Alçı, "Salıdan beri ortalıkta bir ses kaydı dolanıyor. 'Ben Deniz Nisa’nın annesi' diye başlayan ve “Bir müşterim geldi, kendisi … hastanesinde hemşire” diye devam eden (Hastaneyi o söylüyor ben sansürledim) bu ses kaydı hakkında buradan suç duyurusunda bulunuyorum! Konuşan kişi büyük bir sorumsuzlukla ya da belli bir niyet çerçevesinde halkı galeyana getirmek, korku salmak, marketleri yağmalatmak için birbirinden ürkütücü senaryoları art arda sanki çok kesin bilgilerle konuşuyormuş havasında sıralıyor. Bu kaydın yaratmak istediği kargaşaya su taşımamak için içeriği yazmıyorum." düşüncesini dile getirdi.
Alçı, "Bu ses kaydı bana çok çeşitli yerlerden ulaştı, birçok okulda veli gruplarında paylaşılıyor. Dünden beri markette pirinç, makarna gibi kuru gıda bulamadıysanız emin olun bu kaydın payı büyük… Yetkili makamlara da sordum, insanları paniğe sevk etmek, galeyana getirmek, spekülasyonlarla ortalığı karıştırmak ifade özgürlüğü olarak asla kabul edilemez. Bu kişi derhal bulunmalı ve olay çok yönlü soruşturulmalı." görüşünü savundu.
Alçı, "Yalnız o değil… Dün bir bilgisayar programı ile bir televizyon görüntüsünü değiştirip altına bir okulun ismini yazmışlar, güya okulda Korona vakası var ve karantinaya alınıyor gibi bir fake haberi yayıyorlar. Elbette o okulda çocuğu olan anne babalar büyük panik yaşadı. İsmi yine koruma amaçlı vermiyorum ancak bu videoyu hazırlayanların da tespit edilip, yargının önüne çıkarılması şart! Bu iş şaka değil sevgili okurlar… Ortalıkta mevcut paniği kargaşaya çevirip para kazanmak isteyen ya da kaos çıkarmayı hedefleyen karanlık birtakım kişiler var. Emniyetin ve savcılığın bu kişilerle ilgili derhal harekete geçmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.