Operasyonun 15 Temmuz vahşetini yapan FETÖ gerçeğinin üstünü örtmek için yapıldığını belirten Alçı "FETÖ diye bir örgüt yoktur. Bu uydurma gerekçeyle her muhalif tutuklanacak” propagandası yapıldığını yazdı.
Alçı’nın “Bıçağın iki yüzüyle adalet meselesi” başlıklı yazısının o bölümü…
“Ergenekon ve Balyoz davalarında yaşanan sürecin bir benzerinin gerçek ve emsalsiz bir terör şebekesi olan Fetullahçı terör örgütüne dair davalarda da tekrarlanma ihtimali beni çok rahatsız ediyor. O yüzden, FETÖ ile ilgilenen tüm savcıların ve hâkimlerin çok özenli ve dikkatli olması lazım. Bize yargısal aktivistler değil, gerçek hukukçular lazım! Bu ülkenin gerçek hukukçu savcı ve hâkimlere ihtiyacı var” demiştim.
“FETÖ dava süreçlerinin temelsiz iddianameler ve alakasız kişiler için tutukluluğun rutin hale geldiği uygulamalarla ilerlemesi FETÖ'nün ekmeğine yağ sürmekten başka işe yaramıyor. Mesela Fetullah Gülen bir süredir özellikle Cumhuriyet gazetesi davasını, oradaki tutuklamaları ve davalardaki diğer tutarsızlıkları yurt dışında sürekli örgütü lehine, Türkiye aleyhine propaganda amaçlı kullanıyor” diye ifade etmiştim ki…
Birkaç gün önce Sözcü gazetesine FETÖ gerekçesiyle operasyon geldi ve gözaltı kararları çıktı. Çok çok yazık! Yine gerçek anlamıyla, büyük harfle HUKUK ve ADALET değil, yargısal aktivizm galip geldi. Maalesef bu operasyon da Fetullah Gülen'in ekmeğine yağ sürmekten başka hiçbir işe yaramayacak. Gülen, kendi yönettiği korkunç suç örgütünü kamufle etmek için Türkiye'de yaşanan her abukluğu büyütmeyi çok iyi beceriyor. 15 Temmuz vahşetini yapan FETÖ gerçeğinin üstünü örtmek amacıyla “FETÖ diye bir örgüt yoktur. Bu uydurma gerekçeyle her muhalif tutuklanacak” propagandasını sürekli yapıyor. Kemalistlerin en sevdiği gazete olan Sözcü'ye operasyon Gülen'e tam istediği gri propaganda imkânını sunuyor.
Dileğim, sağduyunun galip gelmesi ve yargının bu yanlış işten dönmesi. Hâkimlerimiz gösterecekleri hukuk performansıyla “Türkiye'de hâkimler var” dedirtmeli…