Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin konuşmasından başlıklar şöyle:
"Nevruz bayramı, bölücülerin, terörizme yakasını kaptırmış lekeli mihrakların değil Türk milletinin ebedi bayram günüdür. HDP’nin hafta sonu düzenlediği sözde Nevruz kutlamaları bu yıl da ağır tahriklere sahne olmuştur.
Bir teröriste barış insanı demek evvela barışa ihanettir. Teröristin yerin TBMM değil demir parmaklıkların arkasıdır.
Adana'da Furkan Vakfı Üyelerine Polisten Sert Müdahale
Çanakkale Zaferimizin 107. yıl dönümü karalamak maksadıyla “Atatürksüz Çanakkale” diyenlere sesleniyorum. Anafartalar Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, en az diğer kahramanlarımız gibi Çanakkale’nin her yerinde, zerresindedir. Hiçbir densiz Atatürk ve Çanakkale üzerinden yeni bir kutuplaşma sayfası açmaya yeltenmemelidir. Bu yol kapalıdır. Çıkmaz sokaktır. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılmasının amacının Çanakkale Zaferi’nin Atatürk ile değil köprü ile anılması olduğunu iddia eden çürük kafalar ne Çanakkale’yi bilirler, ne Atatürk’e hürmet ederler ne de Türkiye’ye sevgi gösterirler.
Çanakkale milli ruhumuzun özüdür. 18 Mart 2022'de hem Çanakkale Zaferi'ni andık hem de muazzam bir eserin açılışına şahitlik ettik. Böylece Asya ile Avrupa 6'ncı kez birbirine bağlanmıştır. Bu dev eser çok yoğun çalışmaların neticesinde 1 yıl evvel faaliyete geçirilmiştir. 9 ilimiz kesintimiz birbirine bağlanmıştır. 1915 Çanakkale Köprüsü bizim ulaştırma hedeflerimizi gerçekleştirecek büyük bir yatırım hamlesidir. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün açılışından rahatsızlık duyanlar hemen kendilerini ele vererek gecikmeksizin ortaya çıktı. Bazı medya organları ve sakat zihniyet sahipleri önyargılarının esiri olmuşlar, geçiş ücretini bahane ederek karalama kampanyasına bel bağlamışlardır. Geçiş ücretinin 200 lira olması fazlaymış. İşlet-devret modeliyle inşa edilen köprünün işletmere günlük 45 araç garantisi verilmiş, bu hedef tutmazsa farkı millet ödeyecekmiş. CHP'liler yine hazımsızlık örneği gösterdiler.
O köprüden siz de geçeceksiniz, o köprüden tarihin hatıraları bir o yandan bir bu yana geçiş yapacak. Niye telaşlanıyorsunuz? Niye çılgına dönüyorsunuz? Bu köprü ülkemizin gururudur. Hiç mi millete sevginiz kalmadı? Köprüden geçmem diyorsanız yüzerek diğer yana geçebilirsiniz.
TTB isimli bölücü yapılanma namuslu ve vatanperver Türk hekimlerini temsil edemez. Onların mesleki çatısı, kuruluşu olamaz. TTB ve iş birlikçi yönetimi bir avuç millet ve devlet muhalifidir. PKK’nın yanında olan, HDP’nin yolundan giden, bölücülüğün propagandasını yapan bunlardır. Zillete düşen bunlardır.
Muğla’da bir uzman çavuşumuzun bir hastanede maruz kaldığı kötü muamele bizleri derinden üzmüştür.
Türk Tabipleri Birliği mutlak surette kapatılmalı.
Devlet demek, hukuk, düzen, güvenlik ve gelecek demektir. Devletin hukuk sınırları içinde kullandığı ya da kullanacağı caydırıcı cezalandırıcı ve önleyici gücü meşrudur Türkiye çadır devleti, muz cumhuriyeti, yol geçen hanı değildir. Canı sıkılanın meydanlara çıkıp izinsiz ve kanunsuz gösteriler yapacağı bir ülke değildir.
Devletin üç temel unsurundan olan egemenliğini sulandıracak, sorgulayacak ve yıpratacak, bunun yanında egemenlik vasfına rakip olacak hiçbir oluşuma, örgüte, yapıya, dernek veya vakfa tahammülümüz olamayacaktır. Din kisvesine saklanıp darbeye kalkışan, işgale heves eden, Türkiye’yi iç kargaşaya mahkum etmeyi planlayan, FETÖ’cü hainleri bir kenara koymak, bundan ders çıkarmamak akıl tutulmasına, hafıza kaybına delalet edecektir.
Geçtiğimiz hafta sonu Adana’nın Seyhan ilçesinde yaşanan, arkası önü projelendirilmiş hadiselerin iç yüzünü dikkatle tespit etmek lazımdır.
KHK ile kapatılan Furkan Vakfı isimli örgütün provokasyonları sonucunda hiç arzu edilmeyen sahneler yaşanmıştır. Toplu ve gösteri yürüyüşleri kanuna aykırı hareket eden, yeri geldiğinde PKK’yı, yeri geldiğinde FETÖ’yü öven, darbe girişimlerine hayırlı olsun diyen sözde bir vakfın mensupları artık bardağı taşırmıştır.
Furkan demek doğru ve yanlışı ayırt etmek demektir. Bunlarda doğru ve yanlış birbirine girmiştir.
Bu din tacirlerinin kanunsuz eylemlerine şerefli Türk polisi zamanında müdahale etmiştir, Türk polisi görevinin gereğini yapmıştır.
Süleyman Soylu, soy ismi gibi soyludur. Bütün emniyet teşkilatlarımızı hasaten kutluyorum. Adana’da görev yapan polislerimizi tertemiz alınlarından öpüyorum.