Rockefeller ailesi, kendi emeğiyle zengin olmuş bir aile değildi. Duluth, Mesaba ve Northern demir yollarına sahip olmaları, başka insanların parasını çalarak mümkün oldu. Demir yollarının esas sahipleri 1911 yılında rayların inşasını bitirdiğinde, istasyonları yapmak için paraya ihtiyaçları vardı ve Rockefeller ailesi bunun için 420,000 $ bağışta bulundu. Ancak iki ay sonrasında, Rockefellerlar parayı 24 saat içerisinde geri istediğini söyledi ve demir yolu sahipleri bu parayı ödeyemeyince demir yollarının kontrolü ederinin çok altında bir ücrete Rockefeller ailesine geçti.
John D. Rockefeller, altında çalışan işçilerin ne durumda olduğuyla pek az ilgilendi ve o dönemde tüm halkın bu durumdan haberi vardı. Harvey Pratt Judson, 1913 yılında aile adına yaptığı bir açıklamayla, Rockefellerlar'ın asgari bir ücrete karşı çıktığını, her çalışanın kendi değeri kadar maaş almasını uygun gördüklerini belirtti. Bu ücretler işçilerin yaşamını sürdüremeyeceği kadar düşük olsa bile...
Lodlow madencileri 1914 yılında çok zor şartlar altında çalışıyorlardı. Madende çalışmak çok tehlikeliydi ve işçiler emeklerinin çok çok altında ücretlere çalıştırılıyordu. Üstelik ödemeler Amerikan dolarıyla yapılmıyor, verilen para yalnızca madenci kamplarında bulunan dükkanlarda harcanabiliyordu. Kısacası madenciler yaşamsal ihtiyaçlarını yalnızca madenin sahibi olan Rockefeller Jr.'dan satın alabiliyorlardı.
İnsanlık dışı şartlar altında çalıştırılan madenciler bir süre sonra grev kararı aldı ve Rockefeller Jr. bunun üzerine eli silahlı adamlarını devreye sokarak işçileri madende çalışmaya zorladı. Madenci aileleri evlerinden çıkarılarak bir çadırda yaşamak zorunda bırakıldı ve çadır bir gece makineli silahlarla tarandıktan sonra ateşe verildi. Olayda 2 kadın ve 11 çocuk yaşamını yitirdi.
Ludlow katliamında hayatta kalmayı başaran madenci aileleri, Rockefeller Jr.'ın adamları tarafından öldürüleceklerini düşündükleri için korku içinde yaşamaya başladılar. Madencileri destekleyen bir isim olan Don MacGregor, madene yaptığı bir ziyarette kadın ve çocukların bir yabancı gördüklerinde nasıl korkuyla kaçıştıklarını anlatır.
Eğer basını yönetebiliyorsan, Amerikalıların kalplerini ve zihinlerini de yönetebilirsin. Ludlow katliamından sonra ailenin yapmaya çalıştığı da tam olarak buydu. Bir reklamcı tuttular ve ailelerinin Amerika'ya getirdiği faydaları yazan bir ticaret dergisi başlattılar. 1915 yılında Hearst Press ile anlaşan aile, kendileri hakkında yüceltici makaleler yayımlattılar ve onlara karşı çıkan herkesi susturdular.
John D. Rockefeller Jr., 1915 yılında ailesine ait madenlerden bir tanesini ziyaret etmek üzere Colorado'ya gitti. Madeni gezdikten sonra gece vakti dönemeyecek kadar yoruldu ve geceyi maden yöneticilerinden birinin kulübesinde geçirmeye kadar verdi. Rockefeller Jr., günde 12 saat çalışmalarına rağmen ailenin oldukça kötü şartlar altında yaşadığına şahit oldu. Ertesi gün madene geri dönen Rockefeller Jr., madencilerden oldukça kötü muamele gördü ve madeni terk etti.
John D. Rockefeller, halkın zihnini kontrol etmek için yüksek öğrenim kurumlarına büyük bağışlar yaptı. Aileye ait Rockefeller Vakfı, öğrencilere "güvenli ve muhafazakâr bir eğitim" sunmayı kabul eden akademisyenlere bağışta bulundu ve Rockefeller İmparatorluğu'na faydalı olacak düşünceleri yaymayı kabul eden profesörlerin maaşlarına zam yaptı.
1916 yılında servetine servet katmakta olan ailenin kazançları nasılsa vergilerden muaftı. Kaldı ki o dönemde ailenin parasını yönetmekte olan John D. Rockefeller, bağışlanması beklenen paraların tümünü kendi çıkarları için kullanıyor, böylece en basit anlamıyla vergi kaçakçılığı yapıyordu.
Amerikan meclisi, 1916 yılında John D. Rockefeller'dan benzin fiyatlarına gelen aşırı zamlara bir açıklama getirmesini istedi. Sorgulanmaktan rahatsız olan Rockefeller'ın verdiği cevap ise, bunun bir arz-talep meselesi olduğuydu. Bu dönemde gazeteler, Rockefeller ailesinin bu mağdur tavrını iğneleyici yazılarla eleştirdi. "Dürüst bir adamın dertleri" adı verilen meşhur bir yazıda, meclisin Rockefeller ailesinin üstüne gelmemesi ve ailenin yükünü azaltması gerektiği yazılarak Rockefellerlar'ın acımasız politikaları eleştirildi.