Abone Ol

Mumcu Cinayeti Davasında Skandal Karar: Tutuklanmama Güvencesi İle Geldiler Beraat ettiler

Aralarında Uğur Mumcu cinayetinin de bulunduğu 18 ayrı suikastle ilgili açılan Umut Operasyonu davasında yargılanan ve uzun yıllar kırmızı bültenle aranan üç sanığın, “tutuklamama güvencesi” alarak Türkiye’ye geldikten sonra beraat ettikleri ortaya çıktı.

Mumcu Cinayeti Davasında Tutuklanmama güvencesi ile gelip Beraat Ettiler

Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok ve Ahmet Taner Kışlalı gibi isimlere yönelik suikastleri gerçekleştiren Tevhid-Selam Kudüs Ordusu üyesi olmak suçundan yargılanan Ahmet Cansız, Selahattin Eş, Ali Akbulut, Aydın Koral ile ilgili beraat kararları, “tutuklanmama güvencesi” alarak Türkiye’ye gelmelerinin ardından verildi.

Ankaragazetecisi adlı internet sitesinde yer alan Alican Uludağ imzalı habere göre, “örgütte özel görevli olmak, sevk ve yönetiminde bulunmak, örgüte ait kaleşnikof tüfeği bulundurmakla” suçlanan üç sanık, 1991-1998 yılları arasında İran’a giderek eğitim aldı. 2000 yılında açılan davada, üç sanığın da firari olduğu belirtildi ve haklarında kırmızı bülten çıkartıldı.

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren davada ilginç gelişmeler yaşandı. Mahkeme avukatlarının talebi üzerine Selahattin Eş, Ali Akbulut, Aydın Koral ve Ahmet Cansız’ın hakkındaki yakalama kararını “savunmalarını” yapmaları amacıyla kaldırdı.

Bunun üzerine Ahmet Cansız dışındaki üç sanık, 2020 yılı içinde Türkiye’ye geldi ve mahkemede savunma yaptı. 20 Ekim 2020’deki duruşmada mahkemeye çıkan Aydın Koral, “Oğuz Demir’i tanımıyorum. En ufak bir örgütsel faaliyetimiz olmadı. Ben dini ve ilmi araştırmalarda bulundum” dedi. Koral, mahkemenin mahkumiyet kararı vermesi halinde ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulamasını kabul edeceğini de ifade etti.

Davada 8 Aralık 2020 tarihinde karar çıktı. Mahkeme, sanık savunmaları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle Selahattin Eş, Ali Akbulut ve Aydın Koral’ın beratine karar verdi.

Şüpheden sanık yararlanır ilkesine işaret edilen kararın gerekçesinde, sanıklar Selahattin Eş’in Selam gazetesinin üst düzey yazar ve yetkilisi olduğu, diğer sanık Aydın Koral’ın da yine sanık Selahattin Eş ile birlikte Selam gazetesinin üst düzey yetkilisi ve yazarı olduğu, sanık Ali Akbulut’un da Selam Gazetesinde çalıştığı ve muhabirliğini de yaptığı ifade edildi.

Sanıkların dini inanç ve düşünceleri çerçevesinde Türkiye’de çalışırken 28 Şubat süreci ile birlikte kendilerini güvende hissetmediklerini düşünerek İran’a gittikleri” savunulan kararda, şu değerlendirme yapıldı:

“Sanıkların din ve vicdan, düşünce ve ifade hürriyeti çerçevesinde faaliyetlerini İran’da da yürüttükleri kendilerine dünya görüşü veya hissiyatları yakın olan kişilerin İran’ı ziyaretlerinde onlarla görüştükleri, onlara eşlik ettikleri ve onların çeşitli dini mekan, kişi veya türbelere gitmelerinde ve görüşmelerinde eşlik ettikleri, sanıkların İran’da eşlik ettikleri kişiler ile ziyaret ettikleri kişilerin Yasadışı TEVHİD SELAM KUDÜS ORDUSU örgütü ile irtibatlı olduklarını bildikleri veya bilebilecek durumda olduklarının dosya kapsamından kabulünün sübut bulmadığı, keza sanıkların eşlik ettikleri kişiler ile birlikte gittikleri dini, türbe, mekan ve yerlerin ve Yasadışı TEVHİD SELAM KUDÜS ORDUSU örgütü ile irtibatlı olduğunu bilerek veya bilebilecek durumda olarak buralara gittiklerinin dosya kapsamından sübut bulduğunun kabulü ancak delillerle değil de atfı cürüm ve niyet okuma ile dosya değerlendirmeye tabi tutulduğunda ulaşılabilecek bir sonuç olduğu, mahkemenin ise, dosyada mevcut bilgi, belgelerden ve somut deliller çerçevesinde delil değerlendirmesi yapacağı izahtan varestedir.”

Davanın firari sanığı Oğuz Demir ise Uğur Mumcu’nun aracına bombayı yerleştiren isim olarak biliniyor. Mahkeme, Demir ile diğer firari Ahmet Cansız’ın dosyasının ise ayrılmasına karar verdi. Demir’in davası, 5 Mayıs 2021’de devam edecek.