Mehmet Y. Yılmaz t24'te yeralan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Bayramdan önce müteahhit sevindirmek, Erdoğan için belli ki emekli sevindirmekten daha önemli.
Türkiye'deki gayrimenkulleri yurtdışında pazarlamak için bir emlakçı dükkânı tuttunuz, dert etmeyin. Kirasını yılda 3 milyon 600 bin liraya kadar TC Hazinesi ödeyecek.
Daireleri satmak için reklam da yapın, parayı kafaya takmayın. TC Hazinesi, bu iş için müteahhit ve emlakçılara yılda 1 milyon 800 bin lira ödeyecek.
Üç beş müteahhit ve emlakçı toplanıp, yabancı bir ülkeye emlak pazarlamaya giderseniz, çaylar da şirketten! Uçak biletiniz, 10 güne kadar otel harcamalarınız, havaalanı – otel arası transferlerinin de 1 milyon liraya kadar kısmı bizden.
Bu arada "kur korumalı mevduat" dümeni altında Hazine kaynaklarının belli bir kesime transferi de tam gaz gidiyor.
Rakamın 25 milyar dolara ulaştığını geçen gün Uğur Gürses'in T24'teki yazısında okudum.
Kur korumalı mevduattan yararlanacakların 1 milyon kişi civarında olduğunu da belirteyim.
Yani TC Hazinesi, emeklilerden sakındığı parayı, 1 milyon kişinin cebine transfer edecek.
Bitmedi.
Faizsiz ev, otomobil alacağım derken "sakallı dolandırıcılara" para kaptıranların zararlarını da TMSF eliyle ödeyeceğiz.
Bu durumda 49 bin kişi varmış ve paralarını Müslüman dolandırıcılara kaptırdıkları için kuşkusuz ki emeklilerden daha önemli ve değerli görülüyorlar.
Bakan Nurettin Nebati de kesenin ağzını açmış ama kese bizim kesemiz.
Açılan keseden yağacak paraları yutacak olanlar da yandaş iş adamları.
TC Hazinesi, bu yolla 150 milyar lirayı yüzde 9 faiz ile dağıtacak.
2 yıl ödemesiz!
Bakan Nebati "ucuz kredi veriyoruz, çok ucuz. Enflasyonun altında bir kere, çok altında. İşler iyi elhamdülillah" diye mutluluktan uçuyor.
AKP'ye yakın olmayın da görün bakalım, bu kredilerden bir kuruş alabiliyor musunuz?
Bitmedi, TC Hazinesi bonkördür, çünkü Erdoğan'a göre veren el, alan elden üstün!
Bu kez paramızı kaptıracağımız yer Katarlı BeIN.
BeIN, Türkiye Süper Ligi maçlarını yayınlayabilsin diye yılda 500 milyon lirayı da onlara toka edeceğiz.
İdlib'de her gün 77 bin kişiye iftar ve sahur yemeği vermenin ayrıca günde 30 bin bedava ekmek dağıtmanın dayanılmaz mutluluğunu da buna ekleyin.
Devletimiz maşallah çok bonkör.
Ama sadece müteahhide, AKP'li iş adamlarına, sakallı dolandırıcılara "Müslümandır" diyerek paralarını kaptıranlara, Katarlılara, İdliblilere.
Sıra emekliye, memura, işçiye gelince akıllarına Hazine'ye binecek yük geliyor!
Sanki bol keseden dağıttıkları bu paraları babalarının evinden getirmişler, onlar dağıtılırken Hazine'ye yük binmiyor.
Emeklileri belli bir yaşa geldiklerinde zehirleyerek itlaf etmeyi neden düşünmüyorlar, bilmiyorum..