ABD-Huawei/ZTE ilişkileri 5 yıldır sancılı bir şekilde devam ediyor. ABD, Huawei ürünlerini yasaklarken diğer ülkelere de bu konuda baskı uyguluyor. T24'ten Füsun Nebil'in haberine göre TBMM'den bir heyet Çin'deki Huawei tesislerini ziyaret etti. Heyetin içinde eski Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile birlikte DEM Parti Şanlıurfa milletvekili Ömer Öcalanda yer alıyor. Varank ve Öcalan'ın da içerisinde bulunduğu grup Temmuz başında Çin'e gitti. Konuyla ilgili Nebil'in haberi şöyle:
Huawei, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu üyelerinden bir grup milletvekilini Çin'in Shenzen şehrindeki merkezine götürdüğünü açıkladı. Bu geziye baktığımızda, hem gidenlerin kimliğini hem Huawei'in ne yapmaya çalıştığını, bir yandan ABD'nin Huawei'e karşı uyguladığı yaptırımlar uzantısında Türkiye'ye de "askeri ilişkileri askıya alırız" tehdidi yapmış olmasını ve bu gezinin finansmanı konularını düşündük. Bunlara ait soruları hem TBMM'ye hem de Huawei'ye sorduk ama zor sorduk herhalde, cevap alamadık. Şimdi bu konulara yakından bakalım;
GİDEN TBMM YETKİLİLERİ ARASINDA TELEKOMÜNİKASYON İŞİNDEN ANLAYAN VAR MIYDI
Huawei’in bu gezisinin anlamını çözmeye çalışırken, Çin gezisine kimlerin götürüldüğüne ve mesleklerine baktık. Geziye, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu üyeleri davet edilmiş gözüküyor. Komisyonun adında "Bilgi ve Teknoloji" diye iki kelime var ama komisyona gelen kanun tasarılarına baktığımızda bilişim ve iletişim konularında pek bir şey yapmadıkları ortada. Sadece Faruk Gergerlioğlu'nun içi boş yapay zeka kanunu sayılabilir.
Bu komisyonun 27 üyesi var. Bunlardan 12 kişi Çin gezisine katılmış. Kimler gitmiş bakalım;
TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank (ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi mezunu, Indiana Üniversitesinde Bilgisayar Bilimlerinde yüksek lisans)
Başkanvekili (AKP Denizli milletvekili) Şahin Tin (Anadolu Üniversitesi İşletme mezunu)
(AKP Niğde Milletvekili) Dr. Cevahir Uzkurt (İktisadi ve İdari Bilimler Faültesinden, Uluslararası İşletmecilik mezunu)
(AKP Kars Milletvekili) Adem Çalkın (Kafkas Üniversitesi Muhasebe ve Vergi Uygulamaları mezunu)
(AKP Şırnak Milletvekili) Arslan Tatar (Şırnak Lisesi mezunu, çiftçi ve müteahhit)
(AKP Bartın Milletvekili) Yusuf Ziya Aldatmaz (9 Eylül Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler mezunu)
(AKP Gaziantep Milletvekili) Mehmet Eyüp Özkeçeci (Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım mezunu, sanayici)
(CHP Adana Milletvekili) Müzeyyen Şevkin (Çukurova Üniversitesi Jeoloji doktorası var)
(CHP İzmir Milletvekili) Ednan Arslan (Pamukkale Üniversitesi elektrik-elektronik mühendisliği mezunu)
(CHP Denizli Milletvekili) Şeref Arpacı (Uludağ Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler mezunu)
(DEP Şanlıurfa Milletvekili) Ömer Öcalan (Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu
(İyi Parti Çanakkale Milletvekili) Rıdvan Uz (Süleyman Demirel Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi İşletme mezunu, Ahmet Yesevi üniversitesinden işletme ekonomisi yüksek lisansı var).
Huawei bildiğiniz gibi, bilişim-telekomünikasyon alanında üretim yapan bir firma. Dolayısıyla teknoloji üssünü ziyaret edecek insanların telekomünikasyon işinden anlaması gerekir. Ya da en azından gidenlerin çoğunluğunun konuya yakın meslekleri olmalı. Aksi takdirde bu bir eğlence gezisinden öte bir fonksiyonu olmaz. Bu nedenle gidenlerin mesleklerine baktık; sadece bir tane elektronik mühendisi var. Gerisi işletmeci ve hatta lise mezunu olan bile var. Bu arada siyaset bilimi ve kamu yönetimi mezunu eski bakan da bilgisayarda yüksek lisans yapmış. (İyi fikirmiş, kamu yönetimi üzerine bilgisayar!)
