İktidar destekçisi çizgisiyle bilinen NTV, dokuz yazar ve yöneticisi tutuklanan Cumhuriyet’e ilişkin iddialarda bulunan Nagehan Alçı’ya yanıt vermek isteyen gazetenin avukatı Tora Pekin’i yayına bağlamadı.NTV, yayına katılma imkanı vermeyince, Pekin yayına bağlanabilseydi Alçı’ya vereceği yanıtı ‘madde madde’ açıkladı.
Dün akşam Ahmet Arpat’ın sunduğu, Nagehan Alçı, Mehmet Tezkan ve İsmet Berkan’ın konuk olarak konuştuğu programa bağlanmak istediğini belirten Pekin, şunları kaydetti: “5 Kasım akşamı bir arkadaşımın uyarısı üzerine NTV’yi açtım ve Ahmet Arpat’ın sunduğu programda Nagehan Alçı, Mehmet Tezkan ve İsmet Berkan’ın, Cumhuriyet gazetesi soruşturmasıyla ilgili konuştuklarını gördüm. Kısaca izlemem ne olduğunu anlamama yetti. NTV’de çalıştığını bildiğim gazeteci Erdoğan Durna’yı aradım, programa katılma isteğimi derhal ilgili kişilere iletmesini, isteğimin kabul edilmemesi halinde konuyu kamuoyuna duyuracağımı olabilecek en net şekilde açıkladım, o da gerekli yerleri arayacağını söyledi (saat 22.24).
NTV’den hiçbir geri dönüş almadığını kaydeden Pekin, “Ne konuşulduğunu 10 yıldır bildiğim için TV’nin sesini kısıp bekledim, telefonum meşgul çalmasın diye de kullanmadım. Hiç kimse aramadı. Bu durum bilinsin. Dokuz (rakamla, 9) arkadaşımızı tutukladılar. Cumhuriyet gazetesini susturmak istiyorlar. Bunun zeminini de böyle programlarla, medya aracılığıyla yapıyorlar” dedi.
‘Söylediklerine cevap vermeyi zül sayarım’
“‘Masumiyet karinesi ilkesi’ne bir nebze saygı duyup telefonla programa bağlasalardı şunları söyleyecektim” diyen Pekin, Nagehan Alçı’ya şu yanıtı verdi: “Nagehan Alçı, dün Ergenekon, OdaTV ve diğer siyasi kumpas dosyalarında yürüttüğü faaliyetini, bugün aynen Cumhuriyet davasında yürütüyor. Bu hanımı ciddiye almak, bu hanımla programa çıkmak söz konusu bile olamaz. Dün, Ali Fuat Yılmazer gibi bugün terör örgütü üyesi sanığı emniyetçilerce kullanılıyor ve o programlarda iftira atıyordu. Bugün Yılmazer tutuklu; Alçı başka odaklardan aldığı yalan yanlış bilgilerle, yine algı üretmeye, ortalığı bulandırmaya çalışıyor. Söylediklerine cevap vermeyi zül sayarım. Tezkan ve Berkan da böyle yapmalı, bu kişiyi ve yapmaya çalıştığını meşrulaştırmamalıydı (diyecektim, dedirtmediler).”
250 TL, 250 bin TL oluvermiş!
Soruşturma dosyasındaki suçlamaların yöntem olarak Ergenekon, Balyoz, OdaTV, KCK, ÇHD ve Askeri Casusluk gibi davalarla birebir aynı olduğunu kaydeden Pekin, dosyada Cumhuriyet’in gözaltına alınan yazarlarına yöneltilen suçlamalara ilişkin de örnekler verdi.
Pekin, ilk suçlamayı şöyle anlattı: “İlk örnek: Aydın Engin’e ve diğer arkadaşlarımıza sordular: Ahmet Faik İnsel isimli PKK ile ilişkili şahıs, Aydın Engin’e 250 bin TL’lik havale göndermiştir, aşağıda dökümü vardır, bu nedir dediler. Döküm falan göstermediler. Aydın Engin, ‘O arkadaşım, yazar Ahmet İnsel’dir. İkimiz de o kadar parayı bir arada görmemişizdir. Bu olsa olsa Ahmet’in bana, Hrant Dink için hazırladığımız internet sitesinin masrafı olarak gönderdiği 250 TL’dir’, dedi. Bu dosya, 250.-TL’nin 250.000.-TL yapıldığı, olduğu bile şüpheli yasadışı fişleme işlemleriyle insanların yaftalandığı bir dosyadır.”
Hürriyet, Star, Sabah, Yeni Şafak mislini almış
Gazetenin Gülen Cemaati’yle ilişkili olduğu iddiaları kapsamında, bir yatak markasından gelen reklam parasının da ‘FETÖ/PDY’den gelmiş gibi sunulduğunu söyleyen Pekin, şöyle devam etti: “İkinci örnek: 40-50 bin TL’lik bir havale sordular. Bu FETÖ/PDY Terör Örgütü ile bağlantılı bir şirketten gelmiş, dediler. Derhal inceledik, öğrendik ve cevap verdik. ‘Bir yatak markasının ve diğer ürünlerinin reklam parasıdır, yedi (rakamla, 7) ilan için alınmıştır’ dedik. Ama, dedik, ‘O zaman dilimi içinde, aynı markanın Hürriyet 70, Sabah 86, Star 32, Yeni Şafak 53 ilanını almıştır. Beş gazeteye verilen toplam ilanın yüzde 97’sini diğerleri almış, biz yüzde üçünü aldığımız için şu anda buradayız’ dedik. Dinletemedik.”
‘Dosya doğmadan ölmüştür’
Dosyanın tamamının bu ve buna benzer iddialarla dolu olduğunu, ‘saçma sapan, siyasal hezeyanlardan ve kimi zaman düpedüz üretilmiş sahte belgelerden oluştuğu’nu aktaran Pekin, sözü davanın ‘FETÖ/PDY’ üyeliğinden yargılanan savcısı Murat İnam’a getirdi.
Pekin şunları söyledi: “Bu dosyanın savcısı Murat İnam, Ankara 16. Ceza Dairesi’nde başlayacak bir davada FETÖ/PDY Terör Örgütü üyesi olmakla suçlanmaktadır, hakkında iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmektedir, yurtdışına çıkışı yasaklanmıştır. Bu dosya böylece daha doğmadan ölmüştür. Yeri gelmişken hatırlatmak gerekir, bu dosyadan medet umup Cumhuriyet gazetesine çökmek isteyenler, bu dosya kadar kirlidir (diyecektim, dedirtmediler).”
Diyecektim, dedirtmediler
Pekin, NTV’ye ağır eleştiriler içeren açıklamasını şöyle noktaladı: “Cumhuriyet gazetesinin yüz akı dokuz arkadaşımızı, hukuka, vicdana aykırı olarak tutuyorlar. Buradaki tek amaç gazeteyi, 93 yıllık Cumhuriyet gazetesini, başka bir şey için değil sadece ve sadece gazetecilik yaptığı için, gazetecilik dışında hiçbir şey yapmadığı için susturmak istiyorlar (diyecektim, dedirtmediler).”