Alçı, Yeni Şafak yazarı Yasin Aktay'ın dün kaleme aldığı yazısındaki, "En ufak bir şikayette veya aile içi ihtilafta kadının beyanı hakimin de kararı haline geldiği için hemen uzaklaştırma kararı verilmeye başlandı. Bu yönde alınan kararlar o kadar yaygınlık kazandı ki şu anda Türkiye’de evden uzaklaştırılmış koca meselesi dünyada başka hiçbir ülke ile karşılaştırılmayacak kadar arttı. Sadece bu bile ciddi bir toplumsal sorun haline gelmiş bulunuyor" sözlerini hatırlatarak, şöyle yazdı:
"İşte günlerdir, haftalardır ‘LGBT’yi meşrulaştırıyor’ lafı bir paravandır, esas mesele kadınların kazanımlar geri almak, kadının beyanı esastır ilkesinden geri adım attırmak, diye boşuna yırtınmadığımızın açık kanıtı."
"Bu sözleşmeye karşı çıkan erkek lobilerinin tek derdi var: İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için hayata geçirilen 6284 sayılı kanundaki ‘Kadının beyanı esastır’ prensibinden geri adım attırmak" diyen Alçı, devamında şunları kaydetti:
İşte günlerdir, haftalardır ‘LGBT’yi meşrulaştırıyor’ lafı bir paravandır, esas mesele kadınların kazanımlar geri almak, kadının beyanı esastır ilkesinden geri adım attırmak, diye boşuna yırtınmadığımızın açık kanıtı.
Beni ve benim gibi bu tartışmanın ardındaki gerçek niyeti anlatmaya çalışanların söylediğini dürüstçe ifade ettiği için çok teşekkürler Yasin Aktay! Burada da açıkça görülüyor: İstanbul Sözleşmesi’ne itirazın esas sebebi kadının beyanı esastır ilkesini yok etmek. Bu oyuna gelmeyelim!
Yazının devamı için TIKLAYIN