Muratoğlu, "Aynısını İstanbul'da da söylemişti. 'O güzelim Boğaz'da 5-6-7 kat binalar… Niye? Kararlı bir duruş sergilenmediği için' demişti… Hata kimindi? Tabii ki benim! O yapmayın dedi, ben izin verdim. Diklenmeyeyim dedim, dik de duramadım! Kararlı olamadım. Her yere beton döktüğüm gibi bulduğum her alanı inşaat projeleriyle doldurdum. Sahil, mahil dinlemedim. Bir de kıyak olsun diye inşaat firmalarının vergi borçlarını sildim. Her şeyi ben mahvettim! Kusura bakmayın.
'Dikey mimariye karşıyım' dedi… İyimser açıdan bakınca, yani kafayı yan yatırınca dik görünmüyorlar. Gözlerini de kısarsan 30-40 katlı rezidanslar tren gibi görünüyorlar. Zira bir süre sonra insanın boynun ağrıyor. Sahi herkes dikey mimariye karşı çıkarken gizli gizli kuleleri kim nasıl dikti? İzni kim verdi?" düşüncesini dile getirdi.