Bu satırlar yazılırken, dolar 3.76, avro ise 4.04 TL’den işlem görüyordu.
AKP iktidarı, önceki gün dört OHAL KHK’si çıkardı. Kararnamelerin ikisinde OHAL’le ilgisi bulunmayan birçok madde vardı.
Birinde (683/m.4) mealen şöyle diyor:
“Ey alacağını, yabancı para üzerinden kabul eden kamu kuruluşları. Ey BOTAŞ,ey Milli Savunma Bakanlığı, ey Özelleştirme İdaresi, BTK; Karayolları. Bundan böyle karşındaki şirket ödemesini 2 Ocak 2017 tarihli Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden yapabilir. Sabitlediğim kurla yaptığın alışverişi bütçede göstermeyeceğim.”
OHAL kararnamesinde belirtilen sabit kurun tarihi 2 Ocak 2017.
O tarihte Merkez Bankası döviz alış kuruna göre; dolar 3.53, Avro ise 3.70 TL.
2 Ocak’tan bugüne dek 23 gün içinde, dolar 23, Avro 34 kuruş arttı.
Döviz alacaklarında kur sabitlemesinin ne anlama geldiğini somut bir örnekle açıklayalım.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) 26 Ağustos 2015’te 4.5 G ihalesi yaptı. 4 milyar Avro bedelle sonuçlanan bu ihalenin son taksidi nisanda yapılacak.
Vodafone kendine düşen ihale bedelini peşin ödemişti.
Turkcell ile bu ihaleye o zamanki Avea markası altında giren Türk Telekom’un nisanda ödeyeceği taksidin toplam tutarı: 657 milyon 171 bin Avro.
Geçen aralıkta başlatılan “TL’ye dönüş” kampanyasında, taksidin TL üzerinden ödeneceği haberlerini, ilgisi hatırlar.
O söz işte şimdi hayat bulacak. (!)
4.5G ihalesinden devlete gelecek 657 milyon 171 bin Avro’luk son taksidin iki şirket arasındaki dağılım şöyle:
Türk Telekom: 243 milyon 349 bin Avro
Turkcell: 413 milyon 822 bin Avro
Referandum ayı olan nisandaki Avro kurunu şimdiden kestiremiyoruz. Ama bugünkü kuru esas alarak basit bir hesap yapalım:
-Türk Telekom nisan taksidini eğer bugünkü Avro kuru üzerinden ödemek istese
983.1 milyon TL ödemesi gerekiyor. Ancak son OHAL KHK’si sayesinde nisanda 3.70 TL üzerinden 900 milyon 391 bin TL ödeyecek.
Aradaki fark: 82 milyon 738 bin TL.
-Aynı hesabı Turkcell için yapalım. Turkcell nisan taksidini bugün ödeyecek olsa 1 milyar 671 milyon 840 bin TL ödemesi gerekiyor. Ancak Turkcel nisan geldiğinde OHAL KHK’sinin sağladığı imkândan yararlanarak (2 Ocak 2017 tarihli kur üzerinden) 1 milyar 531 milyon 141 bin TL ödeyecek.
Aradaki fark: 140.7 milyon TL.
Böylece AKP iktidarının OHAL düzenini kullanarak iki şirkete yapacağı servet transferinin toplamı 223.4 milyon TL olacak.
Bakmayın siz, kararnamade, “Bu madde kapsamındaki işlemler ve sonuçları bütçe gelir ve gider hesaplarıyla ilişkilendirmez” denildiğine.
Herkesi aptal yerine koyan, göz boyamadan ibaret bir cümle bu.
Sözde bütçe hesaplarıyla ilişkilendirilmeyecek bu 223 milyon TL’lik kur zararını BTK elbette ki bir yerlere yazacak. Yazmakla kalmayacak gösterecek...
Kurum çalışanları aralarında para toplayıp ödemeyeceklerine göre, zarar şu ya da bu isim altında eninde sonunda bütçeden ödenecek.
Son bir notla tamamlayalım. Yazıya konu bu hesap OHAL KHK’sinin getirdiği sabit kurla Hazine’nin gireceği zararın sadece bir örneğini oluşturuyor.
Bunun BOTAŞ’ı var, Milli Savunma Bakanlığı var, Özelleştirme İdaresi, diğer enerji şirketleri var.
Yazının başında bu maddenin OHAL’le ilgisi olmadığını belirttik. Ancak TL’ye dönüş adıyla perdelenirken, iki şirkete avantaj sağlayan bu düzenleme, aynı zamanda devletin içine girdiği tahsilat sıkıntısının resmi belgesidir.