Gazete Duvar yazarı Bahadır Özgür, iktidarın açıkladığı kamuda ve bürokraside tasarruf paketinin ardından, kamuoyuna tatmin duygusunun verilmeye çalışıldığını savunarak, "İstanbul Havalimanı için Cengiz ve işletmeci şirket İGA'nın sahibi Kalyon’un tek kuruş kira ödemesi yapmadığı iddia ediliyor. Yılda 30 milyar liralık kamu kaynağı parmaklarını kıpırdatmadan ceplerine akıyor." ifadelerini kullandı.
Özgür, İstanbul Havalimanı'nın kirasının devlete ödenmediğine dair iddiasını barındıran yazıda özetle şu ifadeleri kullandı:
"Hadi, “Bunlar zamanında yapılmış sözleşmeler, dokunamıyoruz. Hakkınızı helal edin” dedi Şimşek. Peki İstanbul Havalimanı’ndan devletin kirasını niye almıyor? Bu konu öylesine unutturuldu ki, milyarlarca euro yandaşın cebine kâr olarak kalıyor her yıl.
Kısaca hatırlatalım konuyu…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘ustalık eseri’ saydığı İstanbul Havalimanı için Cengiz İnşaat’ın yüzde 45, Kalyon İnşaat’ın yüzde 55 ortaklığında kurulan işletmeci şirket İGA'nın, 2043 yılına kadar her yıl devlete KDV hariç 886 milyon 80 bin euro kira bedeli ödemesi gerekiyor. Ama 2017 yılında iktidar ‘çeteye’ bir kıyak yaparak 2018-2019-2020 yıllarındaki kira bedelinin 1 milyar 95 milyon euroluk kısmını 2043 yılına öteledi. Devlet 2022 yılına kadar ne kadar para tahsil etti biliyor musunuz? Sadece 242 milyon euro.
Peki İGA, 2022 ve 2023 yılları için ödeme yaptı mı? KDV hariç bu iki yılda ödemesi gereken kira bedeli 1 milyar 772 milyon 160 bin euro. Bugünkü kurla 60 milyar liraya yakın bir para demek bu. Tekrar soralım Şimşek’e: Kalyon ve Cengiz, son iki yılda kira bedelini ödedi mi?
Resmi olarak kimse açıklama yapmıyor. Cengiz ve Kalyon’un tek kuruş kira ödemesi yapmadığı iddia ediliyor. Yılda 30 milyar liralık kamu kaynağı parmaklarını kıpırdatmadan ceplerine akıyor. Bırakın tasarrufu, devlet sadece İGA’dan kirasını alsa, Şimşek’in açıkladığı göstermelik ‘tasarruf paketi’nin hedeflediği rakamın yarısına yakınını bütçeye koymuş oldurdu.
Dolayısıyla memurun servisiyle vb. uğraşan Şimşek’in derdi başka. Tasarruf paketiyle, borçlandıkları ve borçlanmayı düşündükleri tefecilere açık bir mektup yazıyor. “Bu hesabı öyle veya böyle emeğiyle geçinenlere yıkacağım. Memleketi sizin için cennete çevireceğim” diyor."