Norveçli kadının bu görüntüleri sosyal medyada olay yarattı.
Peki kadının at gibi koşması evrim sonucu ortaya çıkan bir özellik miydi?
Bu sorunun cevabını Evrim Ağacı Sitesi bakın nasıl veriyor?
Bu evrimsel süreçte kazanılmış veya evrimle ilgili olan bir değişim değil; hatta atlara olan sevgiyle ilgili bile ilgili değil!
Kirstine, köpeklere olan ilgisinden ötürü, köpeklerin engeller üzerinden atlamasını taklit edecek şekilde 4 yaşından beri kendini eğittiğini söylüyor.
Yani bu kazanılmış bir yetenekten ibarettir; evrimsel bir değişim değildir.
İşte o video...
Böyle bir yeteneğin evrimle ilgili olması, evrimin tanımı gereği zaten mümkün değil; çünkü hiçbir tekil birey evrimleşmez! Evrimleşen her zaman popülasyonlardır. Dolayısıyla bir insanın kendi ömrü içinde evrimsel bir değişim yaşaması imkansızdır.
Bireylerin kendi ömürleri içinde yaşadıkları değişimler, gelişim biyolojisi kapsamında değerlendirilmektedir; evrim biyolojisi kapsamında değil. Yani burada olan öğrenmedir, bir hobidir; evrim değil.
Yani Kirstine'in yeteneğinin binalar arasında incecik bir ip üzerinde yürüme becerisinden ya da el çabukluğu veya bisiklete binme gibi bir yeteneği öğrenmekten hiçbir farkı yoktur. Ancak yetenek son derece etkileyici olduğu için insanlar Kirstine'e Almanca "pferdmadchen", yani at kadın demektedirler.
Ancak bu yetenek Kirstine'e özgü değildir ve aşağıdaki videoda 10 yaşındaki Anna Salander'in de benzer bir yeteneği öğrendiği görülebilir:
İşte o video...
Bir televizyon programında benzer bir diğer yetenek görülebilir:
Bu davranışı görenlerin aklına ilk olarak Üner Tan Sendromu da gelebilir. Ancak Kirstine'de bu sendrom bulunmamaktadır; dahası, Üner Tan Sendromu'nun da evrimle herhangi bir alakası yoktur.
Dolayısıyla, böyle bir kadının var olduğu doğru olsa da, bunun evrimsel herhangi bir anlamı yoktur ve herhangi bir diğer yetenekten farklı bir altyapıya sahip değildir.