İşte Meral Kaplan'ın o yazısı:
Masumlar Apartmanı’nın Safiye’si;
Son zamanların en çok konuşulan dizi karakteri oldu. Peki neden?
Öncelikle diziye değinmeden geçemeyeceğim. Çoğumuzun gizli saklı yönleri ortaya çıkmaya başladı.
Yapımcısını, senaristini, yönetmenini daha doğrusu emeği geçen herkesi tebrik etmek istiyorum. İnsanları psikolojik rahatsızlıklarla ilgili bilgilendirmeyi ve bilinçlendirmeyi amaç edinmiş bir dizi, nihayet Türkiye’mizde yayınlanmaya başladı.
Aramızda birçok Safiye’ler mevcut. Birçok insan da bunun bir hastalık olduğunun farkında değil. Bu hastalığın adı, OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk).
MERAL KAPLAN'IN MEDYAFARESİ TV YOUTUBE KANALINDAKİ VİDEOSU:
Benim yıllardır üzerinde araştırmalar yaptığım, yeğenimde doğuştan var olan ve etrafımda birçok kişide fark ettiğim bir hastalık.
Sadece Safiye gibi kirlenme mikrop korkusu değil, çeşitli alanlarda kendini gösteren bu hastalığın tanımı;
Kişinin zihnine girmesine engel olamadığı, zihninden uzaklaştıramadığı düşünce, fikir ve dürtülerdir. Kişinin isteği dışında gelirler ve kişi tarafından mantık dışı değerlendirilirler. Yoğun sıkıntı ve anksiyeteye neden olurlar.
Yalnız bunlar sıradan aklımıza gelen takıntılar ya da halk diliyle vesvese dediğimiz şeyler gibi değil. Çok daha yoğun ve tedavi edilmezse kişinin hayatını cehenneme çeviren, şizofreniye kadar gidebilen bir hastalıktır.
Kompülsiyon ise, obsesyonların neden olduğu yoğun sıkıntı ve huzursuzluğu azaltmak ya da ortadan kaldırmak üzere yapılan yineleyici davranış ya da zihinsel eylemlerdir,
Kendi hayatımdan örnek vermek gerekirse, yıllar önce bir arkadaşımın işyerine gittiğimde, boş bir kâğıda 100 tane Besmele yazdığını gördüm ve evinde de her şey çok düzenli ve tertipli idi. Bir biblo asla yerinden oynamazdı. Yani obsesyonun dini çeşitlerinden biri sürekli abdest almak ve kirli olduğunu düşünmek.
Dizide de görüldüğü gibi çocukluk travmaları, stres, şeker, tiroit gibi rahatsızlıklar da bu hastalığa sebebiyet vermektedir. Ne acı ki, geri kalmış ülkelerde ya da ülkemizde dahi bunun bir hastalık olduğunun kimse farkında değildir. Özellikle küçük yerlerde intihar sayılarının arttığını öğrenmekteyiz.
Dizi herkes tarafından, özellikle anne babalar tarafından izlenmesi gereken bir konuyu ele almaktadır. Ben her zaman söylerim, mükemmel çocuk değil, ruh sağlığı düzgün ve mutlu bir çocuk yetiştirmek istiyorum diye...
Evlilik hayatım boyunca, eski eşim sık sık evde inşaat başlatırdı. Mermerleri kırdırır yeni mermer yaptırırdı. Lavabosuna ikimizden başka kimse giremezdi. Ne kadar zor günlermiş. Kişinin çevresine verdiği zarar, eziyet ve psikolojik sıkıntılar.
Kısacası giderek çevresindeki insanlarında ruh sağlığını bozmaya başlar bu ve benzeri rahatsızlığı olan kişiler.
Safiye’nin hastalığı Michael Jackson’ın hastalığı ile aynı. Bazen ömür boyu ilaç tedavisi ile yaşamak zorunda kalabilirler.
Obsesif Kompulsif insanların diğer insanlara göre, zararsız, düzgün olduğu, ahlaki değerlere düşkün olduğu söyleniyor. Fakat tedavi edilmezse Obsesif Kompulsif kişilik bozukluğuna dönüşürse, işte o zaman durum tehlikeli bir hal almaktadır. Çünkü kişi kendinin hasta olduğunun farkında değildir Safiye gibi.
Bunların çeşitlerinden bazıları,
*Düzen, simetri ve kusursuzluk ihtiyacı.
*Aşırı kuşku ve sürekli güvence ihtiyacı.
*Değeri olmayan şeyleri toplama veya biriktirme.
*Tekrar tekrar yıkanma, duş ve abdest olma, el yıkama.
*Şeytanca ve günahkâr düşünmekten korkma.
*Tanımadığı kişilerle ilgili cinsel düşüncelerin akla gelme korkusu.
*Erkekler tarafından yanlış anlaşılmaktan korkan kadınlar, (göz göze gelmekten, yanlış bölgelere bakmaktan)
*Rezil olmaktan ve sosyal açıdan kabul edilemez bir şekilde davranmaktan korkma…
Ve bunun gibi daha yüzlerce sebep sayılabilir.
Yıllarca Psikoloji dersi aldım. İlgilendiğim bir alan olan OKB öyle kolay, sıradan ilaçlarla geçecek bir hastalık değildir üzgünüm. Yoğun antidepresanlar ve terapilerle geçmektedir. Bilhassa bu kişiler bazı ülkelerde yarı engelli sayılmaktadır. Stresten uzak, sakin bir hayat yaşamalı, doğa ile iç içe, sağlıklı beslenip, spor yapmayı bir yaşam tarzı olarak benimsemeleri gerekir.
Umarım bundan sonraki dönemde ekranlarda, insanları bilinçlendirmeyi amaç edinen dizi ve filmlere sık sık rastlarız.