Milli Eğitim Bakanı (MEB) Ziya Selçuk’un göreve geldiği günden itibaren bürokraside başlattığı dönüşüm bakanlıkta çatlaklara neden oldu. Selçuk’un Milli Görüş geçmişi olan isimler yerine Ülkücü geçmişi ile bilinen kadrolarla çalışmak istemesi, sessiz tartışmalara dönüştü.
Selçuk’un bazı üst düzey bürokratlar ile çalışmayacağını belirterek göreve gelmesinin ardından bakanlık müsteşarı, genel müdürleri ve daire başkanlarını görevden alması ile devam eden süreçte, göreve yeni gelen isimler MEB içinde kamplaşma yarattı.
Bakanlık koridorlarında başlayan sitemlerin AKP Genel Merkezi’ne de taşınmasının ise MEB’de dönüşümü yavaşlattığı öğrenildi.
‘Bizim çocuklar’
Tartışmaların odağında iktidar partisinin geçmişten taşıdığı Milli Görüşçü kadrolar yerine Ülkücü kimliğini öne çıkarmayı seçen isimlerin üst düzey görevlere atanmasının olduğu belirtildi.
Bakanlık kulislerinde görevden alınanların dini cemaatlerle olan aidiyetleri ve bunu kullanarak, “Bizim çocuklara hoyratça davranıldı” değerlendirmesi yaptıkları konuşuluyor.
Bakanlık kaynakları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bakan Selçuk’a MEB’in yeniden dönüşümü için tam yetki verdiğini belirtirken, muhalif ekipleşmenin ise bir süre daha süreci izlemek noktasında tavır aldığı öğrenildi. Ayrıca, MEB’de yeni yönetimin eski ekibe karşı soruşturma ve dava açabileceğinin konuşulmasın da rahatsızlık yarattığı aktarıldı.
Ancak Bakanlık kaynakları, Selçuk’un MEB’de hedeflerinin dönüşümü il ve ilçe yönetimlerine hatta okul yönetimlerine kadar taşıma niyetinde olduğunu vurguladı. Özellikle Selçuk’un ‘atamalarda adalet ve liyakat’ vurgusu da dikkat çekiyor.
Ancak bu çapta büyük bir dönüşüme 15 yıldır MEB içinde yerleşen kadroların ayak direteceği de yorumlar arasında yer aldı. Bunun odağında da alt kademe yöneticilerin neredeyse tamamının iktidara yakınlığı ile bilinen Eğitim Bir Sen üyesi olması gösteriliyor.
Kaynaklar, Selçuk ve ekibinin dönüşümü görev süresi sonuna kadar kademeli olarak yayma planı ile süreci iktidara zarar vermeden yönetme hesapların yaptığını aktardı.