Alçı, “Kadına karşı şiddeti protesto eden kadınlara şiddet! Yazıklar olsun…” başlıklı bugünkü yazısında, şunları kaydetti:
"Ah talihsiz ülkem… Ah ülkemin talihsiz kadınları… Onlardan biri olan tatlı Elam öyle savunmasız kollarımdayken dün yaşananlar bana çok dokundu. İki kız çocuğu annesi olarak kadınlara İstiklal’de reva görülen muamele beni çok acıttı.
Bu köşede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararı alındığında bu kararın yanlışlığını haykırdım, ekranlarda sözleşmenin kaldırılmasını isteyenlerle çok kavga ettim. Maalesef kadına karşı şiddeti bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılık türü olarak tanımlayan bağlayıcı nitelikteki ilk uluslararası düzenleme olan İstanbul Sözleşmesi tamamen yanlış bir propagandaya kurban edildi.
Bu topraklarda kaleme alınan, ilk imzacı ülke olma gururunu hep birlikte yıllarca yaşadığımız anlaşma 'LGBT olmayı özendirecek' gibi tamamen hayali ve saçma ithamlarla biz kadınların elinden alındı. Bu gurura tezat şimdi olanlara bakıyorum da… Büyük bir üzüntü içindeyim... Nasıl düşüldü bu tuzağa? Sözleşmeden çekilmeyi protesto etmek için toplanan binlerce kadına şiddetli bir müdahalede bulunma noktasına nasıl geldik?"
“Kadına karşı şiddete dikkat çekmek isteyen kadınlara şiddet uygulamak nasıl izah edilebilir?” diyerek sitem eden Alçı, “Zaten sözleşmeden çekilme kararı alınmış… Zaten Türkiye’nin kadınları en önemli kazanımlarından birini kaybetmiş… Zaten kadınların şiddete karşı ellerindeki en mühim silahtan vazgeçilmiş… Bırakın bari bu çaresizliğe karşı gönüllerince demokratik protestolarını yapabilsinler… Yazık… Çok yazık…” ifadelerini kullandı.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.