MASRAFLARI KİM ÖDEDİ
Peki bu gezinin masraflarını acaba kim ödedi? Yani uçak biletleri, otel paraları, harcırahları (yolluk) kim tarafından ödendi? Ya da Huawei masrafları ödediyse, milletvekillerine yine de yolluk ödendi mi? Ayrıca gidenler yanlarında ayrıca danışmanlarını ya da eşlerini götürdüler mi? (Milletvekillerinin hakları)
Tabii ki bunları sorduk. TBMM'ye ve Huawei'ye bu gezi ile ilgili olarak sorduğumuz sorularda masraflar da vardı. Her iki taraf da cevap vermekten kaçındı. Hem Huawei hem de TBMM.
Kaçındılar çünkü aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. Vergi üzerine vergi getirilirken TBMM böyle bir seyahatin masraflarını öderse vatandaşa ayıp olmaz mı? Ödemez ve Huawei öderse o da meslekleri bile farklı olan milletvekilleri açısından başka bir garabet olmuyor mu?
THY sayfalarında bilet fiyatlarına baktık. Shenzen'e 1 kişi ekonomi sınıfında gidiş 45 bin TL, business class'da 115 bin TL gözüküyor. Malum milletvekillerinin ekonomi sınıfı biletleri, THY tarafından ücretsiz olarak business class oluyor. Bu durumda 90 bin TL x 12 = 1,1 milyon TL desek de THY 230 bin TL'ye satacağı biletlerden mahrum kalmış ise 230 bin TL x 12 kişi = 2,7 milyon TL maliyeti var demektir.
Milletvekili yollukları için bir rakam bulamadık. Ama bu gezinin toplam masrafının 5-6 milyon TL civarında olabileceğini tahmin ediyoruz.
HUAWEI NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR
Bir süredir Huawei’in Türkiye’deki bakanlıkları ziyaret ettiğini görüyoruz. Üstüne TBMM'deki milletvekilleri Çin gezisine götürülmüş. Yukarıda da yazdık, Huawei tarafından Çin’e götürüldüğü raporlanan milletvekillerinin tek özelliği var; TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu üyeleri olmaları. Ama aslında mesleki olarak yakınlık göremedik. Dolayısıyla bu gezinin hedefi nedir?
Gerçi diğer taraftan bakarsak, bu üyelerin de isminde teknoloji, bilişim vs olan bu komisyona nasıl seçildikleri bir başka soru. Çünkü mesleklere bakıldığında sanayi, enerji, bilgi teknolojileri, tabii kaynaklar yerine çoğunluğun bu komisyonun ancak "ticaret" tarafında söz sahibi olabileceklerini düşünüyoruz. Yani ülkemizin sanayisi, tabii kaynakları, enerjisi, bilgi teknolojileri bu arkadaşlara emanet ama meslekleri yeterli mi? Gerçi partilerin nasıl teknolojiden kopuk olduklarını daha önce yazmıştık.
Ama konumuza dönelim; Huawei konuya yakın olmayan bu milletvekillerini Çin'e seyahate götürmekle, Ankara'da bakanlıkları gezmekle aslında ABD’nin Türkiye’ye olmuş ya da olası baskısına karşı kendisine bir tutunacak bir dal yaratmaya çalışıyor gibi gözüküyor.
Çünkü ülkenin telekom altyapısında Huawei'in hakimiyeti var. Bugün telekomünikasyon alanındaki zavallı altyapımızın (yani bizi dünya 111’incisi yapan altyapının) yüzde 75'inde Huawei'ye ait ürünler mevcut. Sektörün uzmanları, Huawei'in bir yandan daha fazla yatırımı zorladığını ama asıl ABD'nin baskısına karşı Türkiye'de kalmaya çalıştığının altını çiziyorlar.
ABD AMBARGOSU, ALMANYA'NIN GEÇEN HAFTAKİ KARARI
2019 mayısında zamanın ABD Başkanı Donald Trump, bir başkanlık talimatı yayınlayarak, Çinli telekomünikasyon üreticileri olan Huawei ve ZTE'nin ABD'ye girişini, güvenlik gerekçesiyle yasakladı. Arkasından FCC, kırsal alandaki operatörlerin kullandıkları Huawei cihazları çıkarıp, yerine başka marka konulması için bir destek paketi açıkladı. (Huawei cihazlar daha ucuz olduğu için kırsal alandaki küçük operatörlerin tercihi idi).
Ama ABD bu kadarla kalmadı ve Avrupa'ya baskı için zamanın Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'yu yolladı. Öncesinde İngiltere'nin başbakanı Boris Johnson ve zamanın MI5 (Gizli Servis) Başkanı Huawei kullanacaklarını beyan ederken, Pompeo'nun gezisi üzerine geri adım attılar ve çekirdek networkten Huawei cihazların çıkarılacağını ilan ettiler.
Avrupa Birliği de aynı kararı aldı. Üyelerine Huawei cihazları 5G ağlarından çıkarmalarını tavsiye etti. Danimarka, İngiltere, İsveç, Estonya, Letonya ve Litvanya bıraktı ama Almanya yakın zamana kadar aldırmamıştı. Ancak geçen hafta onlar da geri adım attılar ve ZTE ile Huawei'i networklerinden çıkarma kararı aldılar.