızdı beni aradı, gecenin 2’si dedi ki ‘Mehmet Ali Bey istişareler yaptık.
Meclis başkanlığı için seni aday göstermeyi düşünüyoruz’, ‘Emriniz olur sayın genel başkanım başbakanım’ dedim. Abdullah Gül Bey’in cumhurbaşkanlığı seçilmesi olayını hatırlayın lütfen, bir grup toplantısıydı. Ak Parti’den kim cumhurbaşkanı adayı olacak soruldu, genel başkanımız başbakanımız çıktı, ‘Cumhurbaşkanı adayımız Abdullah Gül kardeşimiz’ dedi, değil mi?
Kendisini gösteremez miydi? Genel başkandı, belki de en fazla ona layık bir görev ama bir kardeşini kendi nefsine tercih etti. Biz böyle bir terbiyeyle, ahlakla, misyonla yetişmiş olan insanlarız ve Abdullah Gül beyi grup olarak hep destekledik, onun aday olması partimiz hakkında kapatılma davası açılmasına neden oldu hatırlayınız.”
“YEZİTBAŞI GİBİ…”
Şahin, Abdullah Gül’ün ‘yezitbaşı’ gibi izlenim verdiğini ifade ederken konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bütün bunları göğüsledik, eksik olmasın Sayın Gül de görevini yaptı. Partimizin kurucularındandır, ilk başbakanımızdır, sonra dışişleri bakanlığı yapmıştır.
Doğrusu benim gönlümden geçen cumhurbaşkanlığı görevi sona erdikten sonra gelip partimize üye olmasıydı. Gelip, ‘Bu hareketin ben kurucularındanım. Artık görevim sona ermiştir. Artık ben de partimizin emrindeyim. Üye olarak partiye kaydoluyorum’ demesi lazımdı.
Şimdi adeta bir yezitbaşı gibi görüntü ortada olması, böyle bir görüntü verdiğini söylemek istemiyorum ama böyle bir izlenim var kamuoyunda. Basında böyle bir izlenim var. Kendisi benim dava arkadaşımdır, birlikte siyaset yaptık, başbakanken ben yardımcılarından biriydim, o cumhurbaşkanıyken ben meclis başkanıydım, dolayısıyla ülkemize birlikte hizmet ettik.
Dolayısıyla bu teşkilatın, bu milletin, özellikle genel başkanımızın, davamızın liderinin talimatıyla bir takım görevlere gelmiş olan kişilerin bir hizip içerisinde olmaması, eğer böyle bir görüntü var ise bunun derhal üzerinden atması gerekir.
Siz Safranbolulu kardeşlerimizin Sayın Gül’den böyle bir beklenti içerisinde olduğunu biliyorum. Sizin hissiyatınıza da tercüman olmak için bu ifadeleri kullanıyorum. Dolayısıyla biz bir davaya inanmış o dava içerisinde üzerimize ne görev düşerse onu en iyi şekilde yapmanın gayreti ve çabası içerisinde olmuşuz. Bundan sonra da öyle olacağız.”
(DHA)