Abone Ol

Nagehan Alçı: Bizim görevimiz askere moral vermek değil

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin'e yönelik gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekâtı'na destek vermek amacıyla düzenlenen 'moral destek organizasyonu'na tepki gösterenleri eleştirdi.

Nagehan Alçı: Bizim görevimiz askere moral vermek değil

Gazetecilerin pazar günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ziyareti için Hatay'a gittiğini hatırlatan Alçı, "Bu ülkede her şey birbirine karışmış durumda" diyerek, "Sanatçılar askerlere moral verdiler, onları görmek motivasyon kaynağı oldu, ancak bizim hem böyle bir şapkamız hem de amacımız yok, olamaz" ifadesini kullandı.

Alçı, eleştirilere karşılık olarak, "Sırf Erdoğan düşmanlığı yüzünden o günkü moral ziyaretine bile laf edenlerin meselesi vatan değil, bunların tek derdi 27 Mayıs rejiminin geri gelmesi" yorumunda bulundu.

Bu sırada bir askerin selfie çekmesini eleştirenlere de tepki gösteren Alçı, "Zaten bir saat sonra eski hayatına geri dönecek, yine nöbet tutacak, operasyona gidecek, canla başla vatanı savunacak. Onun o mutluluğunu çok görmeyi, askeri suçlamayı hangi vicdanla kendinizde hak görüyorsunuz?" dedi.

Nagehan Alçı'nın, "Siz faşistler bize vatanseverlik öğretemezsiniz!" başlığıyla (4 Nisan 2018) yayımlanan yazısı şöyle:

Bu vatanın sadece kendilerine ait olduğunu düşünen ulusalcı faşistler Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen Afrin’e moral destek organizasyonuna kin kusuyorlar. Yok efendim, Kürtçe “Megri megri” şarkısını söyleyen İbrahim Tatlıses nasıl asker türküsü “Yaylalar yaylalar”ı okurmuş? Bunu demek bile apaçık bir ırkçılık. Bu, Kürt yurttaşlarımıza düşmanlıktan başka bir şey değil.

Bir de kahramanca Afrin’de savaşan bir asker selfie çekti diye ağır hakaretler ediyorlar. Genelkurmay Başkanı’nın yanında öyle şey olur muymuş? Bu disiplinsizlikmiş! Yahu hayatı boyunca unutamayacağı bir anı paylaşıyor o asker. Mutlu oluyor, o kareyi belki ömrünün sonuna kadar saklayacak, torunlarına gösterecek. Zaten bir saat sonra eski hayatına geri dönecek, yine nöbet tutacak, operasyona gidecek, canla başla vatanı savunacak. Onun o mutluluğunu çok görmeyi, askeri suçlamayı hangi vicdanla kendinizde hak görüyorsunuz?

Bunları söyleyenler sadece masa başında vatan kurtarmayı bilirler. O asker gibi gerçek kahramanları da küçümserler.

Gri propagandacılar

Benimle ilgili de gerçek ile kendi kurgularını karıştırarak tıpkı “olmayan yalı” olayındaki gibi gri propaganda yapıyorlar. 17-25 Aralık darbe teşebbüsüne karşı biz FETÖ ile savaşırken aynısını Fethullahçı darbeciler yapardı, şimdi de ulusalcı darbeciler yapıyor. Zaten bu darbecilerin hepsinin zihniyeti özünde aynı. Rol modelleri merhum Adnan Menderes’in altın dolu çantalarla beraber yurtdışına kaçarken yakalandığı uydurmasını, utanmadan yayan 27 Mayıs darbecileri.

Darbelerle ve askeri vesayetle mücadele ettik diye bizi ordu düşmanlığıyla itham etmeye kalkıyorlar. Haddinizi bilin! Bizim için Afrin Harekâtı’nı ya da Kıbrıs Harekâtı’nı desteklemek nasıl vatanseverlikse, darbecilerle mücadele etmek de o kadar vatanseverlik. Siz faşistler bize vatanseverlik öğretemezsiniz!

Kıbrıs Harekâtı'nda moral konseri

Kayınpederim Seyhun Kütahyalı, Kıbrıs’ta EOKA terörüyle göğüs göğüse çarpışmış şeref madalyalı bir Kıbrıs gazisi. 39. Tümen 50. Piyade Alayı Topçu Taburu’nda görevli asteğmen olarak cephe hattında vatanımız için savaşmış ve yaralanmış bir asker. 50. Piyade Alayı, şehit İbrahim Karaoğlanoğlu’nun komutasındaki o efsane alaydı. Pazar günü hudut karakolundaki güzel organizasyonu kötüleyenler için kayınpederim şöyle bir mesaj attı bana: “1974’te Muazzez Türüng ve Hülya Sözer geldi, konser verdi. Mehmetçik moral buldu. Cephede olmayan bunu bilemez.”

Sırf Erdoğan düşmanlığı yüzünden o günkü moral ziyaretine bile laf edenlerin meselesi vatan değil, bunların tek derdi 27 Mayıs rejiminin geri gelmesi.

Çok şükür Türkiye askeri vesayet ve darbeler dönemini aştı ama bu darbeci ve faşizan kafalar hâlâ yerli yerinde duruyor ve toplumsal ortamı zehirlemeye devam ediyorlar...

***

Gazetecinin görevi moral vermek değildir

Bu ülkede her şey birbirine karışmış durumda. Biz gazeteciler pazar günü Cumhurbaşkanı’nın ziyaretini takip etmek için Hatay’a gittik. Gazeteci izler ve aktarır.

Sanatçılar askerlere moral verdiler, onları görmek motivasyon kaynağı oldu, ancak bizim hem böyle bir şapkamız hem de amacımız yok, olamaz. Nasıl ki Cumhurbaşkanı’nın yurtdışı gezilerinde gidilen ülkelerin liderlerini etkilemek ya da uluslararası toplantılarda görev almak değil gezilerdeki gelişmeleri ve Cumhurbaşkanı ile yaptığımız röportajı aktarmak için bulunuyorsak, pazar günü de Hatay’da o programı anlatmak için vardık...

Birileri bana saldırmak amacıyla maksatlı bir şekilde yalanlarla süsleyerek benim oradaki askerlere moral verip veremeyeceğimi tartışırken öncelikle kafalarındaki patolojiyi sorgulasalar çok daha doğru olacak...