Haydar Baş’ın Yeni Mesaj ‘da yayımlanan bugünkü (15 Ağustos 2017) “Atatürk ve Fatih Sultan Mehmet” başlıklı yazısı şöyle:
Türkiye’de taşları yerinden oynatan Atatürk açılımımızın belki de en büyük faydası haklıya hakkını teslim etmek olacaktır.
Ehl-i Beyt soyundan gelen büyük bir zatı sırf Anadolu coğrafyasındaki emelleri uğruna seviyesizce karalamak ve bu yalanlara nesilleri ikna etmek, çok büyük bir plan ama cumhuriyet tarihi boyunca tuttu.
Aynı cumhuriyet tarihi boyunca başka yalanlar da yutturuldu milletimize…
Osmanlı’nın küllerinden doğan genç cumhuriyet yıllarında hep büyük Osmanlı’yı, cennet mekân padişahları dinledik.
İşin gerçeği ise maalesef bambaşka…
Mesela İstanbul’u fethettiği için hakkında hadisler uydurulan ve ismi anılacağı zaman ‘cennet mekân Fatih’ denilerek övülen Fatih Sultan Mehmet’i ele alalım.
Atatürk soyu belli olmayan bir dinsiz diye anlatılırken, 2. Mehmet İslam savunucusu yapılmıştı.
Mustafa Kemal için ‘anası babası belli değildir’ denildiğinde; 2. Mehmet İslam terbiyesinde yetişmiş mübarek bir ailenin şehzadesi idi.
Bakınız Fatih hakkında neler yazılmış:
“Fatih’in, Patrik Gennadios’tan İncil’in yirmi bölümünün çevirisini yaptırdıktan sonra İslamiyet’ten şüphe duymaya ve içinde Hıristiyan dinine yönelik bir eğilim başladığı söylentilerinin yaygınlığı dikkat çekmektedir.
Buna göre Fatih’in Hıristiyan annesi, o daha çocukken bu ilginin tohumlarını attığı, sultanın Pater Noster’i ezbere okuyabildiği, hatta gizlice İslam’ı reddedip Hıristiyanlığa geçmiş olduğu söylenmekteydi. Bu iddiaların Venedikli diplomatların raporlarında yer alması da dikkate değer bir durumdur.” (Franz Babinger, Fatih Sultan Mehmet ve zamanı, İstanbul, sayfa 86.)
Ünlü tarihçi Gibbons, Fatih Kanunnamesi’nde “kuvvetli Bizans ve mutedil Türk tesiri” olduğunu, Osmanlılar üzerinde Arap tesiri başlayıncaya kadar hukuk sahasında Bizans örf ve kanunlarının hüküm sürdüğünü belirtmektedir. Gibbons, daha İstanbul fethinden önce Bizans tesirinin başladığı kanaatindedir. (H.A. Gibbons, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşu, sayfa 56.)
İktisat tarihçisi Ömer Lütfi Barkan şu önemli tarihi tespiti yapar: “Bizanslı Rumlar ve diğer Balkan milletleri sadece isim ve din değiştirerek, tarih sahnesine yeni ırk ve millet olarak, üzerine yeni görevler alarak çıktılar. İslami bir renk ve cila altında eski Bizans’ı ihya ve devam ettirdiler.” (Ömer Lütfi Barkan, Bir İskan ve Kolonizasyon Metodu olarak sürgünler, iktisat fakültesi mecmuası, 1949-1950 sayfa 525.)
“2. Mehmet’in yani Fatih’in tarihçisi Bizanslı Kritovulos sultanın Rum danışmanları Thomasios Katabolenos, Kyritzes, 2. Mehmet tarafından atanan patrik Gennadios, Bizans’ın devrik hanedanının üyeleri olan çeşitli Palaiologoslar, Osmanlı devlet üyeliğine katıldılar.
…katipler arasında İtalya’ya kaçmadan önce Rumi Murat adını alan Harmanios ya da Filozof Amirutzes’in öz oğulları Aleksandros-İskender ve Basil-Mehmet Amirutzes anılabilir.” (Michel Belivet, Ortaçağ’da Türkler, sayfa 181-182.)
Halil İnalcık, Fatih’in annesinin cariye ve Hıristiyan olduğunu yazar. (Emine Çaykara, Tarihçilerin Kutbu: Halil İnalcık kitabı, sayfa 459.)
“Fatih, İstanbul’un fethinden sonra kendisini Doğu Roma İmparatorluğu’nun meşru varisi görmüş, Roma İmparatoru sıfatını benimsemiş, imparatorluğu (Bizans’ı) eski sınırlarında kurmak için seferlerini ve davranışlarını buna göre ayarlamıştır.” (Halil İnalcık, Osmanlı tarihi üzerinde kamuoyunu ilgilendiren bazı sorular, doğu-batı makaleler, sayfa 182.)
“Din değiştirmiş bir başvezir, Hıristiyan kalmış annesi, Hıristiyan kalmış kardeşi ile ilişkiler, Fatih’in etrafında din değiştirmeye bile gerek duymadan ona danışmanlık yapanları öğrendikçe Türk tarihçilerin üstünü örtmeye çalıştıkları gerçekler ortaya çıkmaktadır.” (Tokalak, Bizans Osmanlı Sentezi: Bizans kültür kurumlarının Osmanlı üzerindeki etkisi, sayfa 241.)
Osmanlı padişahlarından Osman ve Orhan Bey’in dışındaki tüm sultanların anneleri Hıristiyan’dır.
Diğer padişahların hanımları da Hıristiyan’dır.
Bunların mekânı cennet; soyu Şems-i Tebrizi’ye dayanan Zübeyde Hanım’ın ve soyu İmam Rıza’dan gelen Ali Rıza Efendi’nin oğulları Mustafa Kemal kafir, öyle mi?
Allah bu millete iz’an ve iman nasip eylesin.