Abone Ol

Milat yazarı: AK Partililer akıllarını başlarına almalı!..

Milat Gazetesi Koordinatörü Arseven, "Vatandaşta, 'Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan, yerel ve genel seçimlerde ise başka tercih' eğilimi beliriyor. Bütün Ak Partililer, yıldönümünü de vesile kılarak, akıllarını başlarına almalı" dedi.

Milat yazarı: AK Partililer akıllarını başlarına almalı!

Milat Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Serdar Arseven, 2019'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin olarak "Vatandaşta, 'Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan, yerel ve genel seçimlerde ise başka tercih' eğilimi beliriyor. Bütün Ak Partililer, yıldönümünü de vesile kılarak, akıllarını başlarına almalı. Ve kaybedecek vakit, uzaklaştırılacak vatandaş olmadığını idrak etmeli" dedi.

Serdar Arseven'in "AK Parti Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanır ama…" başlığıyla yayımlanan (12 Ağustos 2017) yazısı şöyle:

Problemli alanlar…

Klasik;

“eğitim ve kültür” alanlarındaki Sayın Cumhurbaşkanı'nın da sık sık şikayet ettiği sıkıntılar.

AK Parti'ye destek veren sivil toplum örgütlerinin büyük bölümündeki laçkalık.

Medya ve özellikle de sosyal medya alanlarında, eldeki büyük imkânlara rağmen kimi vakit “acziyet” görüntüsü ortaya çıkartan “eksiklikler.”

Bürokrasi'nin zaman zaman “Eski Türkiye”yi hatırlatırcasına “engelleyici” tutum takınması, bu sıkıntının bir türlü aşılamaması.

Aşırı tüketim.

AK Parti'ye yanaşanların önemli bir bölümünün kısa süre sonra “lüks siyah araç” ile simgelenen “gösteriş” merakı.

“Köy Ruhu”ndan kopuş ama “şehirdeki köylülüğü” ısrarla muhafaza ediş.

Eğlence ve selfie “çalışkanı” kimi il, ilçe ve belediye başkanlarının vatandaştan iyice kopmuş olması…

Güven erozyonu.

Endişe artışı.

Motivasyon eksikliği.

Recep Tayyip Erdoğan'ın performansına “bağımlı”  bir yapı.

“Medya” alanındaki eksiklikle de alâkalı bir durum; gündem belirleme inisiyatifinin elden kaçması.

Farklı toplum kesimlerinin “acil” ihtiyaçlarına karşılık verilememesi; taşeronlar, 4-C'liler, güç koşullarda yaşamaya çalışan emekliler vesaire…

Metal yorgunluğundan çok daha ötesi; “hedef birliği”nde kırılmalar…

“Kişisel menfaat” beklentilerinin öne çıkması.

Teşkilata gelenlerin önemli bir kısmının meseleye “iş bulma, ihale alma” olarak bakanlardan oluşması…

Bu eğilimin gittikçe artması…

“Mevcut ve muhtemel rakipleri” yıpratmak için “iftiralara” başvurma eğiliminin artması…

Gençlere mesaj verecek kanalların tıkalı veya demode olması.

Para ve makamın “insan”ın önüne geçmesi.

Teşkilat performansının iyice düşmesi, motivasyon kaybı.

Recep Erdoğan'ın “yorulan bıraksın” uyarısını kimsenin üzerine almaması…

Peki, 2019'daki kritik Cumhurbaşkanlığı Seçimi'ne kadar bunlar aşılabilir mi?..

Allah'ın izniyle, bu yapılabilir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a olan sevgi ve bağlılık oranının yüzde 50'nin altına inmesi pek muhtemel görünmüyor.

Milletimizin en yüzde 52'sinin Recep Tayyip Erdoğan sevgisinde eksilme yok.

Çok büyük bir aksilik olmazsa 2019'daki Cumhurbaşkanlığı seçiminden “milletin istediği” sonuç çıkar.

Lâkin…

Yerel ve genel seçimler için aynı şeyleri “rahatlıkla” söyleyemiyorum.

Vatandaşta, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan, yerel ve genel seçimlerde ise başka tercih” eğilimi beliriyor.

Bütün Ak Partililer, yıldönümünü de vesile kılarak, akıllarını başlarına almalı…

Ve kaybedecek vakit, uzaklaştırılacak vatandaş olmadığını idrak etmeli.

Üçte üç…

Zor ama imkânsız değil.