Abone Ol

Mustafa Balbay: İfade Özgürlüğünü Tabuta Koyup Çivi Çakmak İstiyorlar!

Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay, iktidarın "dezenformasyonla mücadele" yasasına ilişkin olarak, "Basın İlan Kurumu tam bir basın infaz kurumu haline getiriliyor!" ifadelerini kullandı.

Mustafa Balbay: İfade Özgürlüğünü Tabuta Koyup Çivi Çakmak İstiyorlar!

Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay, iktidarın "dezenformasyonla mücadele" yasasına ilişkin olarak, "Basın kanunlarına öyle maddeler ekleniyor ki bunu 'sansür' sözcüğü ile tarif etmek olanaksız. Giderek daraltılmaya çalışılan ifade özgürlüğünü tabuta koyup son çiviyi de çakmak istiyorlar" yorumunu yaptı. 

Balbay, "yanıltıcı bilgi yayana hapis cezası" öngören maddeye vurgu yaparak şunları yazdı:


"Düzenleme ilk başta gazetecilerle ilgili gibi ama değil. 'Yanıltıcı bilgiyi' yaymak da suç. Diyelim ki bir kişi gerçek enflasyonu açıkladı. Onu sosyal medyada çoğaltmak da suç kapsamında. Bu sansürün sadece gazetecilere değil halka da  yönelik olduğunu gösteriyor. Oldu olacak haberi okuyanları saptayın, kimseyle paylaşmasa bile 'bilme suçu' üretin!

-Sarı basın kartı gazetecilerin kimliğini oluşturuyor. Bu kartın veriliş şekli yıllardır tartışılıyor. Her ne kadar üyeleri arasında gazeteciler olsa da bu kartı bir devlet kurumu vermemeli, meslek kurumu vermeli. Bunu düzeltmek yerine daha ağır hale getirdiler. Komisyon iki gazeteci, iki gazete patronu ve beş bürokrattan oluşacak.

-Basın İlan Kurumu (BİK) tam bir basın infaz kurumu haline getiriliyor. BİK, halen yazılı basına yönelik her türlü denetimi yapıyor. Haberin doğru ya da yanlış olduğuna karar verip ona göre mahkeme gibi hüküm veriyor. BİK’in yalan dediği habere gerçek mahkeme doğru dese bile BİK’in verdiği karar bozulmuyor.

-Bu uygulamayı internet sitelerine de getiriyorlar. İnternet sitelerinin basın organı olması kabul edilirken tuşlarına kelepçe takılıyor. Onlar da 'yanıltıcı yayın yapma' suçundan payını alıyor. İyi huylu sitelere BİK tarafından ilan verilmesi de ihmal edilmemiş!"