MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından Gülen cemaati ile ilişkili olduğu ileri sürülen Akşener, "Fethullah Gülen'le 2 kez görüştüm ama 2011 seçimlerine giderken arkadaşlarımızın uğradığı komplosu sonrası net bir mesafe araya girdi. Sonra da hiçbirimizin bu grupla bağlantısı olmadığını düşünüyorum" dedi.
'1 ay içinde bir sonuç ortaya çıkacak"
CNN Türk’te 'Hafta Sonu' programında Hakan Çelik'in sorularını yanıtlayan Akşener, Olağanüstü Kurultay için topladıkları 543 imzanın MHP Genel Merkezi’ne teslim edilmesine rağmen, herhangi bir yanıt alınamamış olmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, “Olağanüstü kurultay talebi adaylardan değil parti tabanından gelen bir talepti. 543 delege imza verdi. Ülkücü irade diyorsak bu iradeye uyulması gerekiyor. Bahçeli, 'İsterse bin imza toplasın, bizim için yok hükmünde' çıkışı yaptı" dedi. İl başkanlarının mahkemeye başvurduğunu hatırlatan Akşener, mahkeme sonucunun beklendiğini söyleyerek, '1 ay içinde bir sonuç ortaya çıkacak. Bugüne kadar buna benzer davalar var. Mesela Saadet Partisi’nin. Orada delegenin iradesine saygı şeklinde bir karar çıkmış” ifadesini kullandı.
"Eğer genel başkan olursam
ben başbakan olurum"
Teşkilat mensuplarının küsmesinin, kopmasının, MHP’yi kurumsal olarak zor durumda bırakacağını söyleyen Akşener, “Benim inancım MHP’nin potansiyeli yüzde 12’nin çok üstündedir. MHP’nin geçirgenliği çok yüksek. CHP ve AKP seçmeninden oy alma potansiyeline sahip. Eğer genel başkan olursam ben başbakan olurum” diye konuştu.
"Gülen'le iki kez görüştüm"
"Fethullah Gülen'le 2 kez görüştüğünü" söyleyen Akşener, MHP'nin cemaatle bir bağının olup olmadığına dair soruya şöyle yanıt verdi:
"Sadece MHP'nin 2011 seçimlerine giderken arkadaşlarımızın uğradığı komplosu sonrası net bir mesafe araya girdi. Sonra da hiçbirimizin bu grupla bağlantısı olmadığını düşünüyorum. Elimizde bir bilgi yok paralel yapıyla ilgili. Bir devletin içinde kimse paralel ya da dikey bir sistem oluşturamaz. Ama siz vesayeti bitiriyoruz diye Ergenekon, Balyoz gibi iddialar ortaya çıktı. Hepimiz şaşırdık önce, hukukun üstünlüğüne inandığımız için. Bugün havuz medyası diye tabir edilen grubun içindekiler o dönem "Türkiye bağırsaklarını temizliyor" algısı yarattı. Sonuç olarak bu ülkenin Genelkurmay Başkanı terörist 'ilan' edildi. O dönem paralel yapı denilen grup ile ile iktidar sahipleri çok yakın bir ilişki içindeyd. Sonra çıktılar "biz aldatılmışız" dediler. Bugün FETÖ diye adlandırılan örgütü kabul edelim ama 5 sene sonra gene kandırıldık deyip serbest kalmaları halinde insanlar ne düşünecek; o yüzden hukuk her şeyden daha önemli."