Her birinin ticari otel ya da bakanlık bürokratlarının eş-dost ağırlama tesisi gibi kullanıldığını söyleyen Özbay, “Öğretmenler için artık yer bulmak, neredeyse piyango tutturmakla eşdeğer ihtimale geldi. Üstelik öğretmen yer bulsa dahi kalmasına bütçesi elvermeyecek çünkü öğretmenlerin parasıyla inşa edilen öğretmenevlerinde konaklama artık fahiş fiyatlara ulaştı” dedi.
Özbay, İstanbul Adile Sultan Kasrı Öğretmenevi’nde gecelik ücretin 600 lira olduğunu belirterek “Yeni başlayan bir öğretmenin maaşının 9 bin TL, bu öğretmenevinin aylık konaklama fiyatının ise 18 bin TL olduğu hesap edildiğinde, öğretmenin iki aylık maaşının tamamının bu öğretmenevinde bir ay kalmaya ancak yettiği görülecektir” ifadelerini kullandı.
‘PROPAGANDA BİNASI DEĞİL’
Öğretmenevlerinin geldiği son noktanın, odalarda bulunan televizyonlardaki kanal listesiyle de ortaya çıktığını aktaran Özbay, “İstanbul’un en kıymetli ve denize yakınlığı nedeniyle en gözde öğretmenevlerinden olan Adile Sultan Kasrı Öğretmenevi’nin odalarındaki televizyonların ayarlı kanal listesinde Arapça kanallar, dini içerikli kanallar, hatta spor kanalları bile açık. Ancak bu televizyonlarda TRT ve ATV uzantılı kanallar hariç hiçbir ulusal kanal izlenemiyor. Sendika üyelerimizden aldığımız duyumlar, politik maksatlı bu ‘kanal ayarının’ birçok öğretmenevinde de benzer olduğunu doğrular nitelikte” diye konuştu.
Özbay, şunları kaydetti:
“Hakkını arayan, ülkesinde ve dünyada yaşanan gelişmeleri takip eden eğitim emekçisine ‘çapulcu’ gözüyle bakan anlayış, öğretmenleri kendi anlayışıyla şekillendirme uğraşı için 35 ekranı bile fırsat bilip, öğretmenin konaklama ihtiyacını kendince propaganda fırsatına çeviriyor. Bu kabul edilemez. Öğretmenevleri ticari otel ya da bir partinin propaganda binası değildir”