Habertürk yazarı Nagehan Alçı, geçen günlerde yapılan kabine değişikliğiyle Başbakan Yardımcılığı'ndan Milli Savunma Bakanlığı'na kaydırılan Nurettin Canikli'yle ilgili olarak "Özelleştirme muhalifliği kadar piyasa muhalifliği sebebiyle iş dünyasına hep mesafeli ve soğuk davrandı Canikli. Müteşebbisler üstünde bürokratik teftişin adeta Demokles’in kılıcı gibi olması gerektiğine inandı. O yüzden iş dünyası ile arası hiç iyi olmadı" görüşünü dile getirdi.
Nagehan Alçı'nın "Nurettin Canikli neden ekonomiden uzaklaştırıldı?" başlığıyla yayımlanan (21 Temmuz 2017) yazısı şöyle:
Yeni kabinede en çok dikkatimi çeken nokta, Nurettin Canikli’nin ekonomide çok etkin olan Başbakan Yardımcılığı makamının değişmesi ve bambaşka bir pozisyona, Milli Savunma Bakanlığı görevine getirilmesi oldu.
Canikli, iktisadi doktrin olarak piyasacı değil, devletçi bir bakış açısına sahip. Serbest rekabete dayalı piyasa ekonomisine inanmadığını defalarca söylemiş bir politikacı ve eski Maliye bürokratı. Devletin planlamasına dayalı kumanda ekonomisine inanır. Piyasa olgusuna güvenmez. Özel şirketleri Ankara’daki bürokratların yönlendirmesi gerektiğini düşünür.
Canikli’ye göre devlet ekonomik hayatta büyük yer kaplamalı ve daha etkin olmalıdır. Büyük devlet şirketleri ve özel sektörün yanında KİT’ler olmalıdır. Bu devlet varlıklarını finanse etmek için vergilerin yüksek olması gerektiğine inanır. Mesela TMSF’nin elinde şu son olaylardan sonra binlerce şirket birikti. Bu şirketlerin özelleştirilmesine şiddetle karşı çıkan hep Canikli oldu. Bakkal işletmeciliğinden mobilyacılığa kadar her şirketi devletin daha iyi yöneteceğine inandı Canikli. Bürokrasi deneyimi güçlü olduğu için ve “mevzuat hazretlerini” çok iyi bildiği için de bir şekilde hükümet içindeki özelleştirme taraftarlarını “ikna” etmeyi başardı ve bugüne kadar o TMSF şirketleri devlette kaldı.
İş dünyası ile mesafe
Özelleştirme muhalifliği kadar piyasa muhalifliği sebebiyle iş dünyasına hep mesafeli ve soğuk davrandı Canikli. Müteşebbisler üstünde bürokratik teftişin adeta Demokles’in kılıcı gibi olması gerektiğine inandı. O yüzden iş dünyası ile arası hiç iyi olmadı. Hem Gümrük ve Ticaret Bakanı iken hem Başbakan Yardımcısı iken işadamları ve Canikli arasında hep gerilim vardı. Öte yandan Ankara bürokrasisi ve memurlar sınıfı ise piyasanın tam aksine kendileri gibi bürokrat zihniyetine sahip olduğu için onu sevdi.
İşte bu sebeple Canikli’nin ekonomi yönetiminden uzaklaştırılması Türkiye için çok kritik bir olay. Dikkat ederseniz Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemlerde devrimci açıklamalarını sıklaştırdı. Memurlara büyük imtiyaz veren 657 tabusunun yıkılması gerektiğini üst üste her konuşmasında tekrarlamaya başladı. Özel sektör çalışanları için ne mevzuat varsa devlet çalışanları için de aynı mevzuat olması gerektiğini söylüyor ve devlet ile özel sektör ayrımını ortadan kaldıracak tek bir personel yasasını savunuyor. Canikli’nin ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcılığı görevine tam da bu açıklamaların geldiği bir dönemde son verildi...