Sık sık Anayasa Mahkemesi'ni hedef alan MHP'nin Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, bugün yaptığı yazılı açıklamada, AİHM’nin eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da aralarında olduğu HDP’li 40 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin verdiği ‘ihlal’ kararını değerlendirdi.
AİHM'i hedef alan Büyükataman, "İsmini ‘Avrupa Terörist Hakları Mahkemesi’ olarak değiştirsin" dedi.
Büyükataman açıklamasında şunları kaydetti:
“AİHM’e yapılan itirazda ‘siyasi görüşleri nedeniyle milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırıldığını’ iddia eden HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılma nedenlerinin siyasi görüş olmadığını en iyi bilen, yine PKK’nın hamiliğine soyunan Avrupa’dır. Avrupa, bebek katilinin mahkeme tutanaklarına geçen ifadelerinde açıkça görülebileceği üzere, PKK terör örgütüne kurulduğu günden bugüne kol kanat germiş; Türkiye’de kardeş kavgası çıkarması, insanımızı katletmesi, ülkenin kaynaklarının boşa harcanmasına sebep olması şartıyla bu cinayet şebekesine her türlü desteği vermiştir.
Devlete kurşun sıkılan bu rezil kalkışmaları insan hak ve özgürlüklerinin bir parçası olarak gören zihniyete yazıklar olsun. Avrupa zihniyeti, tam da bu rezil zihniyetin merkezidir. İşin özünde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, dokunulmazlıkları kaldırılan bu teröristlerin başvurabilecekleri bir mecra olmamalıdır. Çünkü teröriste insan demek, insana en büyük hakaret olacaktır. Bu mahkeme, teröristleri savunmayı kendi yetki alanı içerisinde görüyorsa ya ismini ‘Avrupa Terörist Hakları Mahkemesi’ olarak değiştirsin ya da Avrupa’da yaşanan ve yaşanabilecek terör olaylarında da teröristten yana tavır alsın.
Cumhurbaşkanı olma hayaliyle yanıp kavrulduğu için HDP’nin her türlü hakaretine boyun eğen Kılıçdaroğlu, AİHM’in kararı hakkında bir yorum yapacak mı göreceğiz. Kılıçdaroğlu, PKK’lı vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması için oy veren milletvekili arkadaşlarını hedef gösteren HDP’ye bugüne dek bir kelam etmemiştir. Boş bir hayal için seçmen kitlesini, milletvekili arkadaşlarını yarı yolda bırakan Kılıçdaroğlu’nun kişisel çıkarları için nelerden vazgeçebileceğini tahmin etmek güç değildir.”