Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Melih Bulu'yla ilgili, ”Ders verebilecek kapasitede değilsin” dedi. Bulu ise Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri üzerine Boğaziçi Üniversitesi'nde 8 yıl boyunca İşletme Bölümü'nde ders verdiğini söyledi. Ancak kayıtlara göre Bulu'nun üniversitede tam zamanlı olarak ders verdiği görülmüyor.
Eğitim Sen İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şube Başkanı Beyzade Sayın, Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'nde bir hocayı asiste ettiğini söyleyerek, “Resmi görevlendirme belgesini göster” dedi. Akademisyenlerin üniversitelerde çalışma esaslarını belirleyen Yükseköğretim Kanunu'na göre Bulu'nun madde 40 a ve madde 31'e göre de ders verdiği yönünde herhangi bir bir belge yok.
Tartışma nasıl başladı?
Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'nde, "8 yıl ders verdim" tartışması Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözleriyle başladı. Kılıçdaroğlu grup toplantısında Bulu'yu istifa etmeye çağırırken, “Boğaziçi Üniversitesi'ne kayyum rektör atadılar. Melih Bulu'ya söylüyorum. Sen o üniversiteye bırak rektör olmayı, orada ders verecek kapasiteye bile sahip değilsin. Sende onur varsa istifa et. İstifa bir erdemdir. Hocaların görevine son veriyor. Niçin? Hangi akılla, hangi mantıkla? Üniversitenin rektörü bilime düşman olur mu” ifadelerini kullandı.
Bu sözlerin üzerine Bulu ise Twitter hesabından açıklamalarda bulundu. Bulu, Kılıçdaroğlu'na şu sözlerle yanıt verdi: “2002 - 2010 yılları arasında Boğaziçi İşletme Bölümü'nde sekiz sene boyunca fiilen ders verdiğimi herhalde bilmiyorsunuz. Üniversitemizde geçmiş dönemlerde ders vermiş olan bazı hocaların yeni dönemde ders vermeyecek olmasına ilişkin kararlar da şahsım tarafından değil, ilgili akademik karar vericilerin objektif kriterleriyle alınmıştır.”
'Kayıtlarda yok'
Bulu'nun, “Boğaziçi'nde 8 yıl ders verdim” sözleri ise tartışma yarattı. Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi akademik personel kayıtlarının geçmişinde bu yönde bir bilgi yok. Bulu, İktisadi ve İdari Bölümler Fakültesi'nde Prof. olan Güven Alpay'ın asistanlığını yapmış. Ancak bir üniversitede doktora öğrencisiyken bir akademisyenin asistanlığını yapmak bu üniversitede ders vermek anlamına gelmiyor.
Öte yandan Yükseköğretim Akademik Arama sitesinde de Bulu hakkında bu yönde bir kayıt yok. Söz konusu sitede Bulu'nun Haliç, İstinye, İstanbul Şehir Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesilerinde akademik geçmişi bulunuyor. Söz konusu sitede Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'nde 1992-1995 ve 1999 ve 2003 yılları arasında yüksek lisans ve doktora öğrencisi olduğu dışında başka bir bilgi yok.
Eğitim Sen İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şube Başkanı Beyzade Sayın, Bulu'ya, “Boğaziçi'nde akademisyen olarak ders verdim diyorsanız hangi yıllara ait ve hangi yönetmeliğe göre ders verdiniz” diye sordu. Sayın şunları söyledi: “Kendisi uzun yıllar önce Boğaziçi'nde bir hocaya asiste etmiş. Asistanlık değil. Asistan olmak demek kadrolu ve maaş alan demek. Bu da tam zamanlı akademisyen demek. Kendisi asistanlık yapmadı bir hocaya asiste oldu. Örneğin doktora dersinin olduğu bir gün hoca, öğrencisinin pratik kazanması için kendisini gözlemler. Bu da hocaya asiste ettiği anlamına gelir. Kendisi hocayı gözlemlediği sırada hoca, 'Melih böyle değil mi, sen bu konuda ne diyorsun?' diyerek öğrenci topluluğu karşısında konuşturur. Melih Bulu bu durumu, 'Ben Boğaziçi'nde ders verdim' diyerek durumu manipüle ediyor. Fiili olarak böyle bir görev yok.”
Peki bir üniversitede ders vermek hangi kurallara bağlıdır? Sayın bu soruya da şu yanıtı verdi: “Üniversitelerde ders verme iki şekilde olur. Birincisi üniversitenin kadrolu hocasıdır. İkincisi ise mevzuata uygun görevlendirme yapılır. Bu her iki görevlendirme de resmi olarak yapılır. Melih Bulu, 'Eğer ben ders verdim' diyorsa bu her iki görevlendirmeyle ilgili ders verdiği tarihi ve resmi görevlendirme belgesini çıkartıp göstermesi gerekiyor. Böyle bir şey yok. Kendisi doktora yaptığı dönemde asisteyi ders verdim olarak kamuoyuna açıklayıp durumu manipüle ediyor. Bu da kendisinin akademiye nasıl baktığının göstergesi.”
Yükseköğretim kanunu ne diyor?
Yükseköğretim Kanunu'nda başka kurumlarda çalışanların görevlendirilmeyle ders verebileceği yönetmelik 40 a ve 31'nci maddeyle belirleniyor. Sayın, Bulu'nun hiçbir zaman bu maddelere istinaden Boğaziçi Üniversitesi'nde ders verdiğinin de ispat edilmediğini söylüyor. Bu maddeler ise şöyle:
MADDE 40 A: Yükseköğretim kurumlarında görevli öğretim üyeleri ile öğretim görevlileri bağlı bulundukları fakülte veya yüksekokulda haftalık ders yükünü dolduramadıkları takdirde, kendi üniversitelerinin diğer birimlerinde veya o şehirdeki yükseköğretim kurumlarında ders yükünü doldurmak üzere rektör tarafından görevlendirilebilirler. Ders yükü içindeki çalışmalar karşılığında ek ders ücreti ödenmez. Haftalık ders yükünün üstünde başka bir yükseköğretim kurumunda görevlendirilen öğretim elemanlarına görev aldıkları kurum bütçesinden ek ders ücreti ödenir.
MADDE 31: Kamu kurumlarında (TÜBİTAKvs.) ve özel sektörde çalışanlar ile serbest meslek erbabı ve emekli öğretim elemanlarının üniversitelerde ders vermek üzere görevlendirilmesidir. Başvuru ve İşlem Süreci: - Görevlendirilmesi düşünülen bireyler için ilgili Bölüm/Anabilim Dalının talebi üzerine Fakülte/Enstitü Yönetim Kurulu Kararı çıkartılır. Fakülte/Enstitü Yönetim Kurulu Kararı sonrasında alınan Üniversite Yönetim Kurulu Kararı üzerine görevlendirme talep yazısı Üniversite kanalıyla görevlendirilmesi düşünülen bireylerin kurumuna ve (bilgi amacıyla ilgili Fakülte/Enstitüye) yazılır.