Gazeteci Murat Yetkin yeni yazısında, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin “Cumhur İttifakında çatlak yok” mesajını irdeledi. 'Bahçeli'nin çatlak yok derken tekrar düşünmesi gerek' diyen Yetkin, örneklerle durumu açıkladı.
"Her çatlak çıktığında İdarede, Emniyette, Yargıda, Sağlıkta ve diğer devlet dairelerinde MHP’li ya da MHP eğilimlilerin sayısının biraz daha artırılması tavizi ona yetiyor mu?" ifadesini kullanan Yetkin'in yazısında "Devletin başına Devlet geldi ama…" başlık bölüm şöyle:
"Hep söylüyorum ve söylediğim için eleştiri alıyorum “Bahçeli Türk siyasetinde yaşayan en usta taktikçidir” diye. Bu sadece Doğu Perinçek’ten (79) sonra en kıdemli siyasi parti liderinin Bahçeli (73) olması nedeniyle değil. Şu anda bütün anketlerde yüzde 10’un altında görülen MHP oy oranına rağmen Bahçeli fiilen bir koalisyon ortağı gibi, ama koalisyon ortağı gibi sorumluluğa ortak olmadan AK Partinin kağıt üzerinde tek başına kullandığı yetkiye ortak olarak devlet yönetiminde.
Yani aslında “Devletin başına devlet gelecek” sloganı gerçek oldu ama AK Parti oylarıyla ve Bahçeli’nin usta taktikçiliği sayesinde. Bahçeli’nin “Partili cumhurbaşkanlığı yanlış” demesiyle Erdoğan ile yüzde 50+1 koşulu şartıyla partili cumhurbaşkanına cevaz vermesi arasında çok süre yoktur. Karşılığında Erdoğan’ı siyaseten kendisine ve MHP’ye bağımlı hale getirmiştir. Bugün de -Kürt oylarına fena halde ihtiyaç duyan- Erdoğan’ın MHP’den kurtulma manevralarına karşı, yeni Anayasa yoluyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde (ki Bahçeli’nin Türk Tipi Başkanlık tanımı daha doğrudur) kurumsallaşma istemektedir.
Bu ittifakın arada gerçekten çatlak bulunmayan özelliği düşman üreterek devamını sağlama eğilimidir. Gerçek düşman bulunmadığı zamanlarda da kimi zaman ustalık kimi zaman kurnazlık kimi zaman da rakiplerinin hatalarıyla düşmen üretimi Cumhur İttifakı için yaşamsal önemde.
Örneği Bahçeli artık CHP-İYİ-HDP ittifakından açıkça söz etmeye başladı; Gelecek ve DEVA partilerini de o paranteze alıyor, Avrupa Birliğini de başka milliyetçi tabanın kulağını okşayacak kim varsa onları da. Saadet konusunda temkinli; Erdoğan’a manevra alanı bırakmak için.
Bütün bunlar Bahçeli’nin taktik envanterinde bir yere sahip.
Ama şu “çatlak yok” türünden “Ne yapıyorsak beraberiz” anlamına gelecek söylemde ısrarı bırakmasında kendi bakımından fayda olabilir. Bakarsınız doğru olduğunu sanan da çıkar."