Çiftçi ile kesinlikle sevgili olmadıklarını belirten Meltem Ö., kendisini ölümle tehdit ettiklerini, kurtulmak için de Orhan Çiftçi'nin erek, ayakkabılarının altını öptüğünü söyledi.
Geçen yıl, 8 Mayıs’ta o dönem Mudanya Kaymakamı olan Orhan Çiftçi ve Meltem Ö., Bursa- Mudanya arasındaki Bademli’de bir mağazanın önünde buluşmak için anlaştı. Orhan Çiftçi, iddiaya göre yanında 4 kişiyle birlikte geldi. Çiftçi ile birlikte gelenlerden biri, Meltem Ö.’ye yumruk attı.
Ardından Çiftçi ile birlikte gelen diğer kişiler de Meltem Ö.'yü zorla otomobile bindirerek Bademli- Bursa arasında bulunan Balat ormanlık alanına götürdü.
Burada, Çiftçi ve yanındakiler, iddaya göre Meltem Ö.'yü dövdü. Çiftçi, bir süre sonra Meltem Ö.'yü serbest bıraktı. Olayın ardından Meltem Ö., Orhan Çiftçi'den şikayetçi oldu.
Olayın basında yer almasının ardından, İçişleri Bakanlığı, Kırklareli Valisi Orhan Çiftçi hakkında müfettiş görevlendirilip, soruşturma başlatıldığını açıkladı.
MELTEM Ö., DHA'YA KONUŞTU
Orhan Çitçi ile belediye başkanının özel kalemiyken tanıştığı belirten Meltem Ö., “1,5 yıl önce, işyerinde mağdur olduğum için, tabi ki o da mülki amiri olduğu için onun gücüne güvenerek, ‘Denize düşen yılana sarılır’ hesabı, sadece manevi güç beklemiştim.
Fakat kendisiyle hiçbir zaman sevgili olmadık. Sadece bir destek bekledim, aramasını bekledim, manevi güç olarak. Tanışıklığımız özel kalemden, ben belediye başkanı özel kalemiydim. Bir gün Ankara’ya giderken, benden destek istemişti, istediği kişilerle görüştürmüştüm.
Daha sonra görüşmelerimiz başladı, ama normal olarak görüşmelerimiz başladı, hiçbir şekilde başka yönlere çekilecek bir görüşme değildi" dedi.
YUMRUK ATIP, SAÇIMDAN TUTTULAR'
Orhan Çitçi'nin son zamanlarda değiştiğini fark ettiğini ifade eden Meltem Ö., olay gün alışveriş merkezinin önünde yaşananları şu sözlerle anlattı:
"6 Mayıs’ta beni İzmit’e çağırdı, gitmedim. 8 Mayıs’ta kendisi geldi. Alışveriş merkezinin önünde görüşmeyi kararlaştırdık.
Alışveriş merkezinin önüne gittiğimde, telefonla aradım, cevap vermedi. Daha sonra bir bey açtı telefonu, ‘Yavrum, artık Orhan yok, ben varım’ dedi. Ben de çok şaşırdım. Bir de şunu söylemek istiyorum, özel hayatıma çok dikkat eden bir kadınım.
Akşamları asla dışarı çıkmıyorum, bir kadın olarak dik durduğum için bu röportajı veriyorum. ‘Yavrum’ dedi, ‘Artık Orhan yok ben varım’ dedi, ben de dedim ki ‘Sen neden bana yavrum diyorsun, sen kimsin?’ dedim. Arabaya bindi, koşarak arabayı zorladım, cama vurdum, ‘Siz bana neden yavrum diyorsunuz’ diye bağırdım.
Camı açtı, tekrar bana tahrik edici kelimeler kullanınca bir taş attım. Taş atınca onlar 4-5 kişi gelmişler. Ben tek başına geldi sanıyordum. Uzun boylu bey, çenemin altına çok güçlü bir yumruk vurdu. Ben tabii şaşırdım, sandım ki etraftaki insanlar arabaya taş attığım için bunu bana yapıyorlar. Bayağı saçımdan tuttular, arabaya kadar götürdüler. Arabanın içinde ben tir tir titriyorum. Ben evime gitmek istediğimi söyledim."
'2 SAAT ARABADA KİLİTLİ KALDIM'
Orhan Çitçi ve yanındakilerinin kendisini ormanlık alana götürdüğünü, burada 2 saat arabada kilitli kaldığını kaydeden Meltem Ö., şu iddialarda bulundu:
"Bir tane bey beni dışarıya çıkardı, arkaya oturttu, telefonumu arka cebine koydu ve biz Balat’a gittik. Balat ormanlarının ilerisine doğru. 2 saat arabada kilitli kaldım, bayağı gidene kadar hırpalandım. İkimiz arkadaydık, benim arabamı da başka bir bey kullanıyordu.
Daha sonra ben arabada kilitli kaldım. 'Olayı bilmiyorsunuz, size nasıl anlattı bilmiyorum' dedim. Daha sonra bana bazı tekliflerde bulunmuştu, ben o teklifleri kabul etmedim, çünkü evli bir insandı. Olayın buraya gelmesini asla istemezdim, keşke tek başına gelseydi. Benim yüzüme tokat vursaydı, bunlar yaşanmasaydı. O 5 kişi ormanda beni çok aşağıladı, hiç tanımadığım insanlar tarafından çok aşağılandım.
Benim Ankara’da bazı siyasi çevrem var. Ormandaki bu kişiler bu siyasi çevrenin, nasıl edindiğimi, benim namusumla ilgili ithamlarda bulundular. Beni aşağıladılar, orada çırpındım arabanın içinde, 'Beni çıkarın' diye. Sağ ayağım bir kere arabanın kapısından çıktı, kapıyı kapattılar, 'Çıkmayacaksın' diye. Daha sonra ben çıkmayı başardım, yalvardım, yeri öptüm, telefonumu verin, ben gitmek istiyorum diye."
'ARABAMA BERABER BİNDİK'
Ormana giderken ölümle tehdit edildiğini öne süren Meltem Ö., "Ne yaptılar bilmiyorum telefonumu, daha sonra ben kocaman bir taş buldum. ‘Beni bırakmazsanız, başıma vurup öldüreceğim kendimi’ dedim, telefonumu istedim. Aldı telefonu, arabaya girdik beraber. Ben direksiyondayım, o da yanımda. ‘Bir şartla veririm’ dedi, ayakkabılarının altını uzattı. ‘Öpeceksin’ dedi.
Onların elinden kurtulmak için öptüm. Çünkü çok ölüm tehdidi aldım yolda giderken. Arabayı kullanan bey dedi ki ‘Senin evini biliyorum, apartmanına geldim, seni öldürmek için geldim, ama öldürmedim’ dedi. ‘Sen Orhan’a ne yazdıysan, ne resim yolladıysan bütün her şeyi bize yolladı’ dedi. Benim resimlerimi 5 kişiye göndermiş. Ben şoke oldum, tabii normal resimler bunlar. ‘Seni yaşatmayız’ dediler" diye konuştu.
'HAYATTAN NEFRET EDİYORUM'
Şu an hayattan nefret ettiğini söyleyen Meltem Ö., "Ayakkabılarının altını öptükten sonra ben ayrıldım, oradan kendi aracımla. Ama çok kötü aşağılandım, hırpalandım. Şu an arabamdan nefret ediyorum, hayattan nefret ediyorum, korkuyorum, bir alışveriş merkezine girdiğimde, karşımda yemek yiyen bir adam gördüğümde, ben yemeyi bırakıp kalkıyorum, onlardan biri sanıyorum" dedi.
Meltem Ö., olaydan sonra darp nedeniyle 1 ay iş göremez raporu aldığını belirterek, "Olayın ardından hemen şikayetçi oldum" diye konuştu.
dha