“Bugüne kadar Sedat Peker'in iddialarının üzerinde çok durmadım. Fakat bu söyledikleri farklı bir aşamaya işaret ediyor. Yavaş yavaş son kozlarını oynadıkça sona sakladığı güçlü iddialarını dile getirmeye başladı. Bu iddiayı dile getirdiğinde de film şeridi gibi kafamda daha önce yaşanan anekdotlar geçmeye başladı. Büyük resme bakın. Neydi onlar…” diyen Ağırel, “15 Temmuz'dan sonra yanıtlanamayan kayıp silahlar iddiasını” hatırlattı.
696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) 121. maddesiyle, darbe girişimi ve sonrasındaki eylemlere müdahale eden sivillerin cezai sorumluluğunun olmadığı kararını hatırlatan Ağırel, “Bu ucu açık kararname hâlâ yürürlükte…” dedi.
Ağırel, “Bunca somut iddia ve gerçek varken sadece biz gazeteciler değil, tüm kamuoyu Sedat Peker'in son açıklamasının peşini bırakmamalı. Çünkü eğer bu silahlar yanlış kişilerin ellerine geçerse, geçmişte olduğu gibi kime doğrultulacağı belli olmaz” ifadelerini kullandı.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.