"İngilterede Shakespeare’i orijinal metninden, manasını anlamak suretiyle okuyamayana lise diploması verilmez" diyen Eygi, "Türkiye’de Fuzulî’yi okuyup anlayamayan cahillere kapı gibi lise diploması verilir" ifadesini kullandı.
Eygi'nin Milli Gazete'de "Müslümanlar İslam’a Yabancılaştı"başlığıyla yayımlanan (6 Şubat 2017) yazısı şöyle:
Hazret-i Nuh aleyhisselam onları çok açık ve seçik şekilde uyarmıştı. Allaha ortak koşmayın, sadece O’na ibadet edin, azgınlık yapmayın, haddi aşmayın, kendinize ve başkalarına zulm etmeyin, yeryüzünde fesat çıkartmayın, salih, âdil, itaatli kullar olun demişti. Onlar Allahın Peygamberini dinlememişler, onunla alay etmişler, azgınlıklarını ve taşkınlıklarını sürdürmüşlerdi. Her türlü ahlaksızlığı utanmadan, arlanmadan işliyorlardı. Onlara her gün bayramdı. Düğünler, dernekler, eğlenceler, fısk u fücurlar gırla gidiyordu. İçki, refah, zenginlik, mal mülk, altın gümüş, müzeyyen evler, şehvetler, zinalar, ribalar onları sarhoş etmişti. Allahın çizdiği sınırları fütursuzca çiğniyorlardı. Tufan olursa biz yüksek tepelere çıkar, kurtuluruz diyorlardı… Hazret-i Nuh, kendisine inanlarla birlikte gemiye bindi, tufan başladı. Allaha ortak koşanlar, kâfirler, azgınlar, fasıklar, facirler, bize bir şey olmaz diyenler, Peygamberle alay edenler sular altında kaldılar, boğuldular, hem dünyaları, hem de ebedî saadetleri gitti. Uyarılara kulak vermediler, kendilerini ıslah etmediler ve cezalarını buldular.
* Zamane Müslümanları İslam’a, Kur’ana, Sünnete, Şeriata, İslam ahlakına, İslam hikmetine, islamî hayat tarzına, İslam nizamına, islamî değerlere, İslam kültür ve zihniyetine, İslam medeniyetine, islamî-hicrî takvime yabancılaştılar.
* Cahiller büyük alim yetiştiremez.
* Yarı cahiller de alim yetiştiremez.
* Yarı mühtediler hidayette değildir.
* Müslüman musallidir, musalla Müslümanının Müslümanlığı şüphelidir.
* Mutlak eşitlik yoktur. Alimle cahil eşit değildir… İyi ile kötü eşit değildir… Mü’min ile kâfir eşit değildir… Akıl sahibi ile akl-ı selim sahibi eşit değildir… Geri zekalı ile süper akıllı eşit değildir… Bilenle bilmeyen eşit değildir… Hikmetli kişi ile hikmetsiz kişi eşit değildir.
* Erkeklerin kadınlaşması, kadınların erkekleşmesi fıtrata aykırıdır ve dünyanın nizamını bozar.
* Âdil ve iyi kanunları uygulayacak vasıflı hukukçular yoksa adalet sağlanamaz.
* Salih Müslümanları, meşreb taassubu yüzünden ötekileştirenler iyi ve vasıflı Müslüman değildir.
* Üstün İslam medreseleri ve mektepleri olmadan, yeterli miktarda vasıflı Müslüman yetişebileceğini sananlar ahmaktır.
* Hiçbir akıllı, iffetli, hayâlı kadın, fahişe olmadığı halde fahişe kıyafetine girmez.
* Müslümanlar, diğer milletlerden, kendilerine mahsus serpuşları ve elbiseleri ile ayırt edilir.
* Emanetlerin (başkanlıklar, vazifeler, hizmetler, memuriyetler, işler) ehliyetli ve liyakatli olmayanlara verildiği bir toplum batmaya mahkumdur.
* Yeterli münbit toprağı olduğu halde, dışarıdan ekmeklik buğday ithal eden bir ülkenin iyi idare edildiği iddia edilemez.
* Dünyayı ve insanlığı bin kere yok edecek miktarda nükleer silah üreten ve depolayan bir medeniyet rahmanî değil, şeytanîdir.
* Bugünkü kötü için, dünkü kötüye göre daha iyidir diyen, mantık bilmeyen bir düşüncesizdir. (Düne göre daha az kötüdür demesi gerekir.)
* Bir Müslüman, iyileri ve kötüleri islamîkriterlerle (kıstas, ölçüt) anlayabilir, anlatabilir.
* Bir şeyin iyi veya kötü, güzel veya çirkin olmasının kıstasları Kur’anda, Sünnette, Şeriattadır.
* Kur’ana, Sünnete, Şeriata zıt ve aykırı olan kötü, mezmum, haram bir şeye iyi diyen dinden çıkar.
* Alfabe ve yazı konusunda can alıcı soru şudur: Kendi çok zor yazılarını muhafaza eden Japonlar ilimlerde, teknikte, eğitimde, kültürde, sanayide harikalar meydana getirdiği halde; kolay Latin alfabesini kabul eden Türkiye niçin geri kaldı, niçin Ortadoğunun Japonya’sı olamadı?
* Bir maymun, başına şapka geçirmekle insan olmaz; bir insan, başına şapka geçirmekle medenî olmaz.
* İngiltere krallığı, insan hakları hürriyet adalet konusunda bütün cumhuriyetlerden ileridir.
* Laiklik nedir?..Ayasofyayı müze yapmak, Ezan-ı Muhammedîyi yasak etmek gibi şeylerdir.
* İngilterede Shakespeare’i orijinal metninden, manasını anlamak suretiyle okuyamayana lise diploması verilmez. Türkiye’de Fuzulî’yi okuyup anlayamayan cahillere kapı gibi lise diploması verilir.
* Birine: Ben sana zengin, ünlü, güçlü olamazsın dememiştim, adam olamazsın demiştim…
* Sevgili din kardeşim, aziz vatandaşım… Sen yine sabah kahvaltını yap, öğle yemeğini ye, ikindi çayını iç ama bu rutin şeylerin yanında; zamanı gelince mutlaka öleceğini düşün, âhirete hazırlan, yolculuk için azık topla, kendini derleyip toparla, hesaba çekilmezden önce muhasebeni yap;
büyük zelzeleye karşı tedbir al, üçüncü dünya savaşının afetlerinden nasıl korunacaksın çare ve çözüm ara…
* Soru: Aç kalan kuşlar için pencere kenarlarına, balkonlara yiyecek koyuyor musunuz?