Türkiye, PKK bağlantılı kabul ettiği Suriye’deki Kürt yapılanması PYD-YPG’nin Fırat’ın doğusuna geri çekilmesi talebinde ısrarcıyken; ABD Merkez Komutanlığı’nın (CENTCOM) YPG’li savaşçılara ait fotoğraflar paylaşması tartışma yarattı. T24 yazarı ve güvenlik uzmanı Metin Gürcan, Ankara’nın Münbiç’i askeri hedef almasıyla Türkiye’nin ciddi risk alacağı görüşünü taşıyor. Münbiç’te halen ABD’li askeri varlığını işaret eden Gürcan, “Bölgede olabilecek en kötü senaryo, TSK operasyonuyla bir ABD’li askerin ölümüne neden olunması olacaktır. Bunun toparlanması zor olur" dedi.
Amerika'nın Sesi'nden Yıldız Yazıcıoğlu'nun haberine göre, CENTCOM’un Twitter mesajında “istek üzerine Suriye’de IŞİD’e karşı savaşan kadın fotoğrafları” ifadesiyle YPG üniformalı genç kızlara ait görseller paylaşıldı. Twitter’deki diğer paylaşımlarda “Savaşa hazır” ve “Silah talimi” ifadeleri kullanıldı.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) emekli ve savunma alanında uzman akademisyen Metin Gürcan, CENTCOM’un Twitter paylaşımlarıyla nasıl bir mesaj verdiğini, olası Rakka Operasyonu’na Türkiye’nin dahil olup olmayacağını ve Münbiç’te neler olabileceğini Amerika’nın Sesi’ne yorumladı.
CENTCOM’ın mesajları askeri değil politik mi?
Metin Gürcan, “CENTCOM’un Twitter hesabını son 1,5 yıldır yakından takip ediyorum; özellikle de son dört aydan bugüne, yani Aralık’tan Başkanlık Seçimi’nden sonraki döneme kadar… ‘ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un bir alt birimi mi yoksa ABD Dışişleri Bakanlığı’nın alt birimi mi’ diye şüpheye düşüyorum. CENTCOM’un bu paylaşımları, Amerikan bürokrasisi içerisinde ciddi bir sivil-asker ilişkisi sorunu olduğunu gösteriyor. CENTCOM’un özellikle Irak ve Suriye’de öne çıkan görüntüsü, Amerikan dış politikasının militerleştirdiğini gösteriyor ki ben bunu sağlıklı bulmuyorum. Son 4 aydır CENTCOM’un siyası paylaşımları var. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, Ortadoğu’da IŞİD’le mücadele konusunda bir adım geride kalmasıyla açıklanabilir ama yine de sivil-asker ilişkileri oturmuş bir demokrasi olarak ABD’deki bu durumun sağlıklı olduğunu düşünmüyorum,” dedi.
CENTCOM’un, Trump’un askeri ağırlıklı mesajlar vermesinden mi etkilenmiş olabileceği ihtimalini sorduğumuz Gürcan, aksine henüz ABD’de siyaset oturmadığı ve geçiş süreci tamamlanmadığı için bunun yaşandığı görüşünü aktardı.
Türkiye ABD-Rusya arasında sıkıştı mı?
Gürcan, Türkiye’nin Suriye konusunda Astana süreciyle Rusya’ya çok yakınlaştığını; ancak ABD’nin yeniden bölgede çok hızlı şekilde rol almasıyla sıkıntı yaşadığını kaydetti.
Gürcan’a göre Suriye’de ABD ile Rusya arasında adeta bölgesel bir paylaşım var. Fırat’ın batısında Rusya ve doğusunda ise ABD’nin hareket sahası kazandığı izlenimi edindiğini kaydeden Gürcan, ancak Suriye’nin kuzeyi konusunda ABD ile Rusya arasında uzlaşmaya tam olarak varılamadığı düşüncesinde. Suriye’deki tabloyu “kaotik fırtına” olarak adlandıran Gürcan, fırtınanın ABD-Rusya arasında uzlaşmaya varılamamış olmasından kaynaklandığını söylüyor.
Rakka Operasyonu’nda PYD-YPG mi yoksa Türkiye mi olacak?
Gürcan’a göre, Ankara açısından hem Moskova hem de Washington ile ilişkiler bakımından Rakka sıkıntılı bir konu.
Gürcan, “Rusya, Türkiye’nin Rakka operasyonuna katılmasını kesinlikle istemiyor. ABD ise bunu istiyor --ki son günlerdeki sıklıkla ziyaretler yapılmasının nedeni de Rakka operasyonu. ABD neden bunu istiyor? Çünkü IŞİD’le en önemli savaş burada olacak ve Rakka, konvansiyonel cephe. Yani sahada hem piyadeler hem ağır zırhlı konvansiyonel araçlarla silahlar olması lazım. Bu ihtiyacı Rakka’da kimin karşılayabileceğine baktığımızda orada Suriye ordusu ve Türk ordusu var. Orada olmayan ancak transfer edilebilecek askeri güçler ise Suudi Arabistan ordusu veya ABD ordusu. Türkiye, ABD’ye ‘35 bin kişilik hafif silahlı YPG’yi denklemden çıkar. Biz sana ÖSO gücünü verelim. Hatta olmazsa Barzani’nin Peşmerge gücünü de taşıyalım’ diyor. ABD ise ‘Ama piyade açığı var dolayısıyla sen bize en az 3-4 bin komando taburu ver’ diyor. Konu henüz çözülemiyor,” diye konuştu.
ABD’nin Rakka operasyonunu sadece Kürtlerle yapması halinde uzun vadeli sıkıntı yaşayacağını belirten Gürcan, bölgede --Irak örneğinde de görüldüğü üzere -- Kürtlerle yapılan operasyonlara Sünni Müslümanlar’da tepki doğduğunu ve ABD’nin bunu bildiğini ifade etti. Gürcan’a göre, ABD’nin hem Sünni Müslümanlar’ın tepkisini azaltmak hem de lojistik askeri güç açısından Türkiye’ye ihtiyacı var. Gürcan, “Yani ABD, ‘Türkiye sana ihtiyacım hiç yok’” diyemez görüşünde.
“En kötü senaryo: Bir ABD’li asker ölümüne neden olunması”
Gürcan, Ankara’nın Münbiç’i askeri hedef almasıyla Türkiye’nin ciddi risk alacağı görüşünü taşıyor. Münbiç’te halen ABD’li askeri varlığını işaret eden Gürcan, “Bölgede olabilecek en kötü senaryo, TSK operasyonuyla bir ABD’li askerin ölümüne neden olunması olacaktır. Bunun toparlanması zor olur,” dedi.
Münbiç’te Türkiye’nin iddia ettiği gibi oraya taşınmış bir Kürt nüfusu olduğunu ancak yüzde 30-35 oranında yerel halkın Kürtler’den oluştuğunu kaydeden Gürcan, “Şimdi Türkiye’nin tezi ‘Bütün YPG’liler, Fırat’ın doğusuna geçsin’ şeklinde. O zaman bu yerel nüfus ne olacak? Bu noktada Türkiye de ABD de kendi bakış açılarında kısmen haklı görünüyor,” dedi.