İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Meclis'te düzenlenen grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Akşener, partisinin asgari ücret beklentisini 4 bin TL olarak açıkladı.
Akşener'in bu haftaki gündeminde Türkiye'nin içine sürüklendiği kriz yer aldı. Akşener, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı işaret ederek, "O cahilce konuştukça dolar zıplıyor, enflasyon artıyor; olan milletimize oluyor" dedi.
'TESLİM OLMAYIZ DEDİĞİN GÜÇLER ÜÇ KURUŞA FABRİKA SATIN ALIYOR'
"Bugün, paramızın değerini düşürerek, itibarımızı lekelediniz. Bugün, paramızın değerini düşürerek, bağımsızlığımızı tehlikeye atıyorsunuz" diyen Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu cahilliğin, bu iş bilmezliğin, bu sorumsuzluğunun neticesinde hani teslim olmayız dediğin, o güçler var ya; bugün, Ordu’da, Giresun’da, çiftçimizin fındık bahçelerini satın alıyor. Türkiye’nin her yerinde, ucuza arsa kapatıyor. Hani teslim olmayız dediğiniz, o güçler var ya; bugün, Türkiye’de, 3 kuruşa fabrika satın alıyor. Hani teslim olmayız dediğiniz, o güçler var ya; bugün, Türk insanının alın teri, işte o güçler tarafından sömürülüyor. Bu zararın sorumluları gerçekleri duymuyor. Saray'ın oluşturduğu paralel evrene daldılar. Sefaya dalıp milleti unuttular.
AKP'Lİ VEKİLLERİN AÇIKLAMALARINI HATIRLATTI
Akşener, AKP'li vekillerin peş peşe yaptıkları açıklamalara değindi. "Belli ki Sayın Erdoğan’ın gözüne girmek, ve AKP siyasetinde yükselebilmek için saçmalama kabiliyeti önemli bir kriter teşkil ediyor. Hal böyle olunca da AKP'nin vekilleri, parti yöneticileri birbirleriyle kıyasıya rekabet ediyorlar" diyen Akşener, örnekleri sıraladı:
"Mesela; benzin istasyonlarında, araç kuyrukları oluşuyor. Vatandaş, zamdan önce deposunu doldurma derdine düşmüş. Ama empati yoksunu bir vekil çıkıp, 'Araç kuyrukları, zamdan dolayı değil, araç bolluğundan yaşanıyor' diyor. Mesela; simit 3 buçuk lira olmuş artık yarım simit satışları başlamış ama, milletimize beslediği engin sevgisiyle bildiğimiz, bir Ak Parti yöneticisi, 'Bizden önce, dağlarda yaşayan, aç insanlar vardı' diyor. Mesela asgari ücretli anne babalar, bebeklerine mama bile alamazken ayda 25 bin lira maaş alan, tuzu kuru bir vekil çıkıp, milletimize, soğan ekmek edebiyatı yapıyor. Mesela geçmediği yolun bile parasını millete ödetirken bir başka vekil çıkıp, 'Cebinde parası olmayan eski yolu kullanır' diyor.
'SARAY'DAKİ ULTRA LÜKS EĞLENCE TAM GAZ DEVAM EDİYOR'
Mesela ekonomideki yangın, bırakın mutfağı, tüm haneyi yakarken Sayın Erdoğan, 'Afganistan ekonomisini, ayağa kaldırmamız lazım' diyor. Milletimiz ne yaşarsa yaşasın Saray'ın paralel evreninden, görülmüyor, duyulmuyor, bilinmiyor. Vatandaş, ne çile çekerse çeksin Saray’daki ultra lüks, her şey dahil eğlence, tam gaz devam ediyor."
'MANSUR YAVAŞ'IN ARKASINDA BİZ VARIZ, ANKARALILAR VAR'
Akşener, partisinin dünkü grup toplantısında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı tehdit eden Devlet Bahçeli'ye de yanıt verdi. "Yok öyle yağma Sayın Bahçeli. Mansur Yavaş'ın arkasında biz varız; Ankaralılar var" diyen Akşener, "Milletin nefesi esas sizin ensenizde. O sandık elbet milletimizin önüne gelecek. O gün geldiğinde nefesi de iradeyi de göreceksiniz" diye konuştu.
'ASGARİ ÜCRET 4 BİN TL OLMALIDIR'
Akşener, asgari ücret tartışmalarına da değinerek, "Bugün ülkemiz öyle bir durumdaki asgar ücret geçinme ücreti durumunda. Özel sektörde her 100 çalışanımızın 47'si asgari ücretli. Ortada vahim bir durum var" dedi.
Asgari ücret tartışmalarının 'siyasi malzeme' olarak kullanılmaması gerektiğini söyleyen Akşener, partisinin ücret beklentisini ise şöyle açıkladı:
"Asgari ücret en az 4 bin TL olmalıdır. Ancak mevcut uygulamayla bekar bir asgari ücretlinin eline, 4000 lira geçmesi durumunda bunun işverene maliyeti, en az 6 BİN 574 lira olacak. İktidarın beceriksizliği nedeniyle zaten iflasın eşiğinde olan işverenimiz için bu maliyet, maalesef karşılanabilir değil. Bu durumda, ne istihdamı arttırabiliriz; ne de güvencesiz çalışmanın önüne geçebiliriz. Nitekim geçmiş verileri incelediğimizde, işgücü maliyetindeki ciddi artışların kayıt dışı istihdamı arttırdığını, asgari ücretli çalışanların, toplam çalışanlar içindeki payını yükselttiğini ve asgari ücretten fazla kazanmasına rağmen SGK’ya, asgari ücretli olarak kaydedilenlerin sayısının, fazlalaştığını görüyoruz. Bu nedenle, işveren maliyetindeki artışı düşük tutan ama işçinin eline geçen tutarı da arttıran bir çözüme ihtiyacımız var.
'DEVLET 555 LİRA EK ÖDEME YAPSIN'
İşte o nedenle, bizim asgari ücret önerimiz; brüt ücretin yüzde 22 artırılıp 4 bin 360 liraya çıkartıldıktan sonra çalışanlarımıza devlet tarafından 555 lira ek bir ödeme yapılarak ellerine geçen net ücretin, 4000 lira olmasıdır. Bu sayede; işçimizin eline geçen parayı, yüzde 41 buçuk arttırıp işverenimize olan maliyetini ise ÜFE’nin yaklaşık yarısı olacak şekilde yüzde 24 seviyesinde tutuyoruz. Böylece hem işçilerimizi korumuş oluyoruz, hem de işvereni mağdur etmiyoruz. Bu önerimiz, bütçeye ilk etapta 106 milyar liralık bir maliyet getiriyor. Ancak önerimiz hayata geçirildiğinde hem dar gelirli vatandaşımız borçlanmadan tüketebileceği için iç talep sürdürülebilir bir şekilde artacak hem de işverene olan maliyeti reel olarak artmadığı için 350 bin yeni istihdam sağlanacak."
'ARTIK BİRAZ DA KENDİLERİ TASARRUF ETSİN'
"Ekonomideki bu canlanmanın, getireceği vergi geliri, yaklaşık 60 milyar lira" diyen Akşener, bu miktarın son iki ayda izlenen ekonomi politikaları nedeniyle artan borcun yüzde 4'ü bile olmadığını söyledi. Akşener, "Bu para Türkiye’nin karşılayamayacağı bir para değil. AKP iktidarı şimdiye kadar beceriksizliklerinin faturasını hep milletimize kesti. Ben diyorum ki şimdi sıra kendilerinde; artık biraz da onlar tasarruf etsin" dedi.
KÜRSÜYÜ ENGELLİ BİR YURTTAŞA BIRAKTI
Akşener, Dünya Engelliler Günü nedeniyle kürsüyü Sevda Doğan isimli engelli bir yurttaşa bıraktı. Doğan, eşinin işten çıkarıldığını ve işverenin bu süreçte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın kendilerine sahip çıkacağını belirtmesine rağmen mağdur edildiklerini belirtti. Doğan, "Biz artık ölüler sınıfına dahil edildik. Eşitlik ilkesi diyoruz, biz eşit değil miyiz?" dedi. "Ben yalnızca istihdam istiyorum" diyen Doğan, 2020 yılında KPSS'ye girdiklerini ancak halen atamalarının gerçekleştirilmediğini söyledi.