Veryansın TV yazarı Nihat Genç, "Haluk Bilginer’in ödülüne inanmam" başıklı yazısında çarpıcı ifadeler kullandı.
Nihat Genç, "Haluk Bilginer’in ödülüne inanmam, saygı duymam, ciddiye almam, çünkü Haluk Bilginer’in on yıllarca çalıştığı projeleri biliyoruz, bu ödülün arkasında mutlaka bir cinlik ararım" ifadeleriyle başladığı yazısında verilen ödüle tepki gösterdi.
Enes Kanter de NBA’da oynadığına göre, Hakan Şükür de en çok gol atandı, Haluk Bilginer de iyi oyuncudur, ama hepsi bugün bizim için ruh dengeleri bozuk, cansız renksiz birer moloz yığını, akılları başında insanlar değildir.
FETÖ’cü Ezel dizisini bir kaç yıl önce deşifre ettik, dizinin bir çok bölümünde FETÖ sembollerini fotoğraflarıyla gösterdik, Ramiz Dayı (Tuncel Kurtiz’in) ağzıyla haşhaşi planları ve tehditleri savurduklarını tek tek gösterdik, hakkımızda davalar açıldı, ne oldu, belgeler ortada, davalar açıldığı gibi kapandı.
Ardından aynı yapım şirketinin Çarpışma dizisindeki şifreleri söyledik, gösterdik, davalar açıldı ayağa kalktılar, ne oldu, belgeler ortada, davalar açıldığı gibi kapandı, ve hatta Çarpışma dizisini bitirme kararı almak zorunda kaldılar.
Haluk Bilginer FETÖ’cü Ezel dizisinde oynadığı için bu milletten özür mü diledi?
15 Temmuz FETÖ-CIA Türkiye’yi işgal girişiminde hepsi faş oldu ve sonra sustular!
Yüzbinlerce insan sorgulandı tutuklandı. Ezel dizisini çekenler oynayanların başına bir şey mi geldi, hayır! Savcılar çıkıp bu dizinizdeki FETÖ heykelleri ne oluyor, neden bu heykelleri filme koydunuz mu dedi, bu şifreli mesajlar kimeydi, ne içindi mi dedi, hayır!
Diziyi çekenler oynayanlar bir melek gibi ölümsüz günahsız güle oynaya yollarına devam ediyor!
Ezel dizisinde şifreler gizli mesajlar tehditler imalı görsellerle komplo kumpas algısı yaratanlar bugün yargılanıyor mu?
Hayır!
Haluk Bilginer çıkıp FETÖ gibi gizli bir gücün dizisinde neden oynadığını açıklıyor mu, bir özür diliyor mu, yanlış yerlerde bulunduk diyor mu? Hayır.
Bir sanatçı olarak Türk Ordusu tasfiye edilirken ordusuna milletine sahip çıkacağına tam tersi o karanlık operasyon yıllarında ‘bunlar Atatürk’e tapıyor’ laflarıyla kimlere güç destek vermiş oldular ve bugün o laflardan utanç duyuyor mu? Hayır!
Bunları kim teşhir etti? Nihat Genç. Bu şifreleri teşhir ettiğimiz için büyük medyanın yazarları kime şizofren deli diye yazılar yazdı? Nihat Genç’e. Dava açtılar mı, açtılar! Kim kaybetti, açanlar!
Tekrar edelim, peki, savcılar, ‘Yahu bu dizide FETÖ heykelleri var, Atatürk makyajı yapılıp Atatürk’ün kafasına sıkılıyor, bu dizide haşhaşi tehdit mesajları var, bu sahneler FETÖ’cülükleri için birer delil ve suç unsuru değil mi’ dedi mi?
Hayır!
2010’lu yılları bir daha hatırlayın, FETÖ’nün medyayı orduyu hukuku ele geçirdiği kendini haşa Allah görüp kendini mesih ilan ettiği yıllar.
Bu CIA operasyonuna o uzun yıllarda sanatçılar akademiler yazarlar iş adamları, neden karşı duramadı!
Bir daha soralım, sanatçılar akademiler işadamları yazarlar o operasyon yıllarında FETÖ’ye karşı mı durdular yoksa yüzde doksandokuzu FETÖ’yle işbirliğine mi girdiler!
İşbirliğine girdiler, çünkü ‘güç’ FETÖ’deydi.
Bugün oyuncusu kalkıp, kardeşim, ‘ben profesyonelim, paramı alırım oyunumu oynarım’ der, bir şey de diyemeyiz. İş adamı kalkar, ‘kardeşim paramı alırım ticaretini yapar şirket ortaklığı kurarım’ der, bir şey diyemeyiz.
Evet, diyemeyiz ve ama kimse bir şey diyemediği için Türkiye FETÖ işgaliyle operasyon fırtınalarının ortasında kayboldu mahvoldu yok olup tarihe karışıyor CIA’nın eline geçiyordu.
Peki Türkiye’de yer yerinden oynarken FETÖ’nün yapımları şirketleri şeytanları durur mu?
Durmaz!
Kendilerini takdir ettirecek aklayacak masumlaştıracak bir numara bir dümen bir delik mutlaka bulurlar!
Geçmişten ellerine yüzlerine bulaşmış şeytani imajı bir şekilde silmenin yıkamanın yolunu mutlaka bulurlar!
İstediğiniz kadar ödül alın, Türk Milleti, işgal edildiği yıllarda, sanatçısını akademisyeni iş adamlarını yazarlarını çok aradı, çok.
FETÖ’cü yayınların medyanın dizilerin şirketlerin yapımların ya içinde ya yanında durarak bu CIA projesine sevimlilik haklılık meşruiyet kazandırdılar. Eh pek tabii, oyunculuk ve yazarlık paralarını da aldılar!
Dün, Veryansın TV, Haluk Bilginer, Atatürk’ü öldürmenin ödülünü mü alıyor diye manşet attı! Bu manşet bir anlamıyla doğru bir anlamıyla yanlış.
Birilerine itaat eden insanların bağımsız insanları öldürmeye güçleri yetmez!
Ve ama cinayete teşebbüslerini gördük, artık onları, nedamet getirmeden tövbeler etmeden itirafta bulunmadan özür dilemeden, hiç bir ödülün gücü paklayamaz